Bir bıçak darbesi mezarlıkları, sokakları mesken edinmiş ballyci-tinerci çocukları taşıyor gündeme... Bunalımlı aileleri, ayrılmış anne-babaları, sahipsiz kalan, yetiştirme yurtlarına oralardan sokağa düşmüş çocukları taşıyor. Yaldızımız dökülüyor.
Bir bıçak darbesi aynı problemli ailelerden Çocuk Esirgeme Kurumu'na, oradan geneleve, oradan sokağa mezarlık köşelerine düşen genç kadınları taşıyor gündeme.
Bir bıçak darbesi "kader mahkumu" diye çıkarılan adi suçluların yeniden işlediği suçlarla Türkiye'nin af trajedisini taşıyor gündeme...
Bir bıçak darbesi bir erin hangi ilişkilerle kıtasından ayrılabileceği sorusunu taşıyor. Aynı bıçak darbesiyle bir cep telefonunun er-subay arasında nasıl ilişkiler geliştirebileceği gerçeğini taşıyor.
Bir bıçak darbesi İsrail'in-Mossad'ın ülkemizdeki ve belki dünyanın tüm ülkelerindeki yahudi asıllı kişilere özel ilgi gösterdiği gerçeğini gündeme taşıyor. Aynı bıçak darbesiyle, Musevi işadamlarının İsrail'e sürekli vergi verdiği iddiasıyla yüzyüze geliyoruz. (Araştırmacı Doç. Dr. Emin Gürses'in iddiası. Zaman Gazetesi 31 Ağustos 2001)
Belki bir başka bıçak darbesiyle enerji alanındaki yolsuzluk dökülüyor önümüze...
Bir başka bıçak darbesiyle Bayındırlık'ta birikmiş cerahata tanık oluyoruz.
Susurluk etrafındaki cerahat birikimi garip bir trafik kazasıyla toplumun bilgi alanına girmişti.
Vaktiyle İSKİ yolsuzluğunu bir karı-koca geçimsizliği ile öğrenmiştik.
THK'daki yolsuzlukları, Kızılay'daki yüz kızartıcı işlemleri böyle küçük bıçak darbeleriyle öğrendi kamuoyu.
Yolsuzluklar ekonomisine vurulan bir bıçak darbesi, işadamından siyasetçisine, oradan medya patronuna kadar sokakta saygın dolaşan ve su gibi para harcayan kimi insanların bir ayaklarının çamurda olduğu gerçeğini taşıdı bilgimize.
Olay şu: Siyasetten ekonomiye aile yapısından hayır kurumlarına toplumsal ilişkilere kadar bünyenin her alanında birikmiş bir cerahat var. Bünye hastalıklı. Dışardan sağlıklı gibi görünen alanlar bile patlamak için sadece bir bıçak darbesine ihtiyaç duyuyor.
Üzeyir Garih'in bıçak darbeleriyle katledilmesi vahim bir olay.
Ama aynı bıçak darbeleriyle bünyemizde odaklanmış başka vehamet birikintileri de ortaya çıkmış bulunuyor.
Tepeden tırnağa bir yeniden inşa olayına ihtiyacı var Türkiye'nin.
Bünyede birikmiş tüm cerahatli alanları kurutacak bir yeniden inşaya...
Türkiye, siyasetini yeniden konuşmalı onun için. Eğer siyaset bir ülkenin tüm güçlerini tasarruf edip, ülkeyi iyi bir geleceğe taşıma misyonuna sahipse...
Aslında bünye alarm veriyor. Bu cerahat patlamaları alarm çığlıkları. Sadece duyan kulaklar ve cerahati ticarete dönüştürmeyecek bir iyi niyet, bir memleket sevgisi lazım.
Türkiye, siyasetini yeniden konuşmalı. Mevcut siyaset hem mantığı hem de kadrolarıyla eskimiş siyasettir artık. Türkiye'yi kavrayamayacak, taşıyamayacak, yeniden inşa edemeyecek bir siyasettir. İktidardaki iki partinin yollarının yolsuzlukla kesiştiği, üçüncüsünün yönetiminin derin bir fizik yetersizlikle malul olduğu Türkiye yarınlarını nasıl görebilir?
Türkiye yeni bir siyaseti ve acil bir seçimi çağırıyor.
Türkiye'nin önümüzdeki ilk seçimi hayat-memat meselesi denecek kadar büyük önem taşıyor.
Türkiye'nin yarınki siyasetini belirleyecek olan kadrolar için sorumluluk belki tahmin edilenden daha büyüktür.
Bu cerahatli yapıya entegre olacak siyaset düşünceleri hiç yola çıkmasa daha iyi. Çünkü artık bünyenin cerahat taşıyacak tahammülü de bulunmuyor.
#THK
#Kızılay
#Yolsuzluk
23 yıl önce
Bir bıçak darbesi
Ne buluş ama!
Said Nursi: “Enver"e vurmam!”
Efendimiz’in (sav) Zekâtı-2
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
