
Bugün Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK) faiz kararını göreceğiz. Genel beklenti PPK’nın politika faizini %50 seviyesinde sabit tutacağı yönünde. Zaten bir süreden bu yana Merkez Bankası yönetimi hem yazılı hem de sözlü olarak politika faizinin bir süre daha bu seviyede kalacağına ilişkin ciddi bir yönlendirme yapmıştı. Dahası piyasalar da Merkez Bankası’nın bugüne kadar attığı adımları göz önünde bulundurarak mevcut duruma göre pozisyon almaya devam ediyorlar. Hâl böyle olunca da piyasa PPK’dan bir sürpriz beklemiyor.
Öte yandan sıkılaştırma programının para politikası kısmının etkileri de pek çok veriye yansımaya başladı. Hatta bazı verilerde etkiler giderek daha belirgin hale geliyor. Örneğin Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki cari yıl sonu enflasyon beklentisi gerilemeye devam ediyor. Dahası döviz kuru beklentileri de her geçen ay aşağı yönlü revize oluyor. Bir ara 40,50’ye kadar yükselen 2024 yıl sonu Dolar/TL beklentisi artık 37,75 seviyelerinde.
Elbette tüm bu verileri olumlu olarak nitelendiriyoruz. Ancak bu tarz bir sıkılaştırma programının yan etkileri olduğu aşikâr. O etkiler de en çok reel sektör üzerinde hissediliyor ve zaman geçtikçe verilere daha net bir biçimde yansıyor. Örneğin bir önceki ay %0,1 daralan Sanayi Üretim Endeksi’ndeki bu ayki daralma %4,9.
Bir diğer önemli öncü gösterge olan İmalat Sanayii Kapasite Kullanım Oranı son 3 aydır düşmeye devam ediyor. Bu verilerle uyumlu olarak İSO İmalat PMI verisi de son 3 aydır eşik değer olan 50’nin altında ve düşüşünü sürdürüyor.
Geldiğimiz noktada enflasyonla mücadele için atılan adımların etkilerinin tam olarak hissedilmesi pek mümkün değil zira para ve maliye politikalarının etkileri gecikmeli olarak verilere yansıyor. Ancak pek çok öncü göstergeden yola çıkarak reel sektörün artık ciddi manada zorlanmaya başladığı bir dönemin içerisinde olduğumuzu not etmekte fayda var.
Bu zorlanmanın en önemli nedenleri arasında finansmana erişim ve finansman maliyeti sorunu var. Finansman maliyeti konusunda bankaların politika faizine duyarlı kredi faiz oranı politikasının bir süre daha devam edeceği aşikâr. Ancak finansmana erişim noktasındaki en temel kısıt ticari kredi büyümesinin aylık %2 ile sınırlandırılmış olması. Bu rasyo bankaların kredi verme konusundaki iştahını ciddi bir şekilde azaltmış durumda. Elbette bugünden faiz indirimlerini konuşmak pek mümkün görünmüyor. Her ne kadar bazı uzmanlar/yorumcular bu yıl sonuna doğru bir veya bir kaç faiz indirimini şimdiden konuşmaya başlamış olsa da şimdilik esas kısıtın aylık kredi büyümesi sınırından kaynaklandığını ifade etmeliyiz.
Son olarak 2023 yılının son 2 çeyreğini sıkılaştırma programının etkisinde geçiren sanayi işletmelerinin performansları hakkında birkaç veriye göz atalım. Malumunuz hafta başında İstanbul Sanayi Odası İSO500 verilerini açıkladı. Türkiye’nin en büyük 500 sanayi kuruluşunun satışlarında son 14 yılın en sert reel düşüşünü görüyoruz. Buna ilave olarak İSO500 şirketlerinin toplam borçları ağırlıklı olarak kısa vadeli borçlar dönüşmüş durumda. 2023 yılında zarar eden İSO500 şirket sayısı 96 adede çıkmış.
Elbette Türkiye ekonomisinin en temel sorunu enflasyon. Bugün asgari ücret de dahil olmak üzere tartıştığımız bütün konuların ana nedeni enflasyon oluşturuyor. Bu bakımdan enflasyonla mücadele ve enflasyonu kalıcı olarak tek haneye indirme konusundan kesinlikle taviz vermememiz gerekiyor. Ancak bunu yaparken reel sektör üzerinde kalıcı hasar bırakma riski olan bazı düzenlemeleri gözden geçirmekte ve dezenflasyon programına zarar vermeyecek şekilde reel sektörü destekleyici adımları güçlendirmekte fayda var.
Bu bakımdan geçtiğimiz Salı günü gerçekleştirilen Ekonomi Koordinasyon Kurulu (EKK) toplantısının da ana gündem maddelerinden birisi olan Yatırım Taahhütlü Avans Kredileri (YTAK)’nin kapsamının genişletilmesi ve süreçlerinin hızlandırılması konusu reel sektör açısından kritik önem arz ediyor. Ayrıca YTAK benzeri ilave bazı uygulamalarında devreye alınması gündeme gelmeli.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.