Küresel ekonomik krizin resmi, Türkiye ekonomisine tarihi küçülme olarak yansıdı…

Dün Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan rakamlara göre,

Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreğinde yüzde 13,8 daralarak 1945 yılındaki yüzde 15,3 küçülme oranına yaklaştı.

Peki Türkiye ile birlikte bütün dünya ülkelerini sarsan küresel ekonomik krizin arka planında neler var?

Krize neden olan ekonomik sebepler çokça tartışıldı ancak sosyal sebepler hep göz ardı edildi.

Çözümler aranırken ekonomik zenginleşmenin ardında yatan insani değerlere ne kadar bakıldı?

Aslında soru bu.

TÜİK''in açıkladığı rakamlar, ekonomideki tarihi küçülmenin değil, insani değerlerdeki küçülmenin rakamlarıdır.

HHH

İşte küçülmenin ardında yatan sosyal göstergeler:

*Bankalararası Kart Merkezi (BKM)''nin verilerine göre, Sevgililer Günü''nde yapılan harcamalar, geçen yıla göre Anneler ve Babalar Günü''nde yapılan harcamayı ikiye katladı.

*Kamuoyuna yaşam merkezi olarak lanse edilen alışveriş merkezleri, ziyaretçilerin sosyal ihtiyaçlarına cevap vermek yerine sadece tüketimi esas almaktadır. Tüketiciler Birliği''nin son araştırmasına göre, alışveriş merkezlerinin önemli bir kısmında ibadethane, bebek bakım odası, emanet odası, revir, sağlık ekibi ve elektronik ürünlerin şarj bölümlerinin olmadığı ortaya çıktı.

*Media Markt''ın Adana''daki M1 Tepe Alışveriş Merkezi''nde yapılan açılış öncesinde toplanan binlerce vatandaş uzun kuyruklar oluşturdu. Kepenklerin açılmasıyla yaklaşık 15 bin kişi reyonlara hücum etti. Bir saat içinde boşalan mağazada çok sayıda hırsızlık olayı da gerçekleşti. (Bundan öncekileri de hatırlayın.)

*Hızla artan 5 yıldızlı tatil köyleri, sosyal sorumluluk değerleri yüksek olan (yoksulu gözetme, hayır yapma, yardımlaşma…vs) milletimizin bu değerlerini aşındırıyor.

Örneğin AGB Nielsen Media Research''ün Türkiye Araştırması''nın trend verilerine göre, muhafazakar kesimin tüketim alışkanlıkları hızla değişerek genel kitleye benzemeye başlamış.

Bu kesime hitap eden 5 yıldızlı otellerin artması, bu otellerden birinde bayanlara özel disco açılması da bu verileri doğruluyor.

*Devleti soyanların akıl almaz pişkinlikleri devam ediyor: TMSF, bugüne kadar hortumculara 674 dava açarken, hortumcular da vakit kazanabilmek için devlete 599 karşı dava açtı. Bunların bazıları hala saygıdeğer işadamı (!) olarak itibar görüyor.

*Kriz zamanlarında işsize destek için kullanılmak üzere işçi ve işverenden kesilen paralarla oluşturulan İşsizlik Fonu yine amacının dışında kullanılacak gibi gözüküyor: Fonda biriken 41,3 milyar Türk lirasının nema gelirinin dörtte üçünün bütçeye gelir kaydedilmesine ilişkin yasa çıktı.

Bu örnekleri çoğaltmak mümkün.

Sonuç olarak dünya nimetlerine sahip olma arzusu sosyal bir gereklilik olan yardımlaşmayı unuttururken sınıflar arasında kin ve küçük görme duygularına da zemin hazırlıyor.

İşsizlik haberlerinin artık vaka-yı adiyeden sayılması konunun vehametini ortaya koymuyor mu?

Tarihi küçülme neredeymiş?

Bilim adamlarının son yaptığı araştırmaya göre, para harcamak beyinde uyuşturucularla aynı etkiye sahip. İkisi de beynin kişinin ödüllendirilme merkezlerini harekete geçiriyor...

Daily Telegraph''ın haberine göre, bu davranış ekonomistlerce ''para illüzyonu'' olarak adlandırılıyormuş.

ABD''de farklı ekonomik sınıflara şu soru sorulmuş:

Sizi en çok mutlu eden şey nedir?

Her kesimden gelen cevap ise şu:

Daha fazla ekonomik imkan...