|

Dini içerikli çocuk edebiyatının neresindeyiz

Çocukluk dönemine hitap eden dini içerikli edebi kitaplarda bulunması gereken özellikler neler? Dili, anlatımı ve içeriği nasıl olmalı? Onları diğer çocuk kitaplarından ayırmalı mıyız? Konu dini içerikli çocuk kitapları olunca sorular da artıyor. İşin mutfağındaki yazar, yayıncı, editör ve akademisyenlere geçmişten günümüze dinî içerikli çocuk edebiyatını sorduk.

04:00 - 15/05/2019 Çarşamba
Güncelleme: 11:50 - 14/05/2019 Salı
Yeni Şafak
Çocuk edebiyatına dair..
Çocuk edebiyatına dair..
KÜBRA KURUALİ YAŞAR

Büyüklerinizden dinlediğiniz ya da okuduğunuz peygamber kıssalarını, sahabe hayatlarını hatırlayın. Şüphesiz geçmişten günümüze, din eğitiminde hikâyelerin tartışmasız bir yeri var. Şimdi diyeceksiniz ki: “Ah nerede o zamanlar şimdiki gibi bol görselli eserler, fantastik kurgulu içerikler!” Haklısınız, ne bu kadar çok kitap ne de olağanüstü kurgular vardı. Peki; bugün oldukça renkli, sayıca fazla ve dikkat çeken anlatımlarıyla dini içerikli eserler, çocuk kitaplarında bulunması gereken özellikleri ne kadar taşıyor?

Eğitim otoritelerince çocukluk döneminin insan hayatındaki önemi sık sık vurgulanır. Doğal olarak ebeveynler ve eğitimciler bu dönemde kendilerine destek olacak hikâyelerden, edebi eserlerden faydalanmak ister. Zaman zaman seçtikleri kitapların çocukların gelişim dönemlerine hitap etmediğini fark ederler. Çocukların bazı hikâyeleri zihinlerinde anlamlandıramamaları, okuduktan ya da dinledikten sonra kafa karışıklığı yaşamaları, içeriğin yanlış algı oluşturacak görsellerle verilmesi, hayatlarının ileriki dönemlerinde sorun olabilir.

HER YAŞIN KİTABI AYRI

Durumun ciddiyetine binaen kısaca çocuk kitaplarında bulunması gereken özelliklere değinelim. İlk ve en önemli kural, içeriğin yaş gruplarına göre verilmesi diyebiliriz. 0-6 yaş grubundaki çocuklar, hayatın olumsuz durumlarına adapte olamadıkları için onlara hitap eden kitaplar olumlu temalar içermeli ve mutlu sonla bitmelidir. Henüz somut-soyut ayrımını yapamadıklarından olayları onların algı seviyesini aşmayacak biçimde anlatmak da ayrıca önemli. Diğer yandan hayal güçleri geliştirilmeye çalışılmalı. Fakat bu dönemde perilerin, ejderhaların, doğa üstü varlıkların anlatılması çocuğun bunları gerçek sanmasına sebep olabilir. 7-11 yaş arası çocuklar ise eleştirel düşünmeye başlar, okuduklarını sorgular, merak duyguları zirvededir. Onlara hitabeden kitaplar hayatı sevdiren, insana, doğaya, hayvanlara karşı pozitif düşünceler besleyebilecekleri, içinde bulunduğu toplumla uyum sağlayıp, aidiyet duygusu kazandıracak eserler olmalı. Dil, ırk ve cinsiyet üstünlüğüne yer verilmemeli! Çünkü çocuklar dinlediği, okuduğu hikayelerden etkilenir, verilmek istenen mesajı içselleştirir. Kitaplardaki resimlerin bir yandan metinde anlatılanları açıklaması diğer yandan da çocuğun estetik duygusunu geliştirmesi, sanatsal zevk kazandırması öenmlidir. Kitapların; sade-anlaşılır bir dille, soyut konuların mümkün olduğunca somutlaştırılarak ve sözcüklerin özenle seçilerek yazılması gerekir. Tüm bunlara dikkat eden çok sayıda çocuk kitabı var şüphesiz. Maalesef ki bunlarla birlikte gereken özenin gösterilmediği eserlerin sayısı da az değil.

