|

İrem Yaman: Benim olanı almaya çalışıyorum

Dünya ve Avrupa Şampiyonu milli sporcumuz İrem Yaman, Instagram canlı yayınımızda sorularımızı yanıtladı. Yaman, Tokyo Olimpiyatları'nda Türkiye'yi kendisinin temsil etmesi gerektiği konuyla ilgili olarak; "Benim olan şeyi almaya çalışıyorum, onun için şu anda yargı aşamasındayız" ifadelerini kullandı.

Ömer Çelikbaşlı
10:00 - 11/04/2020 Cumartesi
Güncelleme: 12:47 - 11/04/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Dünya ve Avrupa Şampiyonu İrem Yaman
Dünya ve Avrupa Şampiyonu İrem Yaman

2 Dünya Şampiyonluğu, 5 Avrupa Şampiyonluğu, 2 Grand Prix Şampiyonluğu, 1 Grand Slam Şampiyonluğu olmak üzere birçok kez altın madalya kazanan milli sporcu İrem Yaman, Instagram canlı yayınımızda sorularımızı yanıtladı. İşte Yaman'ın açıklamaları;

  • Koronavirüsten dolayı hepimiz evlerimizdeyiz. Sen gün içerisinde neler yapıyorsun, vaktin nasıl geçiyor?

Aslında ilk başlarda ben bu anı özlemiştim. Şöyle özlemiştim; evde kalmayı özlemiştim. Çünkü uzun süre kamplardayız. Ailemle çok fazla vakit geçiremiyorum. Keşke şöyle bir tatil zamanı gelseydi de ailemle uzun bir zaman geçirseydim diyordum. Çünkü bizim yazımız da yok kışımız da yok. Onun için bu zamanlar çok iyi geldi. Şu anda da aslında mutsuz değilim ama zaman geçtikçe zorlaşıyor. Elimizden geldiği kadar antrenman yapmaya çalışıyoruz. Beslenmemize dikkat etmeye çalışıyoruz. Tabii ki Türk mutfağına ne kadar beslenmeye dikkat etmemiz gerekiyorsa o kadar dikkat edebiliyoruz ama bir gün sonra her şeyi aynı olmaya başlıyor. Her gün farklı bir şey yapmak istiyorsun. Ev içindesin alanda kısıtlı, yapacağın şeyler de kısıtlı. Ama benim 4 buçuk yaşında bir kardeşim var. O konuda şanslıyım Onunla zaman geçiriyorum.

  • Evde antrenman yapabiliyor musun? Çalışmaların nasıl gidiyor?

Tekvando alan ve partner gerektiren bir spor. Gelişmem için sürekli başkalarıyla müsabaka yapmam gerek. Bir açıdan çok şanslıyım babam. Babam antrenörüm. Onunla beraber antrenman yapabiliyorum. Tabii fitness antrenmanları için biraz zor oldu. Onu da evde halletmeye çalışıyorum .Ortama ayak uydurarak en verimli nasıl çalışmam gerekiyorsa o şekilde çalışıyorum.

  • Kaseti biraz geriye sararsak, tekvandoya basıl başladın?

Babam antrenörüm dediğim zaman aslında herkes babamın başlattığını düşünüyor. Aslında beni ilk başta annem başlattı spora. Babam doğru zamanı bekliyordu açıkçası. Biz ablamla beraber spora başladık. Babam hep profesyonel sporcu olmamızı istiyordu. Onun için de başlangıç zamanını iyi ayarlamamız gerekiyordu. Aslında annem uzun zamandır bu anı bekliyormuş. ‘Çocuklarımız hemen spora başlasın, bayrağımızı dalgalandırsın’ istiyordu. Bir gün annem dedi ki, “Babanızın başlatacağı yok. Ben başlatacağım.” Daha 7 yaşındayız. Ablamla ikimizi bir kursa yazdırdı. Sonra eve geldik babama anlattık. Hiçbir şey demedi sonra bir baktık diğer gün antrenmanı izlemeye geldi. Eve geldik sonra dedi ki, “Kızları ben çalıştırmaya başlıyorum” ve o andan itibaren benim profesyonel hayatım başlamış oldu. Onunla beraber çalışmaya başladık. İlk önce babamın kendi arkadaşlarının spor salonlarında çalışmaya başladık. Daha sonra baktık olmuyor yani bayram da antrenman yapmak istiyoruz salon kapalı gibi. Biz Ankaralıyız. Babam Ankara’da bir spor salon açtı. Böylece her an çalışabileceğimiz bir ortam oldu.

  • Bu spor hayatını nasıl etkiledi?

Spor yapmak hayatının düzene sokuyor. Antrenman hayatın olduğun için derslerini düzene sokmak zorundasın. Okulun, kalkman, yemen, uyuman her şeyin bir düzen içerisinde oluyor. Aslında spor kendini eğitmek, belli bir disiplin içerisinde kalabilmek, o antrenmanlara uyabilmek. Dışarı çıkmak istiyorsun antrenmanların oluyor. Yemek yemek istiyorsun beslenmene dikkat etmen gerekiyor. Ben tatlıyı çok seviyorum. Çikolata yemek istiyorum ama yememem gerekiyor. Belli bir kiloda olmam gerekiyor. Nefsimi kontrol ediyorum. Aslında spor tamamen eğitiyor seni.

  • Tekvando dışında başka bir meslek seçmek ister miydin?

Küçüklüğümden beri büyüyünce ne olacaksın dediklerinde; babam sporcu, annem hep sporun içinde, hep spor müsabakaları izliyoruz. Düşünün yani, çok küçüğüm Servet Tazegül’ün olimpiyat mücadelesi sabah veriliyor ve sabah 5’te. Babam bizi kaldırıyor, olimpiyatı izliyoruz. Öyle bir ailede büyüdüğüm için, bana ‘ne olmak istersin’ diye sorduklarında olimpiyat şampiyonu diye cevap veriyordum. Aslında spor yapmak istemesem acaba ne olmak isterdim diye hiç düşünmedim ama galiba yine eğitim alanında ilerlemek isterdim. Hacettepe Üniversitesi Beden Eğitimi Öğretmenliğinden mezunum. Selçuk Üniversitesi’nde yüksek lisans yapıyorum. Umarım bu yıl bitecek tez aşamasındayım. Aslında bu evde karantinada kaldığımız zamanda benim tezimi yazmam için bir fırsat oldu. Bu yıl onu bitirip doktora ile devam etmek istiyorum. Yurt dışında eğitim almak istiyorum. Galiba yine bilimsel alanda ilerlemek isterdim.

  • Totemin, uğur getirdiğine inandığın bir şey var mı?

Müsabakalara ilk çıkmaya başladığım zamanlarda aslında bir bandanam vardı. Herkes onu fotoğraflardan görür. O benim totemimdi. Hatta Çin’e gitmiştik. Evde unutmuşum. Alma şansım da yok ama benden bir gün sonra başka bir hocamız müsabakaya gelecek. Hemen babama söyledim, babam hocaya verdi, hoca getirdi bandanayı. “Bu bandana ne oluyor. Ne yapacak yarın sana” filan takıldı bana. O benim totemimdi. Sonra bir gün kampta yıkamaya verdik ve kayboldu otelde. Sonra çok üzüldüm. Totem olarak bahsettiğim şey o olmazsa yapamam gibi geliyordu. Sonra onsuz şampiyon oldum, sonra baktım bandanalık bir olay yok. Ondan sonra benim müsabaka öncesi yaptığım rutinlerim var. Bir önceki gün nasıl beslendiysem aynılarını yapmaya çalışıyorum. Bir çorabım varsa bir önceki müsabakada onu giydiysem ve şampiyon olduysam o çorabı diğer müsabakada tekrar giyiyorum. Bir öncekinden saçımı topuz yapmıştım, bunda da onu öyle yapayım gibi rutinlerim var. O anlık.

  • Bir çok şampiyonluklarının yanında 2 Dünya Şampiyonluğun, 5 Avrupa Şampiyonluğun var. Her seferinde çıta yükseliyor. Bu üzerinde baskı yaratıyor mu?

Şampiyonsun hep şampiyon olmak istiyorsun. O sıkletin en favorisisin. Ben dünya şampiyonuyum. Beni yendiklerinde “Ben dünya şampiyonuyum “ diye tepki geliyor rakiplerimden. Dünya şampiyonunu yenersen dünya şampiyonu, olimpiyat şampiyonunu yenersen olimpiyat şampiyonu oluyorsun gibi. Yaptığımız spor anlık performans gerektiriyor yani o anki durumun, müsabaka öncesindeki rahatsızlığın, psikolojin her şey o kadar etkiliyor ki saliselik yaptığın hataların geri dönüşü yok. Sonucu belirliyor. Böyle olunca tabi ki baskı oluyor, herkes şampiyonu yenmek ister. Meslek gibi olduğu için bir müsabakada yeniyorum birinde yenilebiliyorum.

  • Bu başarıların sırrı ne diyeceğim ama klişelerin dışında yani “çalışmanın” dışında ne dersin?

Çalışmak başarıyı getiriyor ama sadece çalışmak başarı için yeterli bir etken değil. Ama aynı zamanda da çok isteyeceksin. Çok inanacaksın. Bu yıl dünya şampiyonasında, şampiyonadan bir ay önce sakatlandım, antrenmanlarımı istediğim gibi yapamadım. Tedavi olsam süreci uzun sürecek, şampiyonaya yetişemem . Ama kafa olarak o kadar hazırdım o kadar çok ikinci kez dünya şampiyonu olup tarih yazıp bir ilki gerçekleştirmek istedim ki, o isteğimi müsabakada yansıttım. Her gün her gece o kürsüde birincilik fotoğrafını çektiğimi hayal ederek uyuyordum. Onun sonucunun aldım ben. Çok istemek ve inanmak başarının en temel etkeni diyebilirim.

  • Olimpiyatlar ile ilgili durumu hepimiz biliyoruz, yaptığın açıklamalar oldu bu konu da bir gelişme var mı? Nedir son durum?

Herkes biliyor anlattıklarımdan dolayı. Herkes sağ olsun çok destek oldu bana. Evet bir sürece girdim ve nasıl olacak, herkes bana şey dedi, “İrem açıklama yapma, gidemezsen bu dünyanın sonu değil” ama ben dört yıllık emek veriyorum. 4 yıl boyunca çalışıyorum. Ben başkasının olanı istemiyorum. Kendi olan kendi kotamla olimpiyatlara katılmak istiyorum. Bu benim elimden alınıyor. Aslında şu anda benim olan şeyi almaya çalışıyorum. Onun için şu anda yargı aşamasındayız. Durumda olumlu olumsuz bir gelişme olacak zaten. Onu da sizlerle paylaşacağım.

  • Olimpiyatlar yeniden başlayacağı zaman senin hala katılma şansın var mı?

Bir yıllık bir süreç var ama kota kazanılan hak. Eğer Ağustosta olsaydı zaten giden gidecekti. Onun için kotalar alındı. Şu aşamada sonra şöyle bir şey yok; 2021’e ertelendi ama müsabakalar olacak, orada puan alınacak. Öyle bir şey yok. Diğer branşlar içinde geçerli. Kotayı alan kişiler olimpiyata katılacak. Onun için ben sadece yargı sürecini bekliyorum.

  • Şampiyonalara, kamplara gidiyorsun. Bu senin sosyal hayatını etkiliyor mu? Neler yapıyorsun?

Kamp hayatımız yoğun geçiyor ama film izliyoruz, kitap okuyoruz. Program şöyle oluyor mesela, 10-12 antrenman oluyor, daha sonra koşu antrenmanım oluyor. Sonra akşam müsabaka antrenmanım oluyor. Aralar kısa kısa. Yorgun oluyorsunuz, kitap oku, yemek ye, film izle, takım arkadaşlarınla zaman geçir. Onun dışında gittiğimiz illere göre de değişiyor. Tiyatroya, konserlere gidiyoruz.

  • Dizi mi film mi?

Dizi.

  • En sevdiğin dizi?

La Casa De Papel.

  • En sevdiğin kitap?

Körlük.

  • Unutamadığın bir anın var mı?

İlk Grand Slam şampiyonluğum ve Dünya Şampiyonluğum en son ki.

  • Örnek aldığın sporcu var mı?

Birçok sporcu örnek alıyorum. Hem teknik hem davranış olarak örnek aldığım bir çok kişi var.

  • Hayatında bir kırılma anı, dönüm noktası var mı?

2015 Dünya Şampiyonluğum benim için çok farklı. Bir tane değil aslında çünkü ben 10 yıl boyunca Milli Takıma giremedim. İlk 2014 Avrupa Şampiyonası’na katıldım. Ondan sonra 2015 yılında dünya şampiyonu oldum. İlk kırılma noktam 2014 Avrupa Şampiyonası. İkinci kırılma noktamda 2017 Grand Slam şampiyonluğumdur.

  • Hayatında tekvando için değiştirdiğin bir şey oldu mu?

Sporumu çok seviyorum, onun için çok emek veriyorum. Yememden, içmemden, gezmemden en önemlisi ailemden, onlarla zaman geçirememekten çok yakınıyorum. Ama böyle de çok fazla kendimden ödün vermedim.

  • Takım tutuyor musun?

Takım tutmuyorum. Milli Takım diyelim.

  • En zorlandığın müsabaka?

Grad Slam final. Son saniyeden aldığım vuruşla kazandım.

  • Seni örnek alan sporculara tavsiyelerin var mı?

Doğru bildikleri şeyle sonuna kadar mücadele etsinler. Benim hayatımda olan olaydan herkesin görebildiği. Sonuna kadar mücadele etsinler. Haklarını hiçbir zaman kimseye yedirmesinler. Çok çalışsınlar ve sevdikleri şeyi yapsınlar. Kimsenin zoruyla değil. Çünkü seversek başarılı oluruz. İnanırsak başarılı oluruz. Onun için sevdikleri şeyde başarılı olmak için çok çalışsınlar. Başarı herkese göre bir kıstastır. Birine göre şampiyonluk başarıdır birine göre ikincilik başarıdır. Bence asıl derecelerin dışında sen nasıl mutlusun, neyde nasıl mutluysan bence orada zaten başarılısındır.





#İrem Yaman
4 yıl önce