Büyük ölçekli depremlerin sadece yerleşim alanlarına değil, baraj, santral gibi devasa yapılara da zarar verebileceği tartışılıyor. Su Politikaları Dernek Başkanı Dursun Yıldız, İstanbul ve Türkiye’deki barajların deprem ve benzeri özellikler dikkate alınarak yapıldığını söyledi. Yıldız, “İstanbul’da Ömerli Barajı, Darlık Barajı, Elmalı 1 ve 2 Barajları, Terkos Barajı, Alibeyköy Barajı, Büyükçekmece Barajı Sazlıdere Barajı gibi toplam 11 baraj bulunuyor. Bulundukları bölgeler, beklenen depremin fay hattına farklı mesafelerde ve farklı zemin özelliklerine sahip. Marmara Denizi’ndeki bir depremden, deprem dalgalarından elbette her yapı gibi İstanbul’daki barajlar da etkilenebilir. Ancak Türkiye’de bugüne kadar baraj tasarımı ve inşaatlarında uygulanan kriterler, barajlarda ciddi bir hasarın ortaya çıkmasını önlemiştir. Bu kriterler İstanbul’daki barajlarda da uygulanmıştır.” şeklinde konuştu. “Yıldız, “Bize ulaşan bilgilere göre İstanbul’un içme ve kullanma suyu barajlarının 8’inde, inceleme ve güçlendirme çalışmalarına başlanmıştır. Bu barajlarda beklenen deprem ivmesi ve kuvvetleri, öncelikle barajın tasarım kriterleri dikkate alınarak tahkik edilmektedir. Bu çalışmalar sonrasında, ihtiyaç duyulması durumunda güçlendirme çalışmaları yapılmaktadır” dedi.
Detaylı etütlerden sonra yapılıyor
Barajlar yapılmadan önce seneler süren detaylı etütler yapıldığına dikkat çeken Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünden emekli Mühendis Cüneyt Gerek, “Baraj etüdü yapılırken fay hattı gözetilerek detaylı bir inceleme yapılır. Barajlar ve dere yataklarında, taşkın, sel, deprem hatta yangınlara göre planlar yapılarak hesaplar yapılır. Barajlarda bir taşkın olduğu zaman halk ikaz edilir ve kapakları açılır. Türkiye’deki bütün barajlarda durum böyledir. Taşkının 500-1000 yıllık doğal afetlere karşı dayanıklı olacak şekilde planlamaları yapılır.” dedi.
