Güvenli bölge zaman zaman iç savaşlarda uygulanmaya konulmuş plan. Körfez Savaşı'ndan sonra, koalisyon güçleri Irak'ta 36. paralelin kuzeyini ve 32. paralelin güneyini uçuşa yasak bölge ilan etmişti. Burada amaç, Irak'taki Baas rejiminin kuzeydeki Kürtler ve güneydeki Şiilere karşı saldırı gerçekleştirmesini önlemek olmuştu.
NATO, Bosna Savaşı sırasında 'güvenli bölge' oluşturma kararı almış ve 16 Nisan 1993'de çıkardığı 819 sayılı karar ile Srebrenica'yı, 6 Mayıs 1993'de çıkardığı 824 sayılı karar ile de Jepa, Tuzla, Saraybosna, Gorajde ve Bihaç'ı 'güvenli bölge' ilan etmişti. Böylece Sırp güçlerinin, Bosnalı Müslümanlara saldırması engellenmeye çalışılmıştı. Irak Savaşı sırasında, ABD öncülüğündeki koalisyon Bağdat şehrinin içerisinde 'Yeşil Bölge' isimli bir güvenli bölge oluşturmuş ve Bağdat'ın şiddet dolu atmosferinden, koalisyon askerlerini korumuştu.
Türkiye ve Suriye muhalefeti 2013 yılının başlarından beri Suriye'de 'uçuşa yasak bölge' uygulanmasını öneriyor. Ancak, ABD başta olmak üzere Batı dünyası bu plana sıcak bakmadı. IŞİD'in ilerlemesinden sonra da Türkiye ile ABD arasında bir takım görüşmeler olmuş, ABD güvenli bölge için olumlu sinyaller verse de, uçuşa yasak bölge planına soğuk bakmıştı.
Suriye'nin kuzey bölgeleri, Suriye iç savaşı dolayısıyla Türkiye'ye göç eden yaklaşık iki milyon mültecinin göç yolu oldu. Kuzey Suriye'nin büyük bölümünü IŞİD'in ele geçirdiği süre zarfında Kürt ve Şiiler başta olmak üzere Hıristiyanlar da Türkiye'ye kaçmak zorunda aldı. Türkiye'ye doğru yaşanan büyük göç dalgaları bir süre sonra Avrupa ülkelerini kaymaya başladı.
Cerablus, Azez bölgeleri arasında planlanan güvenli bölge, IŞİD ile Suriye rejimi güçlerinden temizlenerek sivillerin hayatlarını sürmesi planlanıyor. Ayrıca olası bir göçü engelleme amacıda bulunuyor. Suriye'de oluşturulması istenen güvenli bölgenin tam olarak nasıl ve ne zaman uygulanacağı bilinmiyor. Güvenli bölge oluşturulması konusunda Türkiye ile ABD arasında görüşmeler devam ediyor. Türkiye, Suriye'de Beşar Esed'in bir an önce gitmesi taraftarı, ABD ise Esed'in gitmesi gibi bir önceliklerinin olmadığını belirtiyor ve esas amaçlarını IŞİD ile mücadele olarak tanımlıyor.
Türkiye, güvenli bölgenin uçuşa yasak bölgeyi de içermesi gerektiğini istiyor.Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun "Şu ana kadar Türkiye'ye dönük mülteci akınının en önemli kaynağı Suriye rejiminin hava bombardımanıdır" sözlerinden olası bir güvenli bölgenin oluşturulmasında "uçuşa yasak" bölgenin ön koşul olacağı anlaşılıyor. Suriye'de başlayan ve bölgeyi etkisi altına alan savaşla ilgili olarak uluslararası bir güvenli bölge ya da tampon bölge kararı bulunmuyor. Güvenli bölge oluşması halinde Türkiye'deki Suriyeli mültecilerin bir bölümünün buradaki güvenli bölgeye kaydırılacağı ifade ediliyor.ABD ise, uçuşa yasak bölge planına baştan beri soğuk bakıyor.
