
Son günlerde gazetelerimiz cemaatleri ve tarikatları yeniden keşfetmiş gibi bir yayın yarışı içindeler. Doğrusu her Ramazan ayı başında aynı duruma şahit oluyoruz. Bir yandan bulvar gazeteleri bile Ramazan eki verme, dini içerikli yayın yapma hevesine kapılıyorlar, diğer yandan Ramazan''ın oluşturduğu manevi havanın toplumsal düzeyde bir İslamlaşmaya sebep olmaması için dini içerikli aleyhte haber kampanyasına başlıyorlar. Şöyle bir zihinlerinizi tazelerseniz, tarikat-cemaat haberlerinin ve akla hayale gelmeyen sapkınlıkların hep bu aylarda gündeme düştüğünü hatırlarsınız. İşte biz böyle tuhaf bir toplumuz. Hem dini atmosferden istifade etmek için yarım yamalak bilgilerle dini yayın yaparız, hem de yine yalan yanlış olaylardan hareketle dindar kitleleri rahatsız edecek yayınlar üretiriz.
Cemaatler İslam tarihinin ilk günlerinden itibaren var olan bir sosyal olgudur. Cemaatlerin varlığıyla İslam''ın sosyal boyutları arasında bağ kuran, İslam''ın diğer dinlere nazaran toplumsal boyutu daha yoğun bir din olduğunu vurgulayan yüzlerce akademik çalışma vardır. İslam''ın tarihsel tezahüründe cemaatler bir şekilde varolmuştur.
Cemaatlerin bugünkü anlamda bir sivil toplum kuruluşu olup olmadığı, cemaatlerin kendi iç işleyişleri, cemaatler içindeki bireylerin konum ve gelişimlerinin ne kadar sağlıklı olduğu, cemaatlerin nasıl bir sosyal tesanüd ve yardımlaşma fonksiyonu gördükleri gibi konular bugüne kadar tartışılmıştır, bundan sonra da tartışılacaktır.
Cemaatler ile partiler arasındaki ilişkiler ise Cumhuriyetin ilk dönemlerinden bu yana süregelen bir ilişkidir. Tek Partili dönem, çok partili dönem, darbeler dönemi, Özal dönemi ve 28 Şubat dönemi ile sonrasında da hem din-devlet ilişkisi farklı özellikler sergilemiş, hem de cemaatlerle siyaset ve parti ilişkileri farklı özellikler yansıtmıştır.
Cemaatlerin önemli bir kısmı, çok partili hayata geçilince açıktan Demokrat Parti''yi desteklemişlerdir. Daha sonra Adalet Partisi ve Milli Selamet Partisi farklı cemaatlerin desteklerini almıştır. Kimi cemaatler uzun süre Demirel''i bir “mehdi” mesabesinde önemli bir destekçi olarak görmüştür. Daha sonra Özal, Demirel ve Erbakan arasında cemaatler bölünmüştür. Yani cemaatler bir blok halinde hiçbir zaman hareket etmemişler, partileri ideolojik olarak kendilerinden görmek yerine, kendi adamlarının bu hareketlerin içinde yer almasını yeterli bulmuşlardır. Cemaat temsilcilerinin farklı siyasi eğilimlerdeki partilerde yer bulması ise siyasal bir kriz ve sıkıntı olarak görülmemiştir. Ne zamanki cemaatler kendi adamları orada olduğu için değil, kendi görüşlerine sıcak baktığı veya temsil ettiği için belli partileri desteklemişler ve destekleri bu partilerde yoğunlaşmıştır, o zaman işte Siyasal İslamcılık tartışmaları siyaset alanında tartışmalara sebep olmuştur.
Bir kısım cemaatler Ecevit''e destek verirken bir sorun algılanmamış, destek muhafazakar partilere yönelince tepki sesleri yükselmiştir.
Cemaat-parti ilişkisinde değerlendirilmesi gereken bir konu da kendisi bizatihi “cemaat” şeklinde kurgulanan ve davranan partiler olmuştur. Bazı partilerde parti mensubiyeti cemaat mensubiyeti gibi algılanmış, parti üyeleri hayatlarının her alanını partisinin düzenlemesini isteyecek kadar partiyle hemhal olmuşlardır. Bir partinin kendisini cemaat gibi konumlandırması eleştirilere yaklaşımdan farklı kitlelere açılmaya kadar bir dizi alanda sorun üretmiştir. Bir cemaatten beklenebilecek yönlendirme ve müdahalelerin bir partiden beklenmesinin doğurduğu boşluklar da oluşabilmiştir.
Ama eğer bahsettiğimiz bir parti organizasyonuysa ve bu parti tüm toplumu kucaklayacak, kitlesel bir hareket olacaksa, bunun ne üyelerini bir cemaat gibi her konuda bağlayıcı şekilde yönlendirmesi mümkün olabilir, ne de cemaat kadar türdeş bir yapı oluşabilir.
Dini kültür ve konulara çok aşina olmayan medyanın yılda bir ay negatif ve pozitif yönleriyle bu konulara eğilmesi doğal olarak hem olumlu hem olumsuz etkiler yapmaktadır. Bakalım bu ay hangi senaryolar ve kurgulamalar vizyona sokulacak?
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.