İzmir. 6,6… Fay. Deprem riski. Çürük raporu. Gevşek zemin. İnce demir, zayıf beton, cılız kolon, ince kiriş.

Kesilen kolonlar.

Belediye. Ruhsat. Denetim. Kaçak kat. Deniz kumu.

Yıkım kararı. Tebligat. İtiraz. Çatırtı. Gürültü, toz duman, çöküş.

Biliyorduk yıkılacağını. Herkes biliyordu.

Arama kurtarma ekipleri. Balıkesir, İstanbul, Diyarbakır, Çanakkale…

AFAD, UMKE, Deniz Feneri, İHH, Kızılay…

Ağır hasar, orta hasar, hafif hasar.

Enkaz.

Sen kaz, ben kazayım.

Durmadan, 7/24…

Nöbetleşerek.

Buradan bir kıpırtı geldi. Canlı biri olabilir. Çıkarmalıyız.

Sessiz olun. Kimse kıpırdamasın. Nefes bile almayın. Canlı yayın.

Aralıksız.

Çadır kent, konteyner kent.

Âcil yardım, ilk yardım.

Sıcak çorba, yemek.

Kira yardımı, taşıma yardımı.

Yeni binalar, bir yıl.

Bulaşık makinesi.

Çamaşır makinesi.

Hayat üçgeni.

Enkaz altında gülümseyen küçük bir yüz.

Minik bir elin parmağı tutması.

Baş parmak.

Sembol.

Forma. Keman.

İnci, Günay, Elif, Ayda…

20. saat, 35. saat, 65. saat, 91. saat…

Köfte ayran.

Ben kedi sesi çıkarayım, siz köpekleri salın, onlar beni bulur.

Annem nerede?

Bebeğim nerede?

Bebeğimi istiyorum, getirin yanıma.

Cankurtaran, siren sesleri, ilk müdahale.

Serum, su kaybı. Yaralılar, can kaybı…

Rıza Bey Apt. Emrah Sitesi, Doğanlar Apt. Yağcıoğlu Apt. Barış Sitesi, Yılmaz Erbek Apt.

Bayraklı.

Müteahhit, gözaltı. Mahkeme.

Psikososyal destek.

Baş sağlığı ve âcil şifa mesajları.

Gözyaşı. Kan. Ter.

Son yolculuk.

Allah rahmet eylesin.

Veleddallin, âmin.

*

Fazla söze gerek yok. İzmir’deki depremin özetini başlıklar hâlinde çıkardık. Boşlukları doldurabilirsiniz. Yorum yapmadık. Sadece bir cümle ekleyebiliriz.

Bulaşık makinesi, icat edildiği günden bugüne, hiç bu kadar önemli bir işe yaramamıştı.

Bir hayat kurtarmak, dünyanın bütün bulaşıklarını yıkamaktan çok daha mühim.

Ders çıkarmaya gelince, inşallah çıkarmışızdır.