|

İyi dadı vezir kötü dadı rezil eder

Çalışan ebeveynlerin en büyük problemi çocuklarına güvenilir bir dadıya emanet etmek. 'Dadın Kadar Konuş' kitabının yazarı Levent Gökmen Demirciler iyi bir dadının çocuğunuzun hayatına pek çok olumlu katkısı olabileceği gibi kötü bir dadı ardında onarılmaz etkiler bırakabileceğini söylüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 22/05/2016 Pazar
Güncelleme: 00:37 - 22/05/2016 Pazar
Yeni Şafak

Çalışan bir annesiniz, çocuğunuzu dünyaya getirdiniz ve izniniz sonuna yaklaşıyorsunuz. Siz işteyken çocuğunuza kim, nasıl bakacak en büyük endişeniz bu oluyor. Toruna bakacak anneanne ya da babaanne olmadığı zaman ise çalışan anneler için tek çare dadılar oluyor.İşte burada da korkular devreye giriyor. Dadı meselesini ele alan 'Dadın Kadar Konuş' kitabında ele alan Gazeteci-yazar Levent Gökmen Demir ile konuştuk...



CANAVAR DEĞİLLER


Bir annenin çocuğuna verebileceği en iyi şeyin dadı olduğunu söyleyen yazar Levent Gökmen Demirciler, “İyi bir dadının çocuğunuzun hayatına pek çok olumlu katkısı olabileceği gibi kötü bir dadı ardında onarılmaz etkiler bırakabilir” diyor. Anne babalar güvenilir, iyi, sevgi dolu bir dadıyı nasıl bulacaklar? Gündüzlü mü, yatılı mı olmalı? Genç ya da yaşlı dadıların sağladığı avantajlar nelerdir? gibi pek çok sorunun yanıtını Demirciler, 'Dadın Kadar Konuş' kitabında anlatıyor. Kitapta sadece ailelerin anılarına yer vermeyen Demirciler, dadıların gözünden de durumu ele alıyor. Çocukla beraber eve kitlenen dadıdan, tatlı yediği için azarlanan isimlere dek farklı örnekleri gözler önüne seren Demirciler “Dadılar canavar değil” diyor.



FİLMDİ GERÇEK OLDU


Dadı deyince aklıma nedense eve gelen dadıları sevmeyen küçük kız çocuğunun komik öyküsünü anlatan 1975 yapımı Türk komedi filmi 'Gülşah' geliyor. Buna benzer örnekleri anlatan Demirciler, “Çocuğu 2 yaşına gelene kadar tam tamına 59 dadı değiştiren arkadaşım var. Karşı binamızda yaşayan çocuğun ise en uzun süre kalan dadısı 4 ay oldu” diyor. Durumun eğlenceli kısmını bir kenara bırakıp meselenin acı gerçekleriyle de karşılaşabileceğimiz kitapta Demirciler, evin babasını baştan çıkartan, despot, vurdum duymaz ya da aşırı rahat dadıları anlatıyor. Bir dadının çocuğun gelişiminde rol model olduğunu belirten Demirciler, "Bu kitapta benim ve yakın çevremde şahit olduğum dadı olaylarını anlattım. Etrafımda hoş olmayan olaylar yaşandı ama şiddet içerikli bir mevzu olmadı” şeklinde konuşuyor.



GÜVENDİĞİNİZİ GÖSTERİN


Çok yakın bir zamanda Kayseri'de yaşanan üvey anne şiddetinin, babanın eve yerleştirdiği kamera aracılığıyla ortaya çıkmasında yola çıkarak "eve kamera yerleştirilmesi" konusunu da Demirciler'e sorduk. Yazar, hiçbir zaman böyle bir uygulamayı tercih etmediklerini belirterek şunları söylüyor: "Çocuğumu, evimi emanet ediyorum evet ama karşımdaki kişiye güven vermemiz lazım ve aldığımız kişiler hep referanslı olmalı. Kamera koyarak dadının da mahremine girmiş, onu kısıtlamış da oluyoruz." Dadı ilişkilerinde ne çok sert ne de çok yumuşak olunması gerektiğini söyleyen Demirciler, dadıyla dengeyi kurup mehter takımı gibi iki ileri bir geri olunmasının da faydalı olacağını dile getiriyor. Demirciler'in anne babalara bir de mesajı var: ” Anlattıklarımın yaşanacak sıkıntıları bertaraf etmesini umuyorum."



Müzeyyen
teyzesi konuşturdu






13 yılı bir ekonomi dergisi olmak üzere 18 yıldan bu yana gazetecilik yapan Levent Gökmen Demirciler, kendisi gibi gazeteci olan Sümer Demirciler ile evli. Yoğun çalışan ailelerin bazen dadı seçimi konusunda yanlış kararlar verebildiğini belirten Demirciler, yaşadığı pek çok deneyimin sonucunda adeta “dadı uzmanı” olmuş. Demirciler, pek çok yaşanmış olay ve aktardığı deneyimler aracılığıyla dadılarla sürdürülebilir iyi ilişkiler kurabilmenin yollarını eğlenceli bir şekilde anlatıyor. Kitabın ismini ise dadı nasıl nitelikleyse çocuğa o derece etki etmesinden dolayı vermiş. İlk kızının dadısı Müzeyyen Hanım sayesinde çok çabuk konuştuğunu söylüyor.


#Levent Gökmen Demirciler
#Dadın Kadar Konuş
8 yıl önce