Alman DW'den "Kanal İstanbul Türkiye'nin kabusu olabilir" spekülasyonu

Bakan Karaismailoğlu, geçtiğimiz günlerde Kanal İstanbul projesinin fotoğrafını paylaşmıştı.

Türkiye karşıtlığıyla bilinen Alman Deutsche Welle, hükümetin icraatlarını karaladığı haberlerine bir yenisini daha ekledi.

Kışkırtıcı başlıklarıyla spekülatif haberlere imza atan DW, bu kez Kanal İstanbul projesini hedef aldı.

Sosyal medya üzerinden yayınlanan video, kurumun yalnızca İngilizce yayın yapan hesabında yer aldı.

Proje kapsamında yüz binlerce ağacın kesileceğinin iddia edildiği haberde,

"Hükümet İstanbul'u bir adaya çevirecek, on binlerce insanı yerinden edecek"

ifadelerine yer verildi.

Kanal İstanbul'un Türkiye'nin gördüğü en büyük altyapı projesi olacağının vurgulandığı videoda,

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın en eski hayallerinden biri."

denildi.

Şu an ticari amaçlı Boğaz'dan geçişlerin ülke ekonomisine herhangi bir katkısı olmadığının vurgulandığı haberde,

"Türkiye, Kanal İstanbul'u yaparak bunu değiştirmek istiyor. Gemiler artık Karadeniz'e geçmek için beklemeyecek ve Türkiye onlardan ücret alacak"

ifadeleri yer aldı.

Spekülasyonlarla yeni bir karalama kampanyası

Türkiye'nin yakın dönemde hayata geçirdiği İstanbul Havalimanı ve yerli otomobil konusunda da spekülasyonlarla karalama kampanyasına girişen DW, bu kez ekolojik nedenlerle Kanal İstanbul'un yapılmaması konusunda algı çalışması yaptı.

"Erdoğan'ın rüyası bir çevre kabusu"

ifadelerini kullanan Alman DW,

"Kanal İstanbul, içme suyunu kirletebilir, deniz ekosistemine zarar verir"

gibi yetkililer tarafından çokça kez yalanlanan iddiaları da kullandı.

Videoda görüşlerine yer verilen İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Doğanay Tolunay da DW ile benzer ithamlarda bulunarak,

"Sadece Sazlıdere Barajı tamamen yok olacak. Terkos Gölü'nü besleyecek dereler kesilecek."

dedi.

Oysa, Kanal İstanbul Projesi'nin İstanbul’u susuzluğa mahkum edeceği iddiası doğru değil. Yayımlanan çevre etki değerlendirmesi raporuna (ÇED) göre, İstanbul’un yıllık su tüketimi yaklaşık 1 milyar 60 milyon metrepküptür.

Terkos Gölü’nün mevcut verimi ise yılda 133,9 milyon metreküptür. Kanal İstanbul’la birlikte gölün verimi yılda 2,7 milyon metreküp düşecektir. Bunun İstanbul geneline etkisi yok denecek kadar azdır ve sadece binde 2,5’tir.

Aynı şekilde Sazlıdere Barajı’nın mevcut verimi ise, yılda 49 milyon metreküptür. Sazlıdere Barajı’nın yüzde 61’i Kanal içinde kalacak, ancak kalan yüzde 39’luk kısmı korunacaktır. Kanal İstanbul’la birlikte barajın verimi yılda 19 milyon metreküp olacaktır. Verim açısından aradaki fark yılda 30 milyon metreküpü bulacaktır. Buradaki su kaybının İstanbul geneline etkisi yüzde 2,8 seviyesindedir.

Bu rakamlar bağlamında, Kanal İstanbul’un toplam su rezervine etkisi yalnızca yüzde 3 seviyesindedir.

Deniz yaşamını etkileyeceği konusunda da Kanal İstanbul Projesi kapsamında 4 mevsim boyunca flora ve fauna ile ilgili 18 uzman ile çalışıldı. Çalışmalar kapsamında Kanal İstanbul güzergahındaki kritik bölgeler ve bu bölgelerdeki flora ve fauna türleri ve habitatları değerlendirildi. Endemik ve nadir türlerin korunması ile ilgili gerekli önlemler ÇED Raporu'nda sunuldu.

"Çoğunluk istemiyor" iddiasını Bakan Karaismailoğlu yalanlamıştı

Çoğunluğun Kanal İstanbul projesi konusunda isteksiz olduğunu vurgulayan DW,

"Coğrafya sonsuza kadar değişecek"

dedi.

Konuya ilişkin geçtiğimiz hafta katıldığı canlı yayında açıklama yapan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu,

"Anket yapıyoruz. Kanal İstanbul, yüzde 48 fayda sağlar diyor, yüzde 42’si de zarar verir diyor. Yüzde 10’u da ne yarar verir, ne zarar verir diyor. Teknik bir konuyu kötü siyasetine alet eden bir kesim var maalesef. Son derece gelir getirecek bir şey."

demişti.