
ABD yönetimi, Uluslararası Ceza Mahkemesinin İsrail’in Gazze’deki savaş suçlarına ilişkin itirazını reddeden iki yargıcına yaptırım uygulama kararı aldı. Vaşington, kararı “İsrail’i haksız yere hedef aldığı” gerekçesiyle savunurken, adım uluslararası yargıya açık müdahale olarak değerlendirildi. Daha önce de UCM savcı ve yargıçlarını hedef alan yaptırımlar, ABD’nin İsrail’e yönelik güçlü siyasi kalkanını bir kez daha ortaya koydu. Bu hamle, küresel düzeyde adalet ve hesap verebilirlik tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
ABD yönetimi, Uluslararası Ceza Mahkemesinin (UCM) İsrail'in savaş suçlarına ilişkin itirazını reddeden iki yargıcına yaptırım kararı aldı.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, UCM'nin iki yargıcına yönelik yaptırım kararına ilişkin yazılı açıklama yaptı.
Dışişleri Bakanı Rubio, Gürcistanlı yargıç Gocha Lordkipanidze ve Moğolistanlı yargıç Erdenebalsuren Damdin'in, Başkan Donald Trump'ın şubat ayında UCM yetkililerine yaptırım uygulanmasını onaylayan başkanlık kararnamesine dayanarak, Mahkemenin "İsrail'i haksız yere hedef aldığı" iddiasıyla suçlandıklarını belirtti.
"İsrail'in temyizine karşı aleyhte verdiği karara da katıldılar"
Rubio, "Bu kişiler, İsrail'in rızası olmadan, UCM'nin İsrail vatandaşlarını soruşturma, tutuklama, gözaltına alma veya yargılama çabalarına doğrudan katılmışlardır. Bu kişiler, 15 Aralık'ta UCM'nin, İsrail'in temyizine karşı aleyhte verdiği karara da katılmışlardır." ifadelerini kullandı.
"Mahkemenin İsrail'i hedef alan siyasal eylemleri"
ABD'li bakan, UCM'nin İsrail'i Gazze'deki savaş suçlarından dolayı sorumlu tutma çabalarını, "mahkemenin İsrail'i hedef alan siyasal eylemleri" olduğunu savundu.
ABD yönetimi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu dahil bazı İsrailli yetkililerle ilgili tutuklama kararının ardından haziran ayında UCM Başsavcısı Kerim Han'ı yaptırım listesine almıştı.
Trump yönetimi, ağustos ayında da UCM üyesi bazı yargıç ve savcıları yine "İsrail'e karşı tutumları" olduğu iddiasıyla yaptırım listesine eklemişti.










