20 yıl önceki babalar oğlunu sokakta futbol oynarken gördüğünde, "Oğlum boş işlerle uğraşma git eve dersine çalış" derken bugünkü babalar, çocuklarını spor kulüplerine sokmak için yarış eder hale geldiler.
Futbolda iyi oyuncu olmanın milyar dolarlarla ifade edilmesiyle birlikte dünyada futbol artık spor olmaktan çok para kazandıran en cazip sektörlerden biri haline dönüştü.
Özellikle yoksul ve gelişmekte olan ülkelerde en gözde ve kolay sınıf atlama aracı haline geldi.
Bu kategoriye Türkiye de dahil.
Spor denince akla nedense sadece futbolun geldiği dünya genelinde ve bizde ne yazik ki futbolun sınıf atlama aracı olma özelliğinden büyük şehirlerde yaşayanlar faydalanıyor.
Oysa Anadolu'nun içinde spor yeteneği olan yüzbinlerce çocuk var. bunlar keşfedilemedikleri için yetenekleri ile beraber kaybolup gidiyorlar.
Avrupalının bile kıskandığı genç nüfusu işsiz bırakınca bu potansiyel güç, ülkenin sırtında en büyük kambur oldu.
Eğitimde fırsat eşitliği yok ki.
Parası olan okuyor.
Spor meslek liselerinin yaygınlaştırılarak Anadolu'nun en ücra kesimlerinde yaşayan yetenekli gençlere ulaşılabilir.
Spora ciddi yatırım işsizliği bile ciddi anlamda azaltır.
Üstelik bu yatırımın maliyeti de fabrika kurmaktan daha ucuz.
Sporda fırsat eşitliğinin sağlanması için okullarda öğretmenler devreye sokularak yetenekli gençlerin Türkiye çapında bir listesi çıkarılabilir.
Yetenekli gençleri keşfeden öğretmenlere prim verilerek onların bu alanda ciddi olarak ilgilenmeleri sağlanabilir.
Bu yüzden Bitlisli işadamı Ahmet Eren ve ailesinin memleketine 4 milyon dolarlık yatırımla, gençleri spor yapacakları dev spor kompleksi yapmasını çok önemli bir adım olarak görüyorum.
Kişi başına düşen milli gelir sıralamasında son sıralarda yer alan Bitlis'in kalkınmasında üzerine düşen görevi yerine getirmeyi hedefleyen Ahmet Eren şimdi doğduğu memlekete olan borcunu Bitlisli gençlerin geleceğine destek vererek ödüyor.
26 bin metrekare alan üzerinde, 6.650 metrekare büyüklüğünde kapalı olarak inşa edilen, içinde yarı olimpik yüzme havuzu da bulunan İsmail Eren Spor Kompleksi, Gençlik ve Spor Bakanlığı’na bağışlandı.
İçerisinde voleybol, basketbol ve hentbol gibi sporların yapılmasına uygun olarak tasarlanan tesisin ısıtma sistemi de kış mevsimi göz önünde bulundurularak planlandı.
Yapılacak 750 kişilik kapalı spor salonu ve yüzme havuzu Bitlisli gençler için hayati bir eksikliği kapatacak
Törende konuşan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Eren, Bitlis'e yaptığı yatırımların ilahi ve sosyal adaletin bir gereği olduğunu söyledi.
Eren, "Neden mi bunu diyorum? Cuma namazı hutbeleri sonunda okunan bir ayeti kerime vardır. ‘Allah adaleti, iyilik yapmayı ve akrabaya yardım etmeyi emreder. Fenalığı ve arsızlığı yasaklar. Tutasınız diye size böylece öğüt verir.’ Bu yoksul halka ve kente yardımcı olmak, ilahi adaletin de, sosyal adaletin de bir gereğidir" dedi.
Adına spor salonu yapılacak olan İsmail Eren ise, insanın bir değerler toplamı olduğunu ifade ederek, bunun içinde eşitlik adalet, hoşgörü, doğruluk ve kin tutmama gibi bu değerlerin bir bütün olduğunu söyledi.
Sanayiye yaptığı yatırımların yanı sıra sosyal sorumluluk yatırımlarına da büyük önem veren Eren Holding yöneticilerinin destek verdiği Eren Eğitim Vakfı, orta ve yüksek öğrenim düzeyinde her yıl 400 öğrenciye burs veriyor.
Bizim memlekete de gençleri ve milletini düşünen böyle işadamları yakışır.
Er-os'la başladı dev markalarla büyüdü
1969 yılında Türkiye'nin ilk iç çamaşır markası Er-os ile iş dünyasına hızlı bir giriş yapan Eren Holding, Burberry, Lacoste, Calvin Klein, Swatch gibi dünya markalarını Türkiye'ye getirdi. Holding, 37 yıllık sürenin sonunda bugün 7 farklı sektörde 16 şirketle yer alıyor.
18 yıl önce
Eren ailesi, Bitlisli gençlere yatırım yaptı
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset
