Türkiye’de 65 yaş ve üzeri nüfusun toplam nüfus içerisindeki oranı %10,2’ye yükselerek yaşlandığımız alarmını vermiş durumda. Yaşlı nüfus oranına göre 184 ülke arasında 67.sırada olan Türkiye’de yaşlı nüfus oranının en yoğun olduğu il Sinop, en düşük olduğu il ise Şırnak. 2080 yılına kadar %25,6 seviyesine gelmesi beklenen yaşlı nüfusun ekonomik, sosyal ve toplumsal beklentileri de her geçen gün hızlı bir şekilde değişiyor.
Özellikle 65-74 yaş grubunda yoğunlaşan yaşlı nüfusun sağlık, konut ve bakım, ulaştırma hizmetleri başta olmak üzere pek çok ihtiyacı gerçek belediyecilik anlayışıyla büyük bir özenle karşılanmaya çalışılıyor. Yaşam kalitesini artırmaya yönelik toplumsal destek programları ve sosyal hizmetler yaşlanan nüfusun değerli yalnızlıklarını birlikte daha da kıymetli hale getirmeyi önceliyor.
DİJİTAL EMEKLİLİK
Hane halkı bilişim teknolojileri kullanım araştırma sonuçlarına göre, internet kullanan 65-74 yaş grubundaki bireylerin oranı 2018 yılında %17 iken 2023 yılında %40,7’ye yükselmiş. Pandeminin de etkisiyle hızlı bir değişkenlik gösteren internet kullanım oranı beraberinde pek çok olumlu ve olumsuz etkiyi de getiriyor.
Bilgi erişimi ve öğrenme imkanları açısından olumlu bir katkı sunan dijitalleşme, güvenlik riski nedeniyle her gün yeni bir dolandırılma hikayesine konu olmaktan kurtaramıyor yeni nesil emeklilerimizi.
Sosyal medya platformları ve çevrimiçi topluluklar aracılığıyla sosyalleşme imkanı elde eden yaşlılarımız toplumsal katılımın sihirli anahtarını artık bu platformlarda arıyor. Ancak aşırı ve bilinçsiz internet kullanımı sosyal izolasyonu artırarak reel hayattan kopuşu hızlandırıyor.
Dijital emeklilerimiz internet kullanımının da artmasının etkisiyle eskiye nazaran çevrimiçi alışveriş ve hizmetlere erişim imkanı elde ediyor, bankacılık işlemlerini gerçekleştirebiliyor, günlük yaşamı kolaylaştıran dijitalleşme adımlarına koşarak uyum sağlıyor. Tüketim tarafında kolay alışveriş yapma imkanı ve seçenekleri yaşlılarımızın yönünü çevrimiçi ticarete çevirmesine katkı sunuyor.
Güvendikleri markalar ve alışveriş sitelerinde nefes alan yeni nesil eski kuşağımız vermiş olduğu paranın karşılığını tam olarak almayı önceliyor. Aslında aldığı ürünün kalitesine de verdiği paranın değerine de kıymet veriyor.
İLETİŞİM ÖNEMLİ
TÜİK verilerine göre Türkiye’de 1 milyon 669 bin 270 yaşlı tek başına yaşıyor. Karakteristik olarak sosyal değişimlere tanıklık etmiş yaşlılarımız, yeni nesil ürün yerleştirmeleri ve promosyonlu içeriklerden ziyade konuşarak anlaşmayı, sürekli iletişim halinde olmayı, unutulmamayı önemsiyor.
Tıpkı pandemik süreçte olduğu gibi enflasyonist süreçlerin de en fazla mağduru olmaları iletişimin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Yılın ilk ayı itibariyle emeklilere yönelik yapılan maaş iyileştirmeleri, bayram ikramiyelerindeki artış, banka promosyonları gibi refahı artırıcı düzenlemelerin yerel seçimler sonrasında hem gerçek belediyecilik anlayışı hem de siyasal iktidarı farklı kılan sosyal devlet anlayışıyla devam edeceği sinyalleri her geçen gün artarak geliyor.
Temmuz ayı itibariyle maaş güncellemelerinin dışında, yerel yönetim hizmetlerinde ayrıcalıklar, Tarım Kredi Kooperatif marketleri başta olmak üzere market ve giyim sektörlerinde indirimler, sosyal aktiviteyi ve mobiliteyi kolaylaştırıcı destekler gibi pek çok yaşam kalitesi ve sosyal refahı artırmaya yönelik düzenlemeler karanlık gecenin sabahına umutla bakmayı sağlıyor.
Enflasyonun ortaya çıkardığı tahribatın telafi edilme çabalarının gölgede kalmamasının, yeniden refah vaat edenlerin emeklilerin duyguları ile oynamasına izin verilmemesinin ve yeni nesil eski kuşaklarımızın ağır manipülatif içeriklere maruz bırakılmamalarının yolu son düzlükte ruberu görüşmelerden geçiyor.
Bizde yaşamın ikinci perdesinde dublöre rol yok.
#Ekonomi
#emeklilik
#sağlık
#ulaştırma
#hizmet
1 ay önce
Yaşamın ikinci perdesinde dijital emeklilik
Bir Başka Mesele: Sistemi psikiyatr ve psikologlar bozdu
Niçin Diyanet
Bi şey yapmalı!
Hayallerin ötesinde yaşanan bir zaman dilimi
Zengin millet fakir devlet
