
Yeni Şafak İnternet Yazı İşleri Müdürü Ersin Çelik ve Sanat Tarihçisi - Arkeolog İbrahim Ufuk Kaynak, Hafıza'nın yeni bölümünde, 'Küresel sömürünün frankofon ayağı' konusunu masaya yatırdı.
Programın dokuzuncu bölümünü izlemek için:
Serinin "Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığı" konulu ilk yayınını izlemek için tıklayınız...
Serinin "Türk Devlet Teşkilatı" konulu ikinci bölümünü izlemek için tıklayınız...
Serinin "Küresel düzen ve paranın sahipleri" konulu üçüncü bölümünü izlemek için tıklayınız...
Serinin "Ekonomik saldırıların savuşturulması" konulu dördüncü bölümünü izlemek için tıklayınız...
Serinin "Rusya'nın Kazakistan'da ne işi var?" konulu yedinci bölümünü izlemek için tıklayınız...
Serinin "Küresel sistem çökerse ne olur?" konulu sekizinci bölümünü izlemek için tıklayınız...

Siyasi ayaklanma tehdidi altında imzalanan antlaşma ile Osmanlı Devleti'nin vergi alamadığını, dışarıya satışı yasak ürünlerin satışına onay vermek zorunda kaldığını ve bu nedenle de ekonominin oldukça zayıfladığını ifade eden Kaynak, “Osmanlı'nın bütçesi bitince İngilizlerden borç almak zorunda kaldı. İngilizler'de de para yok, onlar da paranın sahiplerinden aldı. Şu ana kadar borcumuz bitmedi. Bugün bütün ülkeler aynı tabloda, biz oyunun farkına varıp direniyoruz.” diye konuştu. Kaynak, sözlerinin devamında, borcun zamanla azaldığını fakat yaşanan iç karışıklıklar, dünya savaşı ve devletin yıkılmasıyla yeniden nasıl katlandığını anlattı.

'Her muhtaç aileye 6 bin lira ile 13 bin lira arasında para vereceğim' dedi. Sorun, hatırlatın ve kendisine. Sordular, dediler ki 'olur mu?' Başkan da, 'İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yüzde 3'ü' dedi. Gidin ne olur isteyin. Deyin ki 'bize böyle bir sözün vardı. Niye unuttunuz?' diye konuştu.