Suriye tarafından Akçakale"ye top mermileriyle yapılan saldırıya, Ankara önce "anında görüntü" hesabı "misilleme"de bulundu; ardından da dün Meclis"te kabul edilen "tezkere"yi cebine koydu…
Bir nevi, "Madem öyle, gel böyle" tezkeresidir.
Şam Rejimi"ne gözdağıdır.
Evvela "caydırıcı" olmaya yönelik bir hamledir.
*
Ankara, F-4 uçağının düşürülmesinden sonra (26 Haziran"da) angajman kurallarını değiştirdiğini açıklamış, sınır ihlalleri halinde muhakkak karşılık vereceğini beyan etmişti.
Misli ile mukabele etmek, uluslar arası hukuka dayalı bir haktır.
Dolayısıyla, iki kadın ve üç çocuğun hayatını kaybettiği Akçakale saldırısına karşı, Türkiye"nin sessiz kalması düşünülemezdi. Angajman kuralları anında işletildi.
… … …
"Askeri ve diplomatik kaynaklar, Suriye"ye yapılan misillemenin ilk olmadığını…
F-4 uçağının düşürülmesinden itibaren "kasıt olup olmadığına" bakılmaksızın…
Türkiye topraklarına düşen Suriye mermilerine karşılık verildiğini" dile getiriyorlar. (Milliyet, 04. 10. 2012)
*
Akçakale"ye yönelik saldırı provokatiftir.
Arka plandakilerin istedikleri şudur:
"Türkiye, ha babam Suriye"ye girsin de, her bakımdan zor durumda kalsın…
Biz de ona işgalci etiketini yapıştıralım!"
… … …
Uçağımızı düşürdüklerinde de amaçları buydu.
Ancak, Ankara onların istediğini yapmadı.
Kendi oyun planını uygulamaya devam etti!
*
Peki, ya savaş?
Türkiye, hasımlarının dayattığı vakitte ve şartlarda değil…
Ancak kendisinin tayin ettiği zamanda ve zeminde savaşa girer.
Provokatif saldırılarla "davet edildiği" savaş tuzağına düşmüyor; ama "meşru müdafaa" hakkını da kullanıyor.
*
İçeride "Ankara, Suriye sorununda tökezlesin, başına diplomatik, siyasal, ekonomik her çeşit gaile açılsın!" diye…
"Büyük umutlarla" bekleyenler var!
"Şam Rejimi"nin Basın Bürosu" gibi yayın yapan Aydınlık ve Yurt Kuvvetleri"ni geçiyorum…
Mesela, Kemal Bey"in partisi…
Baasçılık icra ederek…
Yeni Ankara"ya karşı "mücadele" veriyor:
Yalıdaki baronların hesabına yürüttükleri bir Suriye politikasıdır, bu!
Baronların medyadaki kontenjan senatörleri de, "Suriye olayında ne işimiz var?" var diye veryansın ediyorlar.
… … …
Farklı kıyafetlerle sahne almış olmaları sizleri yanıltmasın…
Kamuflaj söylemleri, gözlerinizi bağlamasın…
Hepsi de "Şam"da namaz vakti hiç gelmesin!" cephesine dahildir.
Filmin sonunda, "Türkiye"nin nüfuz alanına girmiş bir Suriye" görmek istemiyorlar!
Ortadoğu"da, Türkiye değil…
Eskisi gibi, İsrail-ABD ikilisi hakim olsun istiyorlar.
… … …
Aslında hangi tarafta, safta yer aldıkları…
"AKP Kongresi"nin yabancı misafirleri…
Batı"dan kopuşun tüm işaretlerini veriyor" diye bozuk çalmalarından da bellidir.
Ağızlarındaki baklayı çıkarmışlardır.
