Antalya'da, akvaryumdaki balıklarına canlı yem bulamadığı için 17 yıl önce böcek üretimine başlayan Selami Gökgöl (54), üretim tesisini fabrikaya dönüştürdü. Mira Canlı Hayvancılık ve Böcekçilik Tesisi'nde, yaklaşık 1,5 milyon çekirge, 500 bin civarında diğer böcek türleri ve 1 tona yakın da un kurdu bulunuyor. Bu işe başlamadan önce akvaryumdaki balıklarına canlı yem bulmakta zorlandığını anlatan Gökgöl, "2 defa iflasın eşiğine geldik. Hayvanlarımızın birçoğunu kaybettik ve tekrar inatla işimizi oluşturduk" dedi.
Böcekçilik işinin basit olmadığını belirten Gökgöl, "İnatla 'Bu işi ilk biz yapacağız, belli bir noktaya getireceğiz' diye çok çabaladık. O kadar çabaladık ki ortak giriştiğimiz arkadaşlar tek tek zamanla ayrılmaya başladı. Biz en sonunda karı koca kaldık. Bu zaman içinde evimizi, arabamızı, arsamızı sattık, birçok fedakarlıkta bulunduk. İnatla bu işi yapacağım derseniz ve biraz da maddi fedakarlıkta bulunursanız bugünlere gelinebiliyor" diye konuştu.
Şu an eşi Funda Gökgöl ile birlikte işi devam ettirdiklerini belirten Selami Gökgöl, "Her babayiğidin 'ben yaparım' diyebileceği bir iş değil. Çok bilgi, fedakarlık ister ve ev ortamında yapılabilecek bir iş kesinlikle değil. Çünkü böyle bir iş yapmaya kalktığınızda büyük bir arazi ve kapalı alanınızın olması lazım. Tavuk besleyen arkadaşlar tavukçuluğun ne kadar zor olduğunu bilir. Tavuktan da daha zor bir yetiştirme tarzı. Çünkü birçok detay var ve bunlara dikkat etmek gerekiyor" dedi.
Böceklerin steril ortamda yetişmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Gökgöl, "Biz bunlar için özel teknolojiler kullanıyoruz. Dışarıdan aldığımız gıdaya dikkat etmek mecburiyetindeyiz. Aldığımız her ürünü hayvanlarımıza veremiyoruz. Zirai ilaç kullanılmış ürünü hiçbir şekilde bu canlılara veremiyorsunuz. Aksi takdirde bunları öldürüyorsunuz. Bunu da yaşadık ve 2 defa iflasın eşiğine geldik. Burada hayvanlarımızın birçoğunu kaybettik ve tekrar inatla işimizi oluşturduk" diye konuştu.
Amacının para kazanmak olmadığını dile getiren Gökgöl, "Bizim sayemizde Türkiye'de birçok hayvanat bahçesi hayvan çeşidini geliştirdi. Çünkü eskiden hayvanat bahçelerinde özellikle sürüngenler, eklem bacaklılar, semenderlerde sıkıntı vardı, bu hayvanların yemi yoktu. Ama bizlerin üretimiyle birlikte hayvanat bahçeleri de şu anda çeşitliliğini 2'ye, 3'e katladı" dedi.
Fabrikada, yüzde 95'i locusta Migratoria, yüzde 5'i schistocerca gregaria olmak üzere toplam 1,5 milyona yakın çekirge olduğunu söyleyen Gökgöl, "Bünyemizde 12 çeşit böcek türü üretiliyor. 2 çeşit çekirge, 4 çeşit hamam böceği, kriket, un kurdu, morio kurdu, buffalo kurdu, cırcır, bal kurdu. Bu böcekleri her balık ve kuş türü, sürüngenler, eklem bacaklılar, semenderler gibi canlılar tüketiyor. Eşimle birlikte 4 kişi çalışıyoruz. Gece-gündüz hayvanların yemi veriliyor. Doğadaki çekirge türleriyle kıyasladığımızda vitamin ve protein açısından çok zengin" diye konuştu.
Türkiye'de aylık 20-30 bin, 2 yıl öncesine kadar da ihracatta 100 bin civarında böcek satışı yaptıklarını aktaran Selami Gökgöl, Avrupa Birliği'nin (AB) sertifika değişikliği yapması ve Türkiye'de bu değişikliğe yönelik hazırlıkların bitirilememiş olmaması nedeniyle 2 yıldır ihracat yapamadıklarını da kaydetti. Gökgöl, "Bakanlığımızın yeni bir sertifika hazırlaması gerekiyordu ama gecikti, çalışmaların bir an önce bitirilmesini ve yeniden ihracata başlamayı bekliyoruz" dedi.