|
Kurban kesmek

Müslüman şehirlerde bazı mahallelerde hiç alışık olmadığımız sesler duyulur, şu günlerde. Bunlar, kurbanlık koyun, inek, tosun sesleridir. Mahallenin havasına yepyeni bir hava katarlar. Genellikle bayramdan bir gün önce başlar ve ikinci, üçüncü gününe kadar duyulur, bu sesler. Bir uyarı sesidir, bunlar. Hayata ve ölüme uyarı için yükselen seslerin mesajlarını Müslümanlar nasıl duyarlar, ne kadar duyarlar, bilemem.

Uzayıp giden ve evler arