Depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurulmasının önünü açan düzenlemeyle birlikte özel sektörden yüzlerce firma yeni nesil enerji yatırımı atağına kalktı. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından hazırlanan ve 19 Kasım'da Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren düzenlemenin ardından, depolamalı rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurmak için EPDK’ya 900’ü aşkın şirket başvurdu.
RÜZGAR DAHA BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
10 günde toplam 67 bin 349 megavat kapasitelik yatırım talebi oluştu. Güneş enerjisine dayalı depolamalı elektrik üretimi için başvuruda bulunan 334 firma, 19 bin 881 megavat kurulu güç inşa etme talebinde bulundu. 47 bin 468 megavat kurulu gücündeki 575 başvuru ise rüzgar enerjisine dayalı depolamalı elektrik üretimi tesisi kapsamında yapıldı. EPDK Başkanı Mustafa Yılmaz, bu kapsamda daha fazla yenilenebilir enerji kapasitesinin sisteme dahil edilebileceğini ve Türkiye'nin arz güvenliğinin güçleneceğini dile getirdi. Yılmaz, düzenleme yayımlanalı 10 günde depolamalı rüzgar ve güneş santrali kurmak için rekor başvuru yapıldığının altını çizdi. Bu alandaki düzenleme özel sektördeki birçok yatırımcıyı harekete geçirdi.
ENERJİNİN DEVLERİ SIRAYA GİRDİ
Zorlu Enerji, 85 megavat güneş ve 450 megavat rüzgar enerjisi olmak üzere 5 proje ile toplam 535 megavat gücünde ön lisans başvurusunda bulundu. Aydem Enerji ise EPDK'ya 400’ü güneşte 100’ü rüzgarda olmak üzere toplam 500 megavatlık depolama kapasitesi için ön lisans başvurusu yaptı. Özel sektörden yüzlerce şirket depolama için atağa kalkarken, başvuru yapanlar arasında başı çeken firmalar şöyle: Europower Enerji, Aksa Enerji, YEO Enerji, Anatolia Yenilenebilir Enerji, GalataWind Enerji, Sanko Enerji, Fiba Enerji ve Menderes Enerji.
FİRMALARLA TOPLANTI
- Geçen hafta sektör temsilcisi firma yetkilileriyle bir araya gelen EPDK Başkanı Yılmaz, yatırım ilgisine ilişkin paylaşımda bulundu. Rüzgar ve güneş enerjisi santrali kurmak için rekor düzeyde başvuru yapıldığını belirten Yılmaz, “Şu anda 110 milyar dolara ulaşan bir yatırım talebi söz konusu. Mevcut kapasite dikkate alındığında, bu miktarın 40-45 milyar dolarının sahaya yansımasını bekliyoruz” dedi. Düzenlemenin enerji sektöründe çığır açtığını vurgulayan Yılmaz, “Öncelikli hedefimiz enerji arzımızı artırmak ve elbette bunu yerli ve yenilenebilir kaynaklarımızla yapmak. Artık depolama sistemleriyle yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı santrallerimiz de baz yük santralleri gibi çalışabilecek” diye konuştu. Emre amade kapasitenin artırılmasıyla sistem güvenliğinin pekiştirileceğine ve kesintili üretimden dolayı sıkıntı yaşayan sistem işletmeciliğinin rahatlatılacağına işaret eden Yılmaz, şu ana kadar yapılan başvuruların kurulu güç olarak 67 bin 349 megavata karşılık geldiğini belirtti.
RÜZGÂRDA 13 BİN MEGAVATLIK İLAVE KAPASİTE BEKLENİYOR
EPDK’nın düzenlemesinin sektör için taze kan olduğunu söyleyen Türkiye Rüzgar Enerjisi Birliği (TÜREB) Başkan Yardımcısı Ebru Arıcı, minimum 20 bin megavatlık kapasite tahsisi yapılmasını beklediklerini dile getirdi. Ocak ayı gibi ön lisansların verileceğini vurgulayan Arıcı, “Rüzgar enerjisi tarafında 100 bin megavatlık potansiyelimiz var. 2023 için 20 bin megavat hedefi belirlenmişti. Kurulu güçte olmasa da proje gücü olarak zaten bu seviyeyi yakaladık. Depolamalı rüzgar enerjisi yatırımlarıyla rüzgar kurulu gücünde 12-13 bin megavatlık bir artış öngörebiliriz. Toplamda rüzgar enerjisi gücümüz 30 bin megavat bandını aşabilir” şeklinde konuştu.
ENERJİ SEKTÖRÜ İÇİN MİHENK TAŞI OLACAK
Depolamalı güneş enerjisi yatırımları için yaklaşık 25 milyar dolar yatırım beklediklerini belirten Güneş Enerjisi Sanayicileri ve Endüstrisi Derneği (GENSED) Başkanı Halil Demirdağ, yeni düzenlemenin enerji sektöründe yeni bir mihenk taşı olduğunu söyledi. Yeni Şafak’a değerlendirmelerde bulunun Demirdağ, “Depolama sistemleri tek başlarına geri dönüş süresi olarak çok uzun ve finansal yapılabilir olmadığı için, EPDK başkanımızın dernek toplantısında da dile getirdiği şekli ile yatırımların önünün açılması için güneş tesisi kurularak sisteme elektrik satılması yatırımları finansal yapılabilir hale getirecek. Türkiye bu yeni mevzuat ve batarya uygulamaları ile arzını sürdürülebilir hale getirerek yenilenebilir enerji alanından çok daha güçlü bir oyuncu haline gelecek” ifadelerini kullandı. Demirdağ, Smart Güneş Teknolojileri olarak kendilerinin de hibrid ve depolama sistemi kurulması için başvuruda bulunduklarını vurguladı.
YENİLENEBİLİR ATAĞIYLA ARZ GÜVENLİĞİ ARTIYOR
- Enerji kaynaklarını çeşitlendiren Türkiye, özellikle yenilenebilir enerji alanında son yıllarda önemli bir atılıma imza attı. Yapılan yatırımların etkisiyle kurulu güç rüzgarda 12 bin megavatı aşarken, güneşte ise 10 bin megavata yaklaştı. Halihazırda Türkiye'de elektrik kurulu gücünün yaklaşık yüzde 54'ü yenilenebilir enerji santrallerinden oluşuyor. Ülkemizde rüzgar enerjisindeki potansiyel ise yaklaşık 100 bin megavat olarak öngörülüyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan, Türkiye Güneş Enerjisi Potansiyeli Atlası’na (GEPA) göre, ortalama yıllık toplam güneşlenme süresinin 2 bin 741 saat olduğu ülkemizde yıllık toplam ışınım değeri ise 1.527 kWh/m2 olarak hesaplanıyor.
DEPOLAMA GÜCÜ KADAR ÜRETİM BAŞVURUSU İMKANI
Elektrik depolamalı rüzgar ve güneş santrallerine ilişkin düzenleme, söz konusu santrallerin kesintili kaynak kapasitesinden bağımsız olarak değerlendirilmesi, herhangi bir kapasite tahsis yarışmasından bağımsız olarak bağlantı görüşü oluşturulabilmesi ve rüzgar santralleri için ölçüm zorunluluğunun aranmaması gibi değişiklikleri içeriyor. Düzenleme, elektrik depolama tesisi kurmayı taahhüt eden yatırımcıların, depolama tesisinin gücü kadar rüzgar ve güneş enerjisi projesi kurmak için başvuruda bulunmasına imkan sağlıyor.
