|

Hedefleri ‘din’ savaşı

Güvenlik gerekçelerinin arkasına sığınıp sivilleri katleden İsrail’in eli kanlı lideri Netanyahu, “Tek bir amacımız var. Yeşaya Kehaneti’ni göreceğiz” sözleri, işgalci gücün asıl hedefinin bölgede bir din savaşı çıkarmak olduğunu ortaya koydu. Kabinesinde aşırı sağcı isimlere yer veren Netanyahu’yu Evanjelistler de destekliyor.

Dış Haberler
04:00 - 27/10/2023 Cuma
Güncelleme: 01:29 - 27/10/2023 Cuma
Yeni Şafak
Ben-Gvir, Binyamin Netanyahu, Pete Sessions.
Ben-Gvir, Binyamin Netanyahu, Pete Sessions.

Terör devleti İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu, Filistin’de yürüttükleri savaşın güvenlik amacıyla olmadığını, bir din savaşı olduğunu sarf ettiği sözlerle açık etti. İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne gerçekleştireceği belirtilen kara harekatı hakkında basın açıklaması yapan Netanyahu, “Yeşaya kehanetini göreceğiz” ifadelerini kullandı. Eski Ahit’in bir parçası olan Yeşaya, “İsrail tanrının krallığı olacak” vaadinde bulunuyor. İsrail’deki son seçimlerde aşırı sağcılar ile Kahanist kökenlilerin zafer elde etmesi ve Netanyahu’nun radikallerden oluşan bir kabine kurması, din savaşının habercisi olarak yorumlanmıştı. ABD’de siyasetin tepesinde yer alan Evanjelistler, bölgede din temelli bir savaşın patlak vermesi için büyük çaba sarf ediyor.

TEK BİR AMAÇLARI VAR

Kara operasyonu ile ilgili basına verdiği brifingin sonunda İsraillilere seslenen Netanyahu, Hamas’a karşı Tevrat’ın “Yeşaya” kitabındaki “kehaneti” göreceklerini öne sürerek, “Artık tek bir amaç için bir araya gelmenin zamanıdır” dedi. “Zafere ulaşmak için hızla ilerlemeliyiz” diyen İsrail Başbakanı, “Ortak gücümüz ile haklılığımıza ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas’a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz” dedi. “Biz ışığın insanlarıyız, onlar da karanlığın insanları” diyen Netanyahu, “İşaya’nın kehanetini gerçekleştireceğiz. Ortak gücümüz ile haklılığımıza ve Yahudi halkının ebediliğine olan derin inancımızla Hamas’a karşı Yeşaya kehanetini göreceğiz” dedi. Yeşaya kitabından 60. kısmı okuyan İsrail lideri, “Ülkenden şiddet, sınır boylarından soygun ve yıkım haberleri duyulmayacak artık. Surlarına kurtuluş, kapılarına övgü adını vereceksin” ayetini dillendirdi.

YEŞAYA KEHANETİ

Yeşaya (İşaya) Kitabı’nın 42. bölümünde yer alan bu kehanette şu iddialara yer verilmektedir: “Tanrı, İsrail’i “ışık ulusu” olarak tanımlar ve onların tüm uluslara adalet ve kurtuluş getireceğini vaat eder. İşaya’nın kehanetine göre, İsrail, Tanrı’nın yardımıyla, tüm ulusları karanlıkta bırakacak bir ışık olacaktır. İsrail, adalet ve barış için bir güç olacak ve tüm dünyada barışı ve refahı yayacaktır. İsrail, Tanrı’nın krallığı olacaktır.” Aynı kehanette, “yakalananın bedeni delik deşik olacak, ele geçen kılıçtan geçirilecek” gibi ifadelere yer verildiği de görülmekte. Netanyahu’nun bahsettiği kehanet, binlerce bebeği öldüren ve sivilleri hedef alan işgalci İsrail ordusunun, bunu bir “din savaşı” olarak gördüğünün ispatı olarak kabul görüyor.

KAHANİSTLER KABİNEDE

2022 yılının sonunda İsrail tarihinin en sağcı hükümetini kuran Netanyahu, kabinesinde radikal ve Kahanizm’le bağıntılı isimlere yer verdi. Kahanizm’in kurucularından Meir Kahane, 1971’de de İsrail’de radikal sağcı Kach Partisi’ni kurmuştu. 1994’te Baruch Goldstein adlı radikal sağcı aktivist, Mescid-i Aksa’yı yakma girişiminde bulunmuş ve İbrahim Camii’ne düzenlediği saldırıda 29 Filistinliyi şehit etmişti. Kach Partisi’nin 1992’deki seçimlere girmesi yasaklanmıştı. 2022 yılının başına kadar Kahanizm ABD’de de aşırı sağcı bir terör yapılanması olarak görülüyordu. Kahanist simalar, Kach Partisi’nin eski gençlik kolları başkanı olan Ben-Gvir’in partisinden seçimlere girdi ve 6 sandalye kazandı. Kahanistler İsrail’de yaşayan Arapların çoğunun Yahudilere ve İsrail’e düşman olduğu görüşünde. Aşırı sağcı topluluk, Yahudi olmayanların oy hakkına sahip olmadığı teokratik bir Yahudi devletinin kurulması gerektiğine inanıyor. Aşırı sağcı kişilerle kabine kuran Netanyahu’nun bölgede bir din savaşı için hazırlık yaptığı düşünülüyor.

EVANJELİK SİYASETÇİLER DE DESTEK VERİYOR

ABD’de büyük şirketlere hükmeden ve siyaset piramidinin üst basamaklarında yer alan Evanjelikler de bölgede bir din savaşının yaşanması için çalışmalar yürütüyor. Amerikalı bağımsız gazeteci Lee Fang’ın bölgedeki çatışmaların Evanjeliklerle bir ilgisi olup olmadığına ilişkin sorusuna ABD Kongre Üyesi Pete Sessions, ABD’nin bu amaç doğrultusunda para, silah ve tüm yeteneklerini İsrail’e adadığını belirtti. “ABD’nin bu yaklaşımda bir çıkarı var” diyen Sessions, “Bütün bu meselenin temelinde inanç var. Kendi yaratıcımıza. Ama aynı zamanda seçilmiş halka olan inancımız” ifadelerini kullandı. Kongre üyesi Lauren Boebert ise benzer bir soruya, “Tanrı’yı yüceltmek için yaratılmış iki toplum var. İsrail ve ABD. İkisiyle de gurur duyuyorum ve ikisini de kutsuyorum. Onları savunmak için elimden geleni yapıcağım” sözleri ile karşılık verdi. Bir diğer Kongre üyesi Tim Burchett ise, “Ben Evanjelikleri aşırılık yanlısı olarak tanımlamıyorum. Çünkü onlar kutsal yazıtları takip ediyorlar. Ve kutsal yazıtlar İsrail’i yüceltiyor. Ben de bu yazıtları takip ediyorum. Jesus’un bir gün döneceğine inanıyorum. Ve ben de onun safında olacağım” diye konuştu.

Gazze’den Biden’a isim isim maktûl listesi

ABD Başkanı Joe Biden, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında sivillerin hayatını kaybettiğinden emin olduğunu ancak Filistinlilerin bu konuda açıkladığı rakamlara güvenmediğini belirtti. ABD Başkanı, “Filistinlilerin kaç kişinin öldürüldüğü konusunda doğruyu söylediğine dair hiçbir fikrim yok. Masumların öldürüldüğüne eminim” dedi. Gazze’deki sivil kayıplarla ilgili “Bu, savaş açmanın bedeli” ifadesini kullanan ABD Başkanı, “7 Ekim öncesi statükoya dönülmeyecek” diye konuştu.

2 BİN 913’Ü ÇOCUK

Biden’ın açıklamaları sonrası Gazze’deki Filistin Sağlık Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı tarafından 7-26 Ekim tarihlerinde İsrail saldırılarında katledilenlerle ilgili istatistiki bilgilerin de yer aldığı kapsamlı bir rapor yayımlandı. Ölenlerin farklı kategorilerde istatistiklere dahil edildiği 212 sayfalık rapora göre, söz konusu tarihler arasında 2 bin 913’ü çocuk olmak üzere 7 bin 28 kişi hayatını kaybetti. Cinsiyet kategorisinde bu sayının dağılımı 3 bin 129 kadın ve 3 bin 899 erkek şeklinde oldu. 281 kişinin ise kimliği tespit edilemedi. Kimliği tespit edilenler; isimleri, kimlik numaraları, cinsiyetleri ve yaşlarıyla birlikte raporda yer aldı. Rapordaki istatistiklere göre ise 25 Ekim, 756 ile ölü sayısının en yüksek olduğu gün oldu. Aynı tarihte ölen çocuk sayısı ise 344 olarak kayda geçti.



#İsrail
#Netanyahu
#ABD
#Soykırım
7 ay önce