Buraya kadar anlattığımız özellikler, dini içerikli çocuk edebiyatı eserleri için de geçerli. Bununla birlikte dini eserler hazırlanırken “çocukların dini gelişim özellikleri”ne hakim olmak, seçilen konuların “çocuğa göre”liğine dikkat etmek, içeriği bir bütün olarak ve temel dini kaynaklardaki bilgilerle çelişmeden verebilmek, bilinmeyen kavramları anlayabilecekleri şekilde anlatabilmek ayrıca önem arz ediyor.

Bugün dini içerikli çocuk edebiyatının bulunduğu nokta, elbette eskiye göre çok daha iyi. Fakat üzerine düşünmeyi, konuşmayı, akademik alanda daha fazla çalışmayı hak ediyor. Konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz isimler, meselenin öneminin kavranmasına vesile olacaktır.

Çocuklarla ilgili çok sayıda akademik çalışmasının yanında, Çocuk Kitabı Yazarı ve Yayıncısı Melike Günyüz kitapların çocuklara iyiyi, güzeli, doğruyu anlatması gerektiğinin altını çiziyor. Yazar Ayşe Sevim, “Niyet hayır, akıbet hayır” vurgusuyla ahlaki kaygıya değiniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı Çocuk Kitapları Editörü Zeynep Ulviye Özkan, daha derinlikli eserlerin kurgulanması gerektiğini söylüyor. Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Çocuk Kitabı Yazarı Fatih Turanalp ise dini içerikli kitapların değerler eğitimi kitaplarından ayrılması gerektiğini vurguluyor. Akademisyen-Yazar Kübra Güran Yiğitbaşı, çağı yakalamalıyız derken, yıllarını çocuklarla ilgili çalışmalara veren Yazar Mustafa Ruhi Şirin, çocuğun ve dinin araçsallaştırılmamasına değiniyor. Editör-Yazar Doğukan İşler içeriklerin çocuğun yaşına uygun bir dozda olmasını belirtiyor. Yazar Mevlana İdris ise kitapların arabeskleştirilmesine karşı... İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Görevlisi Hüseyin Hüsnü Koyunoğlu, eserlerin ders kitabı havası taşımamasını vurgularken, öğrencilerini bu konuda akademik çalışmalara yönlendirmesi ayrıca değerli. Çocuk Edebiyatı Yazarı H. Salih Zengin’in çağrısı ise oldukça dikkat çekici: Yeni bir ‘çocuk dinî’ dili bulunmalı! Nar Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Tayfur Esen, kitapların hikmet ve felsefe barındırması gerektiğinin altını çizerken, 70’li yıllarda Türkiye’nin ilk renkli resimli dini kitabını yayımlayan Damla Yayın Grubu Genel Müdürü Hüseyin Doğru ise dini hassasiyete vurgu yapıyor. Ve son olarak, dini gelişim kuramları bağlamında dini içerikli çocuk kitaplarını çalışan ve aynı zamanda Beyan Yayınları Yazarı Aslıhan Atik çocukların ihtiyacı olan konuların seçilmesinin önemini anlatıyor.

FATİH TURANAP, AKADEMİSYEN-YAZAR, NECMETTİN ERBAKAN ÜNİVERSİTESİ
Değerler eğitimi kitaplarından ayrılmalı

Çocuk kitaplarında estetik unsurların bulunması oldukça önemli. Bu, hem dil hem de resimleme boyutuyla karşımıza çıkıyor. Dil estetiği, edebi değeri olan çocuk kitapları çocuğun dil gelişimine katkıda bulunurken edebi duyarlık ve hayatla ilgili incelikli bakış üretmesini kolaylaştırıyor. Aynı şekilde kitap resimlemelerindeki sanatsal altyapı, çocuğun dünyayı estetik bir çerçevede algılamasına ve zaten içinde nüvesi bulunan zarif duygularının eprimeden gelişmesine yardımcı olabiliyor. Bunun dışında kitapların, çocuğa göreliği dikkate alan ve çocuk duyarlığına hitap eden bir içerikle örülmesi lazım.

Dinî içerikli çocuk kitapları başlangıç için çok sınırlı olmakla birlikte 1980 sonrasında gündemimize girmiş ve 2000’li yıllarda sayılarında ciddi bir artış yaşanmıştır. Dinî içerikli çocuk kitaplarını, değerler eğitimi kitaplarından ayırmak daha sağlıklı olacaktır. Zira değerler eğitimi içerikli eserlerde dinî bir içerikten çok evrensel ve ahlakî değerler ele alınmaktadır. Dinî içerikli çocuk kitapları ise “dinî içeriğe sahip” ve “dinî içeriğe değinen” ürünler olarak ikiye ayrılabilir. Dinî içeriğe sahip ürünler; dinîn ritüellerini, kurallarını bir hikâye üzerinden aktarma amacı gütmekte, kimi zaman kronolojik bir bakışla ele alınmakta ve eğitsel yönü ile ön plana çıkmaktadır. Dinî içeriğe değinen ürünlerde ise din, hayatın bir parçası olarak özgün hikâyenin içinde bir zemin, bir desen ve bir ruh olarak hissedilmektedir. Bu alandaki kitaplar, tarihsel bir aşama kat etmeksizin, geçmişte ve bugün hâlâ büyük oranda dinî içeriğe sahip bir bakış açısıyla kurgulanmakta. Sayıları az olsa da dinîn hayatla olan irtibatını edebiyatın duyuşsal imkânlarıyla ele alan ve öğretme telaşı olmayan ürünler, diğerlerinden bir adım öne çıkmakta.


AYŞE SEVİM, YAZAR
İlmihal olmadığını anlamamız gerek

Dinî içerikli çocuk kitabının bir ilmihal kitabı olmadığını anlamamız gerekli. Bu yüzden dinî bilgileri çok iyi bilen bir kalemden çok kurgu yapmayı, karakter oluşturmayı, çocuk edebiyatının pedagojik yönlerini bilen bir kalem sahibinin yazması gerekir. Bu özelliklere sahip olmasına rağmen dinî açıdan doğru bilgiye sahip değilse bu da sıkıntılı bir durumdur. Yazar, kendi kafasındaki din anlayışını metne dökemez. Metinler romantik bir Allah anlayışıyla, Peygamberimiz, annesi ya da eşleri konusunda çok romantik bir tad vereyim derken saygıdan uzaklaşan bir atmosfere doğru gidebiliyor. Bu durumla en çok peygamberleri çocuklara anlatan metinlerde karşılaşıyoruz. Olayı sevimli hale getirmek adına saygı hissettirilmeden mesela Hz. İbrahim çok sevimli bir abiymiş, Hz. Musa çok zorluklar çeken bir kahramanmış gibi yazılan kitaplar var.

Geçmişte çok fazla çocuk edebiyatı eseri yoktu, kurgu genelde bir dede üzerindendi. O zamanlar için bu güzel bir resimdi. Fakat şu an 2000 doğumlu çocuklar için bu figür doğru değil. Bilgiyi çok yüceltmek yerine bunun nasıl aktarıldığı ve nasıl sunulduğu önemli. Günümüzde dinî içerikli çocuk kitaplarında gittikçe daha iyiye doğru yol alan bir ivme görüyorum. Çünkü okur artık üzerinde “Sabır” yazan her şeyin çocuğa sabırla ilgili bir şey vermediğini biliyor. Zaten bir çocuk kitabından da artık günümüz anne, baba ve öğretmeni mucize beklememesi gerektiğini öğrendi. Bu bakış açısının oturmasıyla birlikte ben daha sağlıklı bir yayıncılık anlayışının oluştuğunu da görüyorum.

Çocuk kitaplarındaki görseller gün geçtikçe iyiye gidiyor. Eskiden yabancı çizerleri takip ederdim, artık severek takip ettiğim çok fazla Türk çizer de var. Bulunduğum ortamlarda tanıştığım yazar ve yayıncı arkadaşların hep iyi niyetli, çok ciddi ahlaki kaygıları olduğunu gördüm. Yakın zamanda bir yayıncı yayımladığı dinî çocuk kitaplarını yeniden elden geçireceğini, anlatılan ahlaksa herkese göre mi yoksa bizim değerlerimize uygun mu diye tekrar bakacağını söyledi. Bu, o kişiye ekstra para kazandıracak bir şey olmadığı gibi bu konularda derdi olmayan birinin düşüneceği bir şey de değil. Çok sayıda böyle örnek var bu da benim daha fazla ümitlenmeme sebep oluyor. Niyet hayır, akıbet hayır diyelim. Amacımız alengirli işler yapmak değil hakikaten faydalı işler yapmak. Bunu da yazarın, yayın yönetmeninin, çizerin ve yayınevi sahibinin sürekli kendisine hatırlatması gerekiyor.


