|
Mabedli şehir

Sütçü İmam Maraşlılar için bir sembol isimdir. Zannedildiği gibi büyük bir misyon sahibi, halkı arkasından sürükleyen idealist bir lider değildir.

Nuri Pakdil, geçen aralık ayında yayımlanan Otel Gören Defterler''in birinci kitabı olan Çarpışan Sesler''in bir yerinde, Eşrefpaşa''nın yukarılarına çıkıp İzmir''i gözetlerken, "Bu şehir neden bu kadar metafiziksiz?" diye sorar. Daha önce de yıllardır içinde yaşadığı Ankara iuçin "mabedsiz şehir" deyişi gibi.

1940''lı yıllarda fukaralıkla beraber görülmemiş manevi bir kuraklığa itilen halkımızın böylesine bir ortamdan kurtulmak için çözüm yolları aradığı yıllardan birinde olsa gerektir: Şehrin ortasında yüksekçe bir yerde bulunan ve her tarafın rahatlıkla gözlenebildiği Maraş kalesine çıkan Nurullah Ataç, şehrin her tarafına münbit bir şekilde dağılan adım başı camileri ve bu camilerin simgesi olan minarelerin çokluğunu görünce, "Bu kent adam olmaz" yargısına varmış bir rivayete göre. Devrin hatırı sayılır ideoloğuna bu sözü söyleten sadece minarelerin çokluğu değil elbet. Sütçü İmam''ın eylemini unutmuş olamaz. Cumhuriyetin ilk yıllarında halkın şapka giymemekte direnmesini görmezlikten gelemez. Ataç sadece bununla da kalmamış, bir dönemin uygulamalarını özetleyen şu sözü de söylemiştir: "Cami deyince benim aklıma sadece çorap kokusu gelir."

12 Şubat tarihinin seksen yıldan beri Maraşlılar için özel bir anlamı vardır. Osmanlı devletinin düşmanlar tarafından taksim edildiği bir sırada, 1920 yılında bugün, Fransızlara karşı topyekün bir savaş başlatarak, sadece Fransızları değil bölgedeki tüm emperyalist güçlerin Anadolu''dan uzaklaştırılmaları ile sonuçlanan millî bir mücadelenin kıvılcımını tutuşturmuşlardır. Maraşlıların öncülük ettiği bu direniş daha sonra Antep, Urfa gibi civar vilayetlere de yayılarak Anadolu''nun dış düşmandan kurtuluşu gerçekleşmiştir.

Sütçü İmam Maraşlılar için bir sembol isimdir. Zannedildiği gibi büyük bir misyon sahibi, halkı arkasından sürükleyen idealist bir lider değildir. Tarih boyunca nice olayların ortaya çıkardığı kahramanlar gibi, Kurtuluş Savaşı yıllarında Maraş''ta meydana gelen hadiselerin doğurduğu bir kahramandır. Kendi hayatını yaşayan sıradan bir insanken, birden bire içinde yaşadığı topluma öncülük eden bir kahraman. O olmasaydı bir başkası mutlaka imdada yetişecekti ve mukadder olan gerçekleşecekti. Aynı hadise ile hangi Maraşlı karşılaşsa benzer tepkiyi mutlaka gösterirdi. Dolayısıyla her Maraşlıda bir Sütçü İmam damarı vardır. Bugün bile vardır.

Seksen yıl önceki kurtuluş Maraş''ta her yıl tekrar tekrar canlandırılır. Sanki bugün yaşıyormuş gibi canlandırılır. Düşmanını iuçinden çıkararak canlandırır. Dolayısıyla rolünü yapar.

Bir dönem Maraş milletvekili olan A. Hamdi Tanpınar''ın kaleminden izleyelim şimdi de şehrin kurtuluşunun ilk günlerini ve kurtuluşa sebep olan olayların özetini: "O günden itibaren şehrin içinde semtten semte, evden eve kanlı, çetin mücadeleler olur. Halk sokağa dökülür. O zamana kadar gündelik hayatın çemberine koşulmuş, herkes gibi yaşayan, işinde, gücünde keder veya eğlencesinde bir yığın insan, bey, esnaf, çiftçi, bakkal, memur, mahalle imamı, hülasa bir Anadolu şehrinin zengin fakir her sınıftan halkı, dört sene yedi cepheyi dolaşıp yurduna yeni dönen nefer, dul kadın, yapraksız kalmış bir çınar gibi tek başına yaşayan şehit babası, hepsi birleşirler. Sanki tılsımlı bir ateşin arasından geçerek yepyeni ve ölüme yabancı bir hüviyet kazanmışlar gibi ortaya atılırlar."

24 yıl önce
Mabedli şehir
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı