|

Zenginle fakir arasındaki fark 200 kat

Cumhurbaşkanı Erdoğan en zengin İslam ülkesi ile en yoksul arasındaki farkın 200 katı aştığına dikkat çekti. Erdoğan, “Demek ki Müslümanlar zekat müessesesini de çalıştırmıyor. Sadece zekatı verecek olsa, İslam ülkelerinde fakir kalmaz. Bu tablo aynı zamanda samimi bir öz eleştiri yapmamız gerektiğine de işaret ediyor” dedi.

Haber Merkezi
04:00 - 9/12/2019 Pazartesi
Güncelleme: 01:34 - 9/12/2019 Pazartesi
Yeni Şafak
Recep Tayyip Erdoğan
Recep Tayyip Erdoğan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üst Düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı’nda önemli mesajlar verdi. Katılımcıların, iki gün sürecek konferans sırasında verimli tartışmalar, istişareler yapacağını, İslam ülkeleri arasındaki yatırımların arttırılması için atılacak adımların, ticaret savaşları gibi yüzleşilen tehdit ve fırsatların konuşulacağını belirten Erdoğan, konferansta ayrıca küresel ekonomik görünümün değerlendirileceğini ve devlet adamları için ufuk açıcı kararların alınacağını söyledi.

UYGULAMAYA DÖNÜŞMELİ

Konferanstan çıkacak kararların, İİT üyesi tüm ülkeler için yol gösterici olmasını dileyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Burada her fırsatta altını çizdiğim bir hususu tekrar vurgulamakta fayda görüyorum. İstişarenin gayesine ulaşabilmesi için samimiyetle yapılmasının yanı sıra alınan kararların tatbik edilmesi, uygulamaya dönüşmesi de gerekir. Bu açıdan tartıştığımız, konuştuğumuz ve karara bağladığımız hususları hep birlikte kuvveden fiile geçirmemiz son derece önemlidir.”

PROSEDÜR TAMAM

Sadece sorunların tespitine odaklanmadıklarını, aynı zamanda çözüm önerileri de ürettikleri ve bunları hayata geçirdiklerini ifade eden Erdoğan, teşkilat üyesi ülkeler arasındaki ticari ve yatırım uyuşmazlıklarını çözüme kavuşturmak için İstanbul Tahkim Merkezi’nin kuruluş prosedürlerinin tamamlandığını, bu sene içerisinde tahkim merkezini faaliyete geçireceklerini kaydetti.

4 BASAMAK YÜKSELDİK

Erdoğan, G-20 üyesi Türkiye’nin, satın alma gücü paritesine göre dünyanın 13’üncü, Avrupa’nın 5’inci en büyük ekonomisi olduğunu belirterek “Türk ekonomisinin makro göstergeleri ve temelleri son derece güçlü ve sağlıklıdır. 2002’den bu yana 220 milyar doğrudan yatırımın Türkiye’yi tercih etmesi bunun göstergelerinden biridir. Küresel doğrudan yatırımlar 2018’de yüzde 13 gerilerken Türkiye’ye gelen doğrudan yatırımlan yüzde 13 artarak 13 milyar dolara ulaştı. Böylece 199 ülkenin yer aldığı en fazla dış yatırım alan ülkeler sıralamasında 2018’de bir önceki yıla göre 4 basamak yükseldik” dedi. Erdoğan, ülkeye doğrudan yatırımların artması için ne gerekiyorsa imkanlar dahilinde maddi ve manevi bütün destekleri sağladıklarını ifade ederek, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Yatırım Ofisi’nin girişimlere yatırımları öncesinde, esnasında ve sonrasında gereken her türlü desteği ve kolaylığı sunduğunu anlattı.

ASLA RIZA GÖSTERMEYİZ

Bunun yanında bölgesel gelişmeler bağlamında kimi ülkelerle yaşanılan siyasi gerilimlerin ticari iş birliğini olumsuz etkilememesi için çok büyük hassasiyet gösterdiklerini dile getiren Erdoğan, “Ne yatırımcıların ne de ticaret erbabımızın manasız zorluklarla veya suni engellerle boğuşmasına asla rıza gösteremeyiz. İslam dünyasının refahını, menfaatlerini ve ticari iş birliğini siyasi gündemin önünde tutan bir anlayışla hareket edilmesi gerektiğine inanıyoruz” diye konuştu.

ŞARTLAR ELVERİŞLİ

Erdoğan, İslam ülkelerinin ekonomik büyümesi ve refah seviyelerinin artırılabilmesi için gerekli maddi ve tarihi şartların son derece elverişli olduğunu belirterek, önemli olanın İslam ülkeleri arasında etkin bir iş birliği mekanizması oluşturulması ve bunun kararlılıkla hayata geçirilmesi olduğunu söyledi. Kaçan fırsatları yakalamanın bir daha mümkün olmayabileceğini dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

YANINIZDAYIZ

“Bunun için güç birliği yapmamız, güçlerimizi birleştirmemiz önemlidir. Türkiye olarak hedeflerimize hep birlikte ulaşmak için tecrübelerimizi ve elimizdeki imkanları sizlerle paylaşmaya hazırız. Tüm imkanlarımızla siz kardeşlerimizin yanındayız. Sizlerin başarılarını ve sürdürülebilir kalkınma yolunda attığınız adımları hem kendi başarımız hem de İslam aleminin kazancı olarak görüyoruz. Bu konferansı aramızdaki mevcut iş birliğini geliştirecek ve aynı zamanda yeni faaliyet alanlarında tüm dünyaya örnek teşkil edecek projelerin önünü açacak bir başlangıç olarak değerlendiriyorum.”

