Malumunuz, her geçen gün yeni gelişmelerin yaşandığı teknoloji çağında yaşıyoruz. En basitinden internet örneğini verelim; günümüzde interneti kullanmayan, internetin nimetlerinden faydalanmayan kişi sayısı yok denecek kadar az neredeyse.
İnternet uçsuz bucaksız bir alem. Faydası olduğu gibi zararı da var kuşkusuz. Ya da şöyle diyelim; iyi içerik üretenler kadar, kafası kötülüğe çalışanlar da var. Bunlara internet korsanı diyoruz. Bu insanlar, para karşılığı satılan içerikleri (müzik, film vs.) ücretsiz olarak İnternet alemine sunarak, bir başka deyişle emek hırsızlığı yapıyor.
İnternet korsancılığına karşı mücadele, güvenlik güçlerinin uzun yıllardır mücadele verdiği ancak başarıya ulaşamadığı bir husus.
görünen o ki artık polisler de yöntem değiştirdi, tabiri caizse bu oyunu raconuna göre oynamaya başladılar.
Örneğin; adınızın, soyadınızın veya doğum tarihinizle alakalı bir kullanıcı adı oluşturup, aynı kullanıcı adıyla internet üzerinden bir film paylaştınız. Polisler sosyal medyayı tarıyor, kullanıcı adının içerdiği bilgiler doğrultusunda sizi yakalayabiliyor.
Anlattığımız bu durum İngiltere'de gerçek oldu. 23 yaşındaki internet korsanı Reece Baker, Baker92 isimli hesabıyla korsan paylaşımlarda bulundu. Ancak paylaşımlarının birisinde yanlışlıkla annesinin adının Ria olduğunu duyurdu. Telif hakları koruma bürosu harekete geçti, büyük olasılıkla 1992 doğumlu, soyadı Baker ve annesinin adı Ria olan korsanı aramaya başladılar. Böylece Reece Baker'ı yakaladılar.
Bir başka örnek 24 yaşındaki Sahil Rafiq, “memory100, hail_alpha ve sohail20" kullanıcı adlarıyla birçok korsan paylaşımda bulundu. Ancak yine sohail20 isimli kullanıcı adıyla bir müşteri destek sitesine soru yöneltince yakayı ele verdi. Çünkü imza kısmına gerçek adını ve soyadını yazmıştı. İnternet korsanının Facebook üzerinden profili bulundu, yakalanması da uzun sürmedi.
Yani siz siz olun, korsan paylaşım yapmayın. Görüldüğü üzere henüz ülkemizde olmasa da, farklı ülkelerde polisler sosyal medya üzerinden emek hırsızlarını kolaylıkla yakalayabiliyor.
