Yasin Çetin'in yazdığı Ahmet Ayanoğlu'nun yönettiği ve Genel Sanat Yönetmenliğini Hüseyin Goncagül'ün yaptığı Çevrimdışı Aile oyunu, Goncagül Tiyatrosu prodüksiyonuyla sahneleniyor. Oyun sosyal medyanın hayatımızı ne kadar ele geçirdiğini, internet bağımlılığı yüzünden bozulan dostluk ilişkilerini ele alıyor. Verdiği mesaj oldukça basit: sosyal medya hayatımızın bir gerçeği ama kendimizi çok fazla kaptırmayalım. Sevdiklerimize gerçekten zaman ayıralım. Herkes yirmi dört saat çevrimiçi kalabilmek için asosyal çevrimdışı ailelere dönüşmedi mi? 75 dakikalık Çevrimdışı Aile, şu ana kadar 20'nin üzerinde temsil yaptı. İzleyicilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan oyun, 10 Mart'ta Şile Kültür Merkezi, 15 Mart'ta Nurettin Topçu Kültür Merkezi, 16 Mart'ta da Beykoz Necmettin Erbakan Kültür Merkezi'nde sahnelenecek.
Çevrimiçi Aile'de kapı komşusu olan iki yakın ailenin hayatı sahneye yansıyor. Evin oğluyla diğer evin kızı da birbirlerine fena halde aşık. Ancak aileler bunu bilmiyor. Bir gün kızın mezuniyet balosu için hazırlıklar yapılıyor ama kızın ailesi karşı komşularına haber vermek istemiyorlar. Kızın dedesi çılgın bir internet bağımlısı. Bütün internet terimlerini çok iyi biliyor ve sosyal medya uzmanı gibi kullanıyor. Karşı komşular bu balodan dedenin paylaşımıyla haberdar oluyor ve olanlar oluyor. İki genç bu kaostan kaçarak kurtulmak istiyorlar. Bakalım başarabilecekler mi?
Oyunda rol alan Ümit Kaplan, "Çevrimdışı Aile, sosyal medyadan veya internetten tamamen uzaklaşmamızı söylemiyor. Her şeyin fazlası zarar. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Oyunumuzu izleyen Kemal Sayar'ın da bu konuda çok güzel bir önerisi olmuştu: En az bir saat evde elektronik cihazları kapatıp birbirinizle sohbet edin. Oyunu izleyen psikologlar da aynı görüşü paylaşıyor. Ama biz beş dakika kopamıyoruz. İletişim içinde iletişimsizlik yaşıyoruz" diyor.