Zekat müessesesi çalıştırılmıyor

  • “Müslümanlar olarak 1,7 milyar gibi muazzam bir beşeri kaynağa sahibiz” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Şu an dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 24’ü İİT üyesi ülkelerin vatandaşlarından oluşuyor. Bugün dünya petrol üretiminin yüzde 65’i, doğal gaz üretiminin yüzde 55’i, doğal kauçuk üretiminin yüzde 70’i, bilinen uranyum yataklarının yüzde 40’ı İslam ülkelerindedir. Ayrıca hurmanın yüzde 93’ü, Hindistan cevizinin yüzde 35’i, buğdayın yüzde 15’i, pirincin yüzde 17’si, baharatın yüzde 39’u da yine Müslümanlar tarafından üretiliyor.”
  • GELİR FARKI 200 KATI AŞIYOR
  • “Ancak tüm bu imkanlara rağmen, İslam ülkelerinin dünya ekonomisindeki toplam payı, yüzde 10’u dahi bulmuyor. Çok daha vahimi İİT nüfusunun yüzde 21’i, yani 350 milyon kardeşimiz aşırı yoksulluk şartlarında hayata tutunmaya çalışıyor. Milli gelir ve gelişmişlik seviyesi açısından da ülkelerimiz arasında çok ciddi uçurumlar olduğunu görüyoruz. En zengin İslam ülkesi ile en yoksulu arasındaki gelir farkı 200 katı aşıyor. Demek ki Müslümanlar kendi aralarında zekat müessesesini de çalıştırmıyor. Sadece Müslümanlar kendi aralarında zekatı verecek olsa, İslam ülkelerinde fakir kalmaz.”

50 milyon turist bekliyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son 17 senede ekonomi ve doğrudan yatırımlar bakımından büyük bir başarı hikayesi yazdığını belirtti. Türkiye’nin, 2002-2010 arasında ortalama yüzde 5,5 büyüme kaydederek dünyanın en hızlı büyüyen ekonomilerinden biri olduğuna işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti: “Aynı şekilde ihracatımızı 36 milyar dolardan 180 milyar doların üzerine çıkardık. Bölgesel açılım hamleleriyle Afrika ile ticaretimizi son 15 yılda 6 kattan fazla artırdık. Dünya Bankası iş yapma kolaylığı endeksine göre Türkiye, son 2 yılda 27 basamak birden ilerledi. Turizmde, 2018’de 46 milyon ziyaretçiyle küresel düzeyde 2 sıra daha yükselerek, en çok turist çeken 6’ncı ülke konumuna geldik. Bu sene 50 milyonu aşkın turisti misafir etmeyi bekliyoruz.”

İş birliğimizi genişletmeliyiz

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam coğrafyasının bir yanının lüks ve şatafat içinde yaşarken diğer tarafında açlık, kıtlık ve fakirliğin hüküm sürdüğünü vurgulayarak, sözlerine şöyle devam etti: “Küresel sabit sermaye yatırımları 20 trilyon doların üzerine çıkmışken, İİT üye ülkelerinin toplam sabit sermaye yatırımları 1,5 trilyon dolar civarındadır. Bu rakamlara baktığımızda ortada çok büyük bir dengesizliğin, çarpıklığın olduğu gayet açıktır. Bu tablo aynı zamanda samimi bir öz eleştiri yapmamız gerektiğine de işaret ediyor. Rabbimiz’in bizlere bahşettiği onca imkana ve zenginliğe rağmen, neden ticarette, gelir adaletinde, yatırımlarda, dış politikada hak ettiğimiz konumda olmadığımız üzerinde hassasiyetle düşünmemiz gerekiyor. Kendi sorunlarımız için başkalarını suçlamak yerine önce kendi muhasebemizi yapabilmeliyiz. Yani hesaba çekilmeden önce kendimizi hesaba çekmeliyiz. Hiçbir komplekse kapılmadan sorunlarımızı açık yüreklilikle konuşabilmeliyiz. Kazan kazan temelinde iş birliğimizi genişletmenin, çeşitlendirmenin, ortak projelerle ticaretimizi arttırmanın yollarını aramalıyız.”

İslam ülkelerine Arnavutluk çağrısı


26 Kasım’da Arnavutluk’ta meydana gelen 6,4 büyüklüğündeki depreme de değinen Erdoğan, “Dünyanın neresinde olursa olsun kardeşlerimizin dertleriyle dertlenmek bizim ana vazifemizdir” dedi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Arnavutluk’ta 500 ayrı konut yapmak üzere de Çevre Şehircilik Bakanımıza da talimatı verdim ve şu anda orada da uygun yerlerin tespitiyle inşallah bu 500 konutu inşa edeceğiz.” İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 50 ülkenin el ele vererek Arnavutluk’u süratle ayağa kaldıracaklarını dile getiren Erdoğan, “Deprem insanoğlunun başına gelen en büyük felaketlerden biri. Bu zor durumda Arnavutluk halkının yanında olmak bizim için insani bir görevdir. Sizlerden kardeş Arnavutluk’un yaralarının kısa sürede sarılması için elinizdeki tüm imkanlarla destek olmanızı istirham ediyorum” diye konuştu. Erdoğan, Arnavutluk’a özel sektörden de yardım yapılmasını istedi.

#Recep Tayyip Erdoğan
4 yıl önce