Amerika’nın Jonileri, Tomileri Afganistan’dan kaçıyor. Rambo ortalarda yoktu. Hiç görünmedi.

ABD yenilince, NATO da yenilmiş oldu; dolayısıyla NATO askerleri de çekilme telâşında.

“Bir an önce askerimiz Afganistan’dan çekilsin” diye tepinenler…

Merak buyurmayın, günü gelince Mehmetçik de çekilir.

Fakat siz hiç çekilmiyorsunuz, farkında mısınız?

Her bota maydanoz olmayı bırakmadınız bir türlü.

Biraz serinkanlı olun.

Oradaki bütün askerlerimizi -vakti gelince- 24 saat içinde çekebilecek gücümüz olduğunu açıklayanlara itibar edin.

Derken daha cümle bitmeden ilk kafilenin yola çıktığı haberi ulaştı.

İşte dönüyorlar çeşmisiyahım. Çeşmibülbülüm. Siyah çeşmenin bülbülü.

*

Mehmetçiklerimizin hayatını çok düşünüyor, çok önemsiyor gibi pozlar veriyorsunuz ama inandırıcılığınız hayli zayıf.

Kırk yıldır kahraman askerimize kurşun sıkanlarla, el yapımı bombalar kullanarak şehit edenlerle el ele, kol kola yürüyorsunuz.

Beraber fotoğraf karesinde yer almak istemeseniz de kendilerini “çantada keklik” gördüklerinize mahkûmsunuz.

*

İstediğiniz kadar itiraz edin, kâr etmez.

Arşivler orada duruyor, çok şükür hafızamız da yerinde.

“Bize mi saldıracaklar” diye şirinlikler yapıyordunuz.

Hendek kazanların ‘arkadaşlarınız’ olduğunu biliyoruz.

Terör örgütüne “terör örgütü” diyemeyip, yeri geldiğinde cümlenizi pekâlâ “değildir” diye tamamlayabiliyorsunuz.

Darbeye de darbe diyememiştiniz.

Vekillerinizin terörist cenazelerinde attığı finkler hâlâ aynı yerde.

Gidin, bakın, görün.

İl başkanlarınızın, vekillerinizin, yetkililerinizin en kritik dönemlerde yazdığı tivitler de attığı linkler de yerli kayalar gibi duruyor.

*

Ülkemizin en azılı düşmanlarının, aleyhimize yaptıkları açıklamalara dört kolla sarılıyorsunuz.

Yapılan yanlışları bile sahipleniyorsunuz.

Haberi araklarken imla hatalarını da aynen aktaran internet siteleri gibisiniz.

Berikiler, kaynak olarak hatalarını fark edip özür dilese bile, siz ısrarla yanlışa devam ediyorsunuz.

Yanan ormanlardan oy devşirmeye çalışıyorsunuz.

Sel baskınlarından medet umuyorsunuz.

Yazıktır, günahtır demeden.

Sonra da “seçimlerde dünya kaybetme rekoru kırdığınızı” söyleyenlere kızıyorsunuz.

Nasıl içinize sindirebiliyorsunuz bütün bunları?

Hatta şunları ve onları da…

*

Desteğine muhtaç olduğunuz terör yardakçıları var ya…

Gariptir, onlar da size mahkûm.

Bildiğiniz gibi, kendilerini anahtar olarak görüyor, bunu ikide bir dile getiriyorlar.

Söylediklerine bakılırsa, “çantada keklik değillermiş”.

Bir alternatif varmış gibi göstermeye çalışsalar da durum ortada.

Hesap var, kitap var.

Al eline kalemi, ister sağdan yaz, ister soldan.

Ne çıkıyor?

Bal gibi keklik.

Tereddütsüz keklik.

Sabah keklik, akşam keklik.

Vallahi cümlenizi Afganistan’a gönderebilsek ne güzel olur.

Hiç değilse bir süre için.

Sakallı Taliban’la çok değil bir ay yaşayın da gelin ve gelir gelmez memleketin taşını toprağını öpün.

*

“Bunlar yıkılıp gitsin de isterse memleket batsın” cümlesi Merkel için söylenmedi. Hatırlatayım.

Kalın sağlıcakla, Altun sağlıcakla.