
Ailenin önemi üzerinde duran büyüklerin yazdıklarını, söylediklerini ciddiye almak lazım. Bazı yanlış örnekleri gördükçe, bu kanaat daha da sağlamlaşıyor ve "boşuna konuşmamış büyükler" diyoruz. Ayrıca, dinlerin "aile"ye ne kadar önem verdiklerini de düşünmek gerekir. Hele ki dinimizin...
Sorunlu ailede büyüyen ya da ailesiz yetişenlerin kurdukları yuvalar da ekseriya sorunlu oluyor.
Bu konu çok ciddi ve saatlerce konuşulsa bitecek gibi değil.
Biliyorsunuz, geniş aileler zaman içinde ufaldı ve "Anne baba ile çocuklardan oluşan..." şeklinde bir tarife sığdırıldı. Artık dayılar, teyzeler, amcalar, yengeler, dedeler ve nineler başka evlerde oturuyor.
Lafı şaka üzerinden dolaştırmayı sevenler, aile tarifine yenilik kazandırarak şu şekle soktular: "Aile, anne, baba, çocuklar ve televizyondan oluşan toplumun en küçük birimidir."
Son zamanlardaki gelişmeleri dikkate alarak ufak eklemeler de yapabiliriz:
"Aile, anne, baba, çocuklar, televizyon ve birer cep telefonundan oluşan toplumun en küçük birimidir."
Sosyologlar "çekirdek aile" demeyi tercih ediyor genellikle. Fakat "çekirdek aile" dendiği zaman benim aklıma nedense, Mevlana İdris''in ailesi geliyor. Herhalde devamlı çekirdek yediklerinden...
Neler oluyor?
Hayatta neler olmuyor ki!.. Hele şu günlerde olup bitenleri bir düşünün! ''İyimser'' bir senariste sipariş etseydiniz, inanın bu derecede hayrete düşüremezdi hiç birimizi.
Velhasıl, "Neylerse, güzel eyliyor" kurban olduğum. Bakalım daha neler olacak...
Bu arada Ali Akbaş''ın şiirine bakarak, yaşananların özetini alabiliriz sanıyorum.
Bkz. işte şiir:
Şöhretler terzihanesi
Sıcak yatağında uyumak varken
Açar dükkanını her sabah erken
Demirci, kömürcü, marangoz, berber
Eski bedestende Semerci Ejder
Dedim, usta bırak artık bu işi.
Yüzü gölgelendi, çatıldı kaşı
Dedi, Ahiliktir bizim töremiz
Kıyamete kadar yanar çıramız
Pîrimiz ne demiş semer üstüne;
"Ne güzel yakışır hımâr üstüne"
Gürgenden, meşeden oymalı semer,
Sırtı keçe, alnı aynalı semer,
Bir taht gibi al aygıra vurulur
Üzerine koçyiğitler kurulur
İbrişim kuşaklı Bertiz uşağı
İner gelir Alişar''dan aşağı
Terkisine kızlar, gelinler biner
Aksu''ya kuğular, sülünler iner
Kırmızı bakırdan çeyiz dizerler
Kalaylı tabakta kına ezerler
Al önlüklü, kısrak çalımlı kızlar
Mor belikli, yüzü yalımlı kızlar
Onun için hor görmeyin semeri
Çağlar öncesinin insan hüneri
Dünyada at nesli tükense bile
Bu sanat geçecek hep elden ele
Kolay bırakılmaz baba mesleği
Müşterimdir nice insan taslağı
Merkep terzisiyim diye kınama
Her gün nice ünlü gelir yanıma
Ateşten giyinir, kordan giyinir
Milleti soyanlar burdan giyinir
Bana diyorlar ki; "Çağ dışı adam"
Kim ne derse desin, efendim ne gam
Mektep çoğalmakla merkep azalmaz
Dünyada bir kârı olan aç kalmaz...
Merkür''e, Merih''e başladı sefer
Hâlâ semer yapar Maraşlı Ejder
Tereyağı, kıl, darbe
28 Şubat''ın kudretli generali Erol Özkasnak, "Tereyağından kıl çeker gibi" deyimini kullanıyor "Postmodern darbe" için.
Bunu kabul etmek zorunda mıyız?
Bana göre, söylenenin tam tersi bir vaziyet söz konusuydu.
Yani, tereyağına kıl sokar gibi.
Yargılama nasıl olmalı?
Paşanın, 28 Şubat için "Postmodern bir darbeydi" açıklamasını bir "itiraf" olarak değerlendirenler, hukuka aykırı bir hareket olduğunu belirterek, darbecilerin yargılanması gerektiğini savunuyorlar.
Bir uyarıda bulunalım. Yargılama yapılacaksa şayet, "Postmodern bir yargılama" olmalı.
DEPREM VEFALI ÇIKTI.
NE BİZİ UNUTUYOR,
NE KENDİNİ
UNUTTURUYOR.
Düğme ve kuyruk
Mardin''den Abdülkadir dostumuz, "Düğmeye basmak, bugünlerde kendi kuyruğuna basmak anlamına mı geliyor?" diye soruyor.
Belki de.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.