MELİKE GÜNYÜZ YAZAR-YAYINCI
İyiyi, güzeli,
doğruyu anlatmalıyız

lDünyada bugün çocuk kitapları hem eğitsel yönü ile hem de edebi ve estetik yönü ile ortak değerlendiriliyor. Öğreticiliğin edebiyat, sanat, estetik ile sunulması ideal olanıdır. Konusu ne olursa olsun bir çocuk kitabının olmazsa olmazları Türkçe kanonuna ne kattığı, çocuğun dilini kavramsallaştırma sürecinde doğru bir kavramsallaştırma önerisinde bulunup bulunmadığı, çocuğun hayal gücünün sınırlarını genişletip genişletmediği, duygu dünyasına nasıl hitap ettiği ile doğrudan ilgilidir. Bugün Türkiye’de üretilen dinî içerikli çocuk kitaplarını da bu bakış açısı ile değerlendiriyoruz. İster örtük ister açık dinî temalar ele alınsın gün sonunda iyiyi, güzeli, doğruyu estetik bir dille anlatabilen eserler üretilmeye başlandı ülkemizde. Bir peygamber hikayesini yazarlarımız artık doğrudan dinî göndermeleri olmaksızın fantastik kurgu içinde metoforik anlatımla yazabiliyorlar. Şunu unutmamak gerekir ki kutsal metinler ve bu metinlerden ilhamla yazılmış birçok tarihi metin bugünün anlatı dünyasının beslendiği ana damar olmaya devam etmektedir.


ZEYNEP ULVİYE ÖZKAN,
ÇOCUK KİTAPLARI EDİTÖRÜ, DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI
Derinlikli eserlerin
kurgulanması şart

lİyi bir çocuk kitabını oluşturan üç temel öğe vardır: İyi metin, iyi çizim, iyi tasarım. Bunlardan biri eksik olsa kitap yeterince iyi olmuş denemez. İyiden kastım, hedef kitlenin gelişim özellikleri göz önünde bulundurularak yapılandırılmış iyi kurgular, estetik seviyesi yüksek çizimler ve tasarımlar. Yetişkine yönelik yazmak lisans derecesi gerektiriyorsa, çocuklar için iyi bir kitap yazmak; ordinaryüs profesörlük gerektirir. Bir de dinî değerler konu edilmek isteniyorsa iş çok daha zorlaşıyor. Bilgi verecek ama sıkıcı olmayacak, çok şey öğretecek ama ders kitabı gibi olmayacak. Edebi eserde bilginin çayın içindeki şeker gibi olması gerektiği tabiri kullanılır. Bunun için de ustalık gerekir ya da iyi bir editörün mütemadiyen yönlendirmesi. Teknik anlamda dinî çocuk kitaplarında iyi bir seviye yakalandı. Daha nitelikli eserler için iyi yazarlar kadar iyi editörler yetiştirmeliyiz.


HÜSEYİN HÜSNÜ KOYUNOĞLU
AKADEMİSYEN
Ders kitabı değil

lYazarlar, sade ve anlaşılır fakat çocuksu olmayan bir üslupla soyut konularda hitap edilen yaşın algı seviyesine uygun bir dil kullanmalıdır. Çocukluk döneminde aslolan bilgi öğretimi değil, iman ve ahlakın benimsetilmesidir. Çocuklara ahlaki açıdan olumlu tutum ve davranış kazandırılmaya çalışılmalıdır. Ders kitabı havası taşımamalıdır. Kitapların hitap ettiği yaş grubu belirtilmeli, Allah ile bağ kurabilmesi hedeflenmeli, anlayabileceği dualar benimsetilmeli, Hz. Muhammed(sav), çocuklara olan örnekliğiyle anlatılmalıdır. Surelerin anlamları ezberletilmek yerine dolaylı yolla öğretilmeli, çocuğun anlatılanları somutlaştırmasına yardımcı olacak, özenle hazırlanmış, metinle uyumlu resimler kullanılmalıdır. Kitabın kapağı ve fiziksel özellikleri sanatsal değer taşımalıdır. Geçmişte ve günümüzde yazılan dinî içerikli çocuk kitaplarının bazılarının dinî amaçlı bazılarının da ticari amaçlı kişiler tarafından yazıldığı ve yayımlandığı görülmekle birlikte çoğunlukla çocuk psikolojisi, eğitimi ve edebiyatı hakkında uzman olmayanların yazdığı bir gerçektir. Emeği geçenler takdir edilmeli fakat eksiklerin, yanlışların giderilmesi için de araştırmalar yapılmalı, çaba harcanmalıdır. Mesela Hayy b. Yekzan kitabı felsefidir, çocuklar için değil. Tasvirler çocuk psikolojisine uygun olmalıdır. Mesela cehennem ve ateşten nehir görüntüleri bu yaşa hitap etmez, korkutur.


MUSTAFA RUHİ ŞİRİN
YAZAR
İki açmazımız var

lÇocuk bakışı olan yazar-sanatkâr pedagojik, görsel ve estetik kabul ölçütlerini ‘çocuğa göre’ yapılandırmadıkça yazılan çocuk kitabı çocuk edebiyatı katına yükselemez. Seçilen tema ve konunun değerli olması bir eseri önemli yapmaz. Bir eserin dil ve anlatımı yanında, çocuk edebiyatının gerektirdiği pedagojik, görsel ve estetik boyutları içermesi durumunda nitelikli bir çocuk kitabından söz edebiliriz. Bunun dışında kalan çalışmalar çocuğu ve edebiyatı araçsallaştıran edebiyat dışı yayınlardır. Türk çocuk edebiyatında çocuğun, dinîn ve edebiyatın araçsallaştırıldığı en zayıf yayın türü dinî içerikli kitaplardır. Bunun temel nedeni, dinîn çocuk edebiyatına nasıl yansıyacağı üzerinde yeterince düşünülmemiş olması ve çocuk bakışı olan yetkin yazar ve sanatkârların bu alana yönelmemiş olmasıdır. Türkiye’de yazılan dinî içerikli çocuk kitaplarının tamamına yakını çocuk edebiyatı değeri taşımayan, çocuğu geliştirici değil kalıplayıcı türden vasat kitaplardır. Bu konuda Türk çocuk edebiyatının iki açmazı vardır: Bir yandan çocuğu, edebiyatı ve dinî araçsallaştıran kitaplar çoğalırken, diğer yandan Türk çocuk edebiyatı seküler bir temel üzerinde çemberini giderek genişletmektedir.


H. SALİH ZENGİN ÇOCUK EDEBİYATI YAZARI
Yeni bir ‘çocuk dinî’ dili bulmalıyız

Çocukluk dönemine seslenen edebi içerikli kitaplarda bulunması gereken özelliklerle yetişkinlere seslenen edebi kitapların özellikleri arasında bir fark yoktur. Edebiyatın ilkeleri değişmez. Farklı olan tek şey, çocuğun kalbine ve hayallerine seslenme becerisi gösterebilmektir. Çocuk dediğimiz varlık kelimelerle geleceğe gönderdiğimiz canlı mesajlardır. Bu geleceğe gönderilen mesajın ne olacağı ve içinin nasıl doldurulacağı çocuk edebiyatının kendisidir. Çocuğun yaşadığı bu dönemi ıskalamadan bir çocuğun gözlerinin içine bakıyormuşcasına yazmakta marifet. Çocuk edebiyatının işi oyunla ve eğitimle dönmez. Bu yüzden iyi Türkçe ile yazılmış ve günümüz çocuklarının ruhlarına seslenen incelikli metinler gerekiyor. İp üzerinde yürüyen bir cambaz gibidir çocuk edebiyatçısı. Yanlış yapma şansı yoktur. Dinî içerikli çocuk yayıncılığına gelince… Maalesef bu konuda özgün ve edebi yönü ağır basan kitaplar çok yayınlanmadı. Çünkü “dinî” ibaresine hapsoldu yayıncı ve yazarlar. 28 Şubat sürecinde dindar camiada ‘din elden gidiyor’ kaygısı ile edebi yönü olmayan çocuk yayınları büyük artış gösterdi. Çocuklara vaaz eden bir üslup piyasaya hakim oldu ve bu yayınlar ticari bir metaya dönüştü. Oysa çocuk edebiyatında eğitim ikinci plandadır. İrfan ve hikmeti edebiyatın rehberliğiyle sunmak gerekir. Çocuğa ölümü, ahireti, Allah inancını, peygamber sevgisini, melekleri bir imam gibi anlatamazsınız. Bunlar aslında iyi işlense, farklı bir bakış açısı ve felsefe ile yoğrulsa ortaya müthiş fantastik eserler çıkabilir. İlmihal tarzı kitaplar yeterince var ve hala da basılıyor. Ama artık yeni bir ‘çocuk dinî’ dili bulmak zorundayız.


KÜBRA GÜRAN YİĞİTBAŞI AKADEMİSYEN-YAZAR
Dijital nesli yakalamanın zamanı geldi
Çocuklara yönelik olan içeriklerde aranabilecek en temel özellik, çocukların kendi dünyalarına, algılarına pekçok medya uyaranı arasından ilgi çekerek seslenebilme becerisidir diyebiliriz. Kastettiğim şeyi “çocuk gerçekliği” ve “çocuğa görelik” kavramlarıyla detaylandırmak mümkün. Çocuğun karşılaştığı her türlü içeriğin onun yaşına, algısına, sözcük ve anlam düzeyine, dünyasına, beklentileri ve ilgilerine uygun olması çok önemli. Buradan hareketle, hangi yaş grubu çocuğun, hangi konulara ilgi duyduğu, nelerle neşelenip, neyi merak edebileceği, korkuları, arkadaşları ve ailesinin onun dünyasındaki karşılığı gibi alımlama farklılıklarını yaratabilecek pek çok konu anlaşılır olacak ve bu da çocukların kendileri için hazırlanan içerikleri samimi ve yakın bulmasını sağlayacaktır. dinî içerikli çocuk kitapları ifadesiyle, geçmişte hazırlanan içeriklerden yola çıkarak, çocuklara daha çok öğüt ve tavsiye veren didaktik metinler akıllara gelmekte. Çağımız, görsel algının baskın olduğu medyanın çok çeşitli uyaranlarıyla çocuklarımızın çok erken yaşlarda tanıştığı bir çağ. Dolayısıyla çocuğun dikkatini ve ilgisini çekebilmek isteyen her içeriğin ve elbette ki dinî içerikli çocuk kitaplarının da biçimsel ve içeriksel olarak çağımızın dijital nesline uygun görseller, resimler ve tasarımlarla hazırlanması gerekir.

DOĞUKAN İŞLER EDİTÖR-YAZAR
Çocukları kandıramazsınız
Çocuklar için kaleme alınan kitaplarda bulunması gereken özellikler, yetişkinler için yazılan bir kitapta bulunması gereken özellikler neyse o aslında. Sadece farklı dozlarda, yaş grubuna göre düzenlenmiş, işlenmiş, özenle hazırlanmış olmalı bu kitaplar. Çünkü çocukları asla kandıramazsınız: Neyin eksik, neyin fazla olduğunu çok çabuk kavrarlar ve eğer siz bu doz meselesinde başarısız olduysanız, çok çabuk düşersiniz gözlerinden. Elbette ebeveyn ve öğretmenler de bu konuda oldukça seçici ve karar verici. Bu doz meselesi, özellikle dinî içerikli çocuk kitaplarında belki de en dikkat edilmesi gereken şey. Her yaş grubunun anlam dünyası, soyut ve somut kavramları ayırt edebilme yetisi, duygusal zekâ seviyesi gibi özellikleri farklıdır. Dinî bilgileri onlara anlatmak, manevi dünyalarının kapılarını aralamak gibi iyi niyetli bir adım kafalarının karışmasına, konudan uzaklaşmalarına neden olabilir. Özellikle günümüzde, bu konuya daha fazla dikkat edildiğini düşünüyorum. Gerek uzman pedagoglar, gerekse ilahiyat fakültesinden akademisyenlerden danışmanlık talep edilerek hazırlanan kitaplar her geçen gün artıyor. Uygun yaş grubuna göre içerik, işleyiş, resimleme, ebat ve diğer editoryal tercihler de kitapları daha anlamlı ve değerli kılıyor.

TAYFUR ESEN GENEL YAYIN YÖNETMENİ, NAR YAYINLARI
Gelişmeler yaşanıyor, ama yeterli değil
Çocuğa fıtratını bozmayacak metinler sunmak onun bu özelliğini korumak, beslemek gerekiyor. Metinler, hikmet ve felsefe barındırmalı. Kültür, tarih, insanî tecrübe ve inancın kaynaklık ettiği duygu ve düşünce yumağı hikmetle bezenmeli ve çocuğa gökkuşağından daha öte renklere sahip dünyalar sunmalı. Özenli ve özlü bir dil kullanılmalı ki “çocuktur anlar” inancıyla başka vadilerde açmayan, gece gündüz demeden özenle yetiştirilip büyütülen düşünce çiçekleriyle tanışsınlar. Düz, özensiz ve sıradan metinlerden uzak durulmalı. Geçmişe kıyasla son yıllarda çocuğa dair dinî içerikli metin inşalarında güzel gelişmeler yaşanıyor, ancak yeterli değil, hâlâ eksiğiz. Kalıcı tedbirler almak için planlarımız yok. Sınırlı sayıda nitelikli yayının varlığı bizi tembelliğe itmemeli. Milyarlarca nüfusa sahip İslam toplumlarının daha iç açıcı bir fotoğraf ortaya koyması arzusundayız. Bunu dünya kitap fuarları sonrası özellikle Arap dünyasını ve Müslüman ülkeleri gezdikçe daha iyi gözlemliyoruz. Kendi medeniyetimizi tanıyıp çözümlemeden, devraldığımız dinî ve insanî tecrübeyi özümsemeden, ona hayran olmadan başkalarına öykünerek mesafe kat edemeyiz. Bilmeliyiz ki dinî metin inşası en az altın ve elmas işlemeciliği kadar hassas, titiz, incelikli ve değerli. Bu metinlerden neşet etmiyor mu din, dil, ahlâk, toplumsal hayat, sosyal çevre ve kâinatla iletişim? Ve bunlarla kurulmayacak mı gelecek?

MEVLANA İDRİS YAZAR
Arabeskten uzak billur bir dil

lİyi bir çocuk edebiyatı kitabında bulunması gereken özelliklerle ilgili olarak; başta yazılan dilin güzelliği ve incelikleri olmak üzere, “çocuğa göre”lik ilkesine dikkati değerli buluyorum. Belki dış çerçevede zamanın ruhu dediğimiz şey de gerekiyor. Esasen teknik anlamda şablonik yazma biçimlerinden bahsetmiyorsak, bir yazarın üslubunu oluşturan her şey (dil, düşünce, yaklaşım, birikim, ülkenin sosyo-kültürel ortamı…) bu alanda yazılan kitapları doğrudan etkiliyor. dinî içerikli kitaplar bahsinde daha özel hassasiyetler var elbette. Dinî veya ahlâkı öğrettiği varsayılan ve çocuklar için yazılan kitapların arabeskleştirmeden, istifhamlardan uzak, billur bir dille ve yalnızca iyiliği, güzelliği, doğruyu ve adaleti öne çıkaran bir zemin üzerinde yükselmesi gerektiğini düşünüyorum. Ama yetişkinlerin ekranlarda vaaz ettiği ve bitmek bilmeyen tartışmalara bakılırsa, bu ne kadar mümkün, bilemem.


ASLIHAN ATİK YAZAR
Geleceği etkileyecek

lÖncelikle çocuklarımızın ilgisini çekebilecek harika bir konu ve kurgu olmalı. Konuşmalar, tartışmalar, şiirler, şarkılar güldürebilsin ki çocuk elinde olmadan kendinî gıdıklanıyor gibi hissetsin. Hatta derin bir felsefe olsa! Ama bunu yakalayabilmek çok zor. Çocuklar için yazılan her kitap hele ki dinî içerikli çocuk kitapları hassas bir öneme sahip. Çünkü çocuk oradan bir din tasavvuru öğreniyor. Bu yönü ile geçmişte ve günümüzde dinî içerikli çocuk kitaplarının aynı içeriği aynı din dili ile anlattığını, kendinî yenilemediğini düşünüyorum. Bir de çocuğun yaş seviyesini iyi öngöremedikleri için anlatımların çok üst perdeden olduğu kanaatindeyim. Din biz yetişkinler içindir. Bizim için anlamlı olan şeklini çocuğa anlatmak ne kadar doğru? Birçok araştırmacı çocukluk döneminde öğrenilen dinî bilgilerin ilerleyen yıllardaki Allah ile olan bağı derinden etkilediğini ortaya koydu. Sonuç olarak alandaki dinî içerikli çocuk kitaplarına bakıp kendimize şu soruyu sormalıyız? Çocuk bu kitabı neden okumak istesin?


#çocuk edebiyatı
5 yıl önce