“Taliban’ın Son Günleri”
*
“Taliban’ın Zaferi, Batı İmparatorluğunun Sonunun Başlangıcı mı Olacak?”
*
TIME’ın “müthiş kehaneti!” ibretliktir:
Bu âlemde…
Ne denli yanıltırsanız, o kadar itibarlısınız!
Şimdi de, TIME’ın 27 Ağustos 2021 tarihli analizindeki başlığa bir göz atalım:
“IŞİD-Horasan’ın Kabil Havaalanı Saldırısının Ardından, ABD Afganistan’da Yeni Terör Tehdidi ile Karşı Karşıya”
*
Yani, nedir?
Dergilerin Mandrake’si TIME, yirmi yıl sonra yeni bir sihirbazlık gösterisiyle sahne alıyor!
*
“Çağdaş Haçlı Kralı” Dabılyu Busht, 2001’de Afganistan’da “Teröre Karşı Savaş!” başlatırken; Amerika Birleşik Terör Devleti’nin Başkanı sıfatını taşıyordu.
TIME’a göre “ABD Afganistan’da yeni bir terör tehdidi altında” olduğuna göre; şu bildik Psikolojik Harp repliği/zırvası yine gösterimdedir.
-Bir kere daha “Afiyetle yiyelim” diye!
Eski Başkan Trump’ın “IŞİD’i Obama ile hilekâr Hillary birlikte kurdu” dediği Ters Manyel Çalışan Terör Örgütü’nün “Horasan” kolu, yeni bir sefer görev emrini müteakip sahne alıverdi.
*
Haydut ABD, Bagram Üssü’nden çekilirken…
Üssün cezaevindeki çok sayıda DAEŞ-Horasan üyesini serbest bıraktığı ortaya çıktı!
1989’da Dev-Sol liderlerinin cezaevinden pek kolay kaçmalarının yani kaçırılmalarının ve 1990 ile 1991’de Laik Aydın Cinayetleri ağırlıklı kontra suikastların birbiri ardına gelmesine ne kadar da benziyor!
Milliyet’in kıdemli gözbağcısı Samuel Kohen’in “DAEŞ’in Dönüşü” dediği hadise, aslında budur.
“Made in U.S.A” DAEŞ mi; pek kullanışlıdır.
YPG-PKK terör örgütünün Suriye’nin kuzeyine yerleşmesi planı çerçevesinde, DAEŞ terör örgütü nasıl da zuhur edivermişti!
Haydut ABD, “DAEŞ ile Mücadele” zırvası adı altında, vaktiyle kendi kurduğu terör örgütünü bir manivela olarak sahaya sürmüştü.
Kurgusal 11 Eylül (2001) Saldırılarında, 3 bin vatandaşının hayatını hiçe sayan Haydut Devlet ABD için; DAEŞ’inin üstlendiği, Kabil Havaalanı etrafındaki patlamalarda 13 Amerikan askerinin de hayatını kaybetmesinin lafı mı olur?!
Amerikalılar, “Collateral Damage” (Tali Hasar) diyorlar, buna!
*
Amerikan İstihbaratı Kabil’deki saldırıları daha evvelden haber almış, gerekli makamlara bildirmiş amma velakin 180 kişinin öldüğü saldırılar yine de gerçekleşti!
“İstihbarat Zafiyeti” diyorlar ya; kıpırdamayın, buna “Bile Bile Lades” denir, yahu!
*
Kabil’deki patlamalardan birkaç gün evvelinde DAEŞ yöneticilerinden biri, CNN International’da saldırılar için “Eli kulağında” anonsu yapmıştı!
*
Taliban Kültür Komisyonu üyesi Balkhi, ABD’yi suçladı; “Hadise, Amerikan güçlerinin güvenlikten sorumlu olduğu bölgede gerçekleşti” dedi!
*
ABD’nin Kabil’deki kontra saldırılara misilleme yapması ise derin tahterevallinin diğer bir yanıdır.
Nasıl Trump döneminde Lindsey Graham gibi derin senatörler Afganistan’dan çekilmeye karşı çıkmanın da ötesinde “Daha fazla asker gerekli” markajı yaptıysa…
Biden’ın etrafında da “ABD’nin çekilmemesi gerektiğini” söyleyenler var.
Bu ikircikli vaziyetin, Washington’daki siyasi aktörlerin de ötesinde derin karşılıklarının olduğu malumdur.
*
ABD’nin eski Savunma Bakanı ve de eski CIA Direktörü Leon Panetta’nın “Çekilme, ABD’yi çok tehlikeli bir pozisyona soktu. Sonuç olarak orada işimiz bitmedi. DAEŞ’i kovalamamız gerekecek. ABD Ordusu ileride Afganistan’a dönmek zorunda kalacak” diye konuşması; Washington’daki derin yarılmanın işaretlerini veriyor.
Afganistan’da Taliban’a yenilen ve çekilirken de büyük bir fiyasko yaşayan ABD; DAEŞ-Horasan manivelası/oyunu dâhil bundan böyle hangi sinsi planla gelirse gelsin, son tahlilde “çok daha fena” pataklanır!
