|
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da…

Müthiş bir dizedir bu.

Sarsıcı.

Düşündürücü.

Derin anlamlarla yüklü.

Üstad Sezai Karakoç’un dizelerini okurken sadece bir şiir okumuş olmazsınız; o dizelerle birlikte anlamlı bir felsefi yolculuğa da çıkarsınız.

Kendi içinize bir yolculuk olur bu kimi zaman.

Kimi zaman da pergelin diğer ucuyla dolanır durursunuz bütün bir âlemi.

***

Allah affı sever elbette.

Bazen bilerek, bazen bilmeden kusur işler dururuz.

İçimizde taşıdığımız nefis, bize kusur da günah da işletebilecek şekilde yaratılmış.

İnsanın mayasıdır bu.

İmtihanın bir anlamda sırrıdır da bu.

İnsan melek olarak yaratılsaydı Adem (as) yeryüzüne gönderilmezdi.

Âdem de insan olmazdı, yeryüzü de insanlara mesken kılınmazdı.

O yüzden Allah affın kapısını açık bırakır.

***

İnsanız biz, melek değiliz.

Rabbimize karşı kusur işlediğimiz gibi, nefsimize yenik düşüp sevdiklerimize karşı da kusur işleyebiliyoruz.

Hem üzüyor, hem üzülüyoruz.

Affetmek olmasaydı herhalde dünya çekilmez olurdu.

Affetmek Allah için kolay, biz kullar içinse nedense zor.

Biz kullar birbirimizi affetmek konusunda daha zorlu davranıyoruz.

Çünkü kusurları bağışlamak kolay olmuyor.

Zihnen ve ruhen…

Çoğu zaman da nefislerimiz buna izin vermiyor.

O yüzden, affetmek, büyüklüğün şanındandır denilmiş.

***

Kapına varacaksın gözyaşları içinde.

Suratını eşiğine sereceksin nedametle.

Affa layık olmasam da affet diyeceksin içtenlikle.

Af dilemeye geldim affa layık olmasam da diyeceksin.

Üstad Karakoç’un dediği gibi “Ayaklarına kapanmaya geldim” diyeceksin.

Sevgi, içinde öfkeyi barındırır.

Azar işitsen de o kapıdan ayrılmayacaksın.

Sevgi varsa, o öfke çeker gider, merhamet çınarı göğerir ve o af gerçekleşir.

O af gerçekleşmiyorsa sevgi yok demektir.

Sevgi, örselense bile, ölmez.

Seven, affeder.

Affedilen de o sevgiye kendini layık hale getirmesini bilmelidir.

Sevginin de, af dilemenin de, affetmenin de anlam ve gereğini bilerek yaşamak gerek.

***

Allah kullarını sever.

O yüzden affı sever.

Affetmeyi sever.

“Allah, kullarının tövbesini kabul eden, kötülükleri affeden ve yaptıklarınızı bilendir.” (Kur’an, Şura suresi 25. ayet)

xxxxx

Ey Rabbim!

Senden her türlü kusurlarımız, günahlarımız ve kötülüklerimiz için af diliyoruz. Affa layık olmasak da senden af diliyoruz.

Affet bizi!

Ey dostlarımız!

Bilerek veya bilmeyerek nefsimize yenik düştüğümüz kimi anlarda işlediğimiz kusurlarımızla üzülmenize sebebiyet verdiğimiz ve gönüllerinizi kırdığımız için sizlerden de helallik diliyoruz.

Bağışlayınız bizi!

Sevgilerine layık olamadıklarımızdan da af diliyoruz.

Affediniz bizi ey sevenlerimiz!

Ey Rabbim!

Bizi sevenlerimize de layık kullarından eyle!

***

“Senden umut kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır” diyen o büyük üstadımız Sezai Karakoç’un dizelerini yol haritamıza dönüştürelim dostlar!

Hep sevgi üzre olalım.

İçimizdeki merhamet çınarlarını büyütelim.

Birbirimizden umut kesmeyelim.

Kusurlarımızdan dolayı birbirimizi affederek cezalandırma yoluna gidelim.

Unutmayalım ki aslında her af, aynı zamanda bir tür cezâdır da.

Ve unutmayalım ki, hiç birimiz kusursuz değiliz.

Affetmezsek, affedilmeyiz.

Her birimizin bir diğerinin affına muhtaç olduğu kusurlar bir devridaim gibidir.

Keşke hiç olmasa, lakin melek değiliz işte.

Melek olmamak, kusurlarımızı meşrulaştırmak veya haklılaştırmak anlamına gelmez elbette.

İnsan olmaklığın gereğinin bir öbür yanı da ayırdına varıp nedametle af dilemektir.

Af kapılarını birbirimize kapatırsak hem insan fıtratına ters davranmış oluruz hem de yeryüzünü birbirimiz için cehenneme dönüştürmüş oluruz.

Kusurlarımızla sevgiye halel getirmişsek şayet, boynumuzu en sevgiliye uzatıp nedametle af dilemeyi bilmeliyiz.

O en sevgili, en yüce affedicidir bilelim.

Affa mazhar olmanın da kıymetini unutmamalıyız elbet.

***

“Af dilemeye geldim affa layık olmasam da” diyen o en anlamlı dizenin şairine, büyük üstadımız Sezai Karakoç’a vefatının yıl dönümünde, yüce Rabbimizden, en sevgiliden, en büyük affı niyaz ediyoruz.

Mekânı cennet, makamı ali olsun üstadımızın.

#Sezai Karakoç
#Af
#Tevbe
1 yıl önce
Af dilemeye geldim affa layık olmasam da…
Ankara için ufukta yeni bir ‘stratejik hedef’ belirdi
Kara dinlilerle milletin savaşı
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!