|

Irak'taki istikrarsızlığın başlıca aktörleri: ABD-İran

İran ve ABD’nin çatışma alanına dönüşen Irak’ta iki ülkenin nüfuz mücadelesi “ulusal kimlik” oluşmasına engel oluyor. İran’ın Haşdi Şabi milis gücü, ABD’nin de 5 binin üzerindeki askeriyle ülkenin güvenlik yapılanması üzerindeki etkisi istikrarsızlığa ve dolayısıyla Irak’ın kendi ayakları üzerinde duramamasını beraberinde getiriyor.

Yasemi Asan
11:25 - 11/01/2020 Cumartesi
Güncelleme: 11:32 - 11/01/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Irak’ın ‘ulusal kimlik’ sınavı.
Irak’ın ‘ulusal kimlik’ sınavı.

Irak, uzun süredir ABD-İran’ın çatışma alanı haline dönüşmüş durumda.

KAOSUN BAŞ MİMARI: ABD

1991 Körfez Savaşı sonrasında 2003’te ikinci hamleyi yapan ABD'nin Irak işgalinin üzerinden yaklaşık 17 yıl geçti. ABD, Irak'a "istikrar ve demokrasi" getireceği vaadiyle operasyon başlatmıştı.

  • Amerika, Irak'ı işgali sonrasında ülkenin yönetimini dizayn ederken güvenlik yapılanmasına nüfuz etti. Bugün 5 binin üzerinde askeri bulunan ABD’nin 9 askeri üssü faaliyette. Erbil'deki ABD Harir üssü İran’a en yakın ABD üssü olma konumunda. Hem askeri yapılanması hem de örtülü faaliyetleri nedeniyle ABD, ülkede yaşanan iç savaş, terör ve kaosun baş mimarı olarak görülüyor.

İRAN İSTİKRARI BOZUYOR

ABD’nin işgali sonrasındaki dönemde ise İran, bir dönem savaştığı Irak’ta büyük bir nüfuz alanına kavuştu. Ülkenin demografik yapısından da faydalanan İran, Devrim Muhafızları Kudüs Gücü bünyesinde on binlerce savaşçı milise sahip Haşdi Şabi'yi eğitiyor ve silahlandırıyor. Böylece de Irak'ın güvenlik yapısını kontrol ediyor. İran çıkarları doğrultusunda bu milis grupları maşa olarak kullanarak Irak'ta istikrarı bozuyor. İran, ayrıca sürekli gerilim yaşadığı Amerika'yı, Haşdi Şabi üzerinden doğrudan hedef alıyor.


NÜFUZ MÜCADELESİ

ABD- İran rekabetinin sonucu ise Irak’ta istikrarsızlığa, derinleşen kaotik ortama ve en önemlisi de devletin kendi ayakları üzerinde duramamasına neden oluyor. Dış güçlerin rekabeti “ulusal kimlik” oluşmasının önündeki en büyük engel olarak değerlendiriliyor. Bu iki ülke, Iraklıların karar alabilen devlet mekanizması oluşmasına izin vermediği belirtiliyor.

TÜRKİYE'NİN ARA BULUCULUK ROLÜ

ABD'nin işgali ile Irak'ta güç boşluğu oluştu. Bu boşluktan terör örgütü PKK faydalanırken, terör örgütü DEAŞ'ın ortaya çıkmasına zemin hazırladı. Türkiye, Irak'taki sorunlarda ara buluculuk rolü üstleniyor. Türkiye, tüm aktörler arasında kapsayıcı, tarafsız rol üstleniyor. Türkiye, Irak'ın geleceğini Iraklıların karar vermesi, dış müdahalelerden kurtarılması isterken, dış güçlerin rekabet alanı olmasını istemiyor.

#Irak
#İran
#ABD
4 yıl önce