|
Paypal’la seçim kazanmak

Önce bir hayal edelim. İstanbul’da, diyelim Kapalıçarşı civarında bir döviz bürosu açıyorum. Belediyeden ruhsat almadan, vergi dairesinden vergi levhasına gerek duymadan, bir döviz bürosunun gerektirdiği diğer resmi şart ve kuralları yerine getirmeden tezgâhı kuruyor ve döviz alıp satmaya başlıyorum. Hatta diyelim Nijerya’dan biri telefon açıyor ve bana birini yolluyor, ben de ona 100 bin dolar veriyorum o telefon sonucu. Bunun da uyuşturucu finansında kullanılan bir ödeme olduğunu şiddetle tahmin ediyorum ama “fark etmez, tezgâh işlesin de nasıl işlerse işlesin” diyorum.

Hayal ettiniz mi? Ben böyle bir dükkân, böyle bir tezgâh açsam beni hem Türkiye’de hem de dünyanın her ülkesinde kaç günde paketlerler? Bir haftada, on günde?

Bu, burada bir dursun.

Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinde herkes farklı bir yere takıldı. 8 saat karayolu yolculuğu, angaje olmayan gazetecilerin Kılıçdaroğlu’ndan uzak tutulması vd. bir sürü şey yazıldı çizildi. “İcazet almaya gitti” diyen oldu, “destek peşinde” diyen oldu. “FETÖ ile temas etti” diyen oldu.

Doğrusu bu ya, Kılıçdaroğlu’nun ABD ziyaretinde ben, bunların hemen hiçbiriyle ilgilenmedim. Tabii ki icazet de arar, destek de kovalar, bilmem ne de yapar. Seçim başarısı için bütün tuşlara basan ergenler gibi davranıyor zira Kılıçdaroğlu.

Fakat Kılıçdaroğlu’nun ABD’de öyle bir teması ve bu temasın ardından öyle bir tweeti vardı ki samimiyetle söyleyebilirim ki bir bakımdan çok üzüldüm, bir bakımdan da felaket öfkelendim. Üzüldüğüm şey şu oldu. Ülkenin ana muhalefet liderinin etrafında ona “aman efendim, bu yaptığınız şey çok berbat bir şey” diyen, diyebilen bir Allah’ın kulu yok demek ki. Öfkelendiğim şey ise şu oldu: Bir ülkenin ana muhalefet lideri bu denli aymaz, hatta ucu ülkeye ihanete dayanabilecek bir hata yapabilir mi?

Mesele şu: Kılıçdaroğlu, bir süre önce Türkiye’deki faaliyetlerini durdurup ülkeden çıkan Paypal ödeme sisteminin yetkilileriyle bir araya geldi ABD’de. Gerçi, kendi twitter hesabında bu ziyaretle ilgili olarak paylaştığı fotoğraftaki oda öyle hiç de Paypal’ın merkez ofisinde bir “ağırlanma odası” hissi vermiyordu ama orasını da bilemeyiz tabii.

Ziyaretle ilgili tweetinde şunları yazdı Kılıçdaroğlu: “Türkiye’de girişimci gençler Paypal vb. kanallar sayesinde her yıl ciddi gelir elde ediyordu. Türkiye’nin her şehrinden tüm dünyaya katma değeri yüksek ürünler gidiyordu. Ne yaptılar? Yasakladılar. Sektörlere danışmadan yaptıkları işlerin bedeli çok yüksek oluyor. 5 yılda Türkiye en az 10 milyar dolar kaybetti.”

Önce size gerekli mi gereksiz mi olduğu size kalmış bir bilgi vereyim. Paypal’ın ABD borsasındaki hisseleri son bir haftada toplamda %9’luk bir düşüş yaşadı. Şirketin son hafta toplam kaybının da 10 milyar dolara dayandığı biliniyor. Paypal, ticari hayatının en zor dönemini yaşıyor anlayacağınız.

Sonra soruyu soralım: Türkiye Paypal’ı yasakladı mı? Cevap verelim: Hayır.

“Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” isimli bir kanun var memlekette. Orada açıkça diyor ki Türkiye Cumhuriyeti devleti: “Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun beni zannettiği gibi muz cumhuriyeti değil, Mustafa Kemal’in kurduğu, hukukun üstünlüğüne inanan bir devletim. BBDK’dan izin alıp yasalarımıza uyacaksan, serverlarını Türkiye’ye getirip vergini ödeyeceksen ve kendini denetime açık tutacaksan ödeme hizmetleri alanında da çalışabilirsin, elektronik para da ihraç edebilirsin, para transferlerine aracılık da edebilirsin. Ancak kaynağını, miktarını, transfer nedenini bilmediğim bir sistemi ülkemde sürdürmene izin vermem.”

Kılıçdaroğlu işte tam da Türkiye tarafından denetlenmeyi reddeden, serverlarını Türkiye’ye getirmeyen, vergi ödemeyi reddeden Paypal için şöyle diyor: “Yasakladılar!”

Serverlar burada değil, vergi levhası yok, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin denetim mekanizmalarını kabul etmiyor. Kara para mı aklanıyor, uyuşturucu parası mı transfer ediliyor, terör mü fonlanıyor sistem üzerinden, bunu sana denetleyemiyorsun. Öyle olunca da “faaliyetlerine son verme kararı” alıp ülkenden çıkıyor Peypal. Kılıçdaroğlu da diyor ki “yasakladılar.”

“Ucu ihanete dayanan” dediğim yer tam burasıdır. Üç tane gencin oyunu almak için yapılacak iş midir bu? Bu adamın etrafında hiç mi kendisine “efendim, Paypal’ın durumu budur” diye anlatacak kimse yok?

Neyse. Nerede bilmiyorum ama Kemal Bey bir de Booking sisteminin merkezine uğrasa. Dünyanın her ülkesine vergi verip Türkiye’ye vergi vermeyi reddeden Booking, yurt içinde Türkiye dahilindeki otelleri “book edemiyor” malum. Bu mağduriyetin giderilmesi de Kılıçdaroğlu’nun boynuna borçtur. Ne gerek var öyle vergi ödemeye, denetlemeye falan. Nasıl olsa muz cumhuriyeti burası. Modern dünyanın tüm madrabazları ne pahasına olursa olsun memlekette dilediklerini yapsınlar, bu arada da Kılıçdaroğlu’na seçim kazandırsınlar, kâfi.

#PayPal
#ABD
#FETÖ
#Kemal Kılıçdaroğlu
#BBDK
٪d سنوات قبل
Paypal’la seçim kazanmak
Kuklaları oynatan Derin Kuklacılar?
‘Susadım çeşmeye varmaz olaydım’
Türkiye’yi devşirme kurtarıcılardan kurtarma mücadelesi…
Ankara’da vekâletler çekişmesi
Kibirleri boyunlarını aşan muhterisler kim?