|

Tunus meçhule doğru

Arap Baharı’nın beşiği olan Tunus, Cumhurbaşkanı Kays Said’in ülkedeki bütün yetkileri elinde toplamasından sonra büyük bir belirsizlik yaşıyor. Ekonomik krizin derinleşmesi engellenemezken, Said’in sorunlara hangi çözümleri önerdiği merak konusu.

00:00 - 11/04/2022 Pazartesi
Güncelleme: 23:16 - 10/04/2022 Pazar
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Kuzey Afrika’nın en küçük ülkesi Tunus, geçtiğimiz ay aylarından bu yana iç içe geçmiş krizlerle mücadele etmeye çalışıyor. Cumhurbaşkanı Kays Said’in 25 Temmuz günü hükümeti feshederek yönetimi kendi tekeline almasından sonra, ekonomi başta olmak üzere ciddi meselelere yönelik hamle beklentileri de boşa çıktı. Said’in anayasayı gerekçe göstererek attığı tartışmalı adım uluslararası arenada destek bulamazken, kendisini destekleyen kesimler bile yaşanan belirsizlik sebebiyle tepkilerini ortaya koymaya başladı. Hukukçu kimliğini öne çıkararak yürüttüğü sakin seçim kampanyasının ardından halkta sempati uyandıran Kays Said, şu anda Tunus’taki tek karar verici pozisyonunda. Siyasî faaliyetler tümüyle askıya alınmış durumda.

MECLİSİ FESHETTİ

  • Kays Said’in son adımı, geçtiğimiz hafta parlamentoyu tamamen feshederek etkisiz hale getirmek oldu. Söz konusu karar ülke çapında protestolara neden olurken, Said’in özellikle Fransa’nın tesiri altında bulunduğuna dair yorumlar ağırlık kazanıyor. Said’in “Devleti korumak için bu kararı almak zorunda kaldım” şeklindeki açıklaması ise ikna edici bulunmadı. Feshedilen meclisin en güçlü partisi Nahda Hareketi ve lideri Raşid Gannuşi, atılan adımın gayrı meşru olduğunu belirtti.

BÜROKRASİ DEVLETİ

Tunus, Cumhurbaşkanı Said’in birbiri ardına attığı adımlarla, halkla hiçbir teması bulunmayan bürokratların yönettiği bir devlete dönüştü. Ekonomi, insan hakları ve Tunus’un uluslararası arenada hak ettiği yere kavuşması gibi hususlarda bir türlü istenen noktaya gelinememesi, Said’in sempatizanlarında da kızgınlığa neden oluyor. 12 milyon nüfuslu ülkede, siyaset ve siyasî kurumlar yaşanan gelişmeler karşısında tamamen pasifize edilmiş durumda. Siyasî gözlemcilere göre, mevcut manzaranın uzun süre devam ettirilmesi de zor görünüyor.

Her şey orada başladı

Tunus, 2010 yılının son günlerinde yaşanan halk ayaklanmasıyla, Arap Baharı sürecinin de başladığı ülke. Cumhurbaşkanı Zeynelabidin Bin Ali’nin devrilmesiyle birlikte söz konusu isyanlar diğer bazı Arap ülkelerine sıçramış, ancak Tunus nispeten kansız bir geçişi sağlayarak demokrasi tecrübesinin en tutarlı yaşandığı ülkelerden biri olmuştu. 2014’ten sonra ise siyasî suikastlarla başlayan kaos dönemi yerini hızla ekonomik krize bırakmış, devamında devlet yönetiminin tamamen kilitlendiği bir açmaz ortaya çıkmıştı. Suudi Arabistan’a sürgüne giden ve orada ölen Bin Ali, 1987’den itibaren ülkede tek adam yönetimi oluşturmuş, Fransa’yla temasları sıklaştırarak, Tunus’u bir polis devletine dönüştürmüştü.


#Tunus
#Kays Said
#Arap Baharı
#Zeynelabidin Bin Ali
#Fransa
2 yıl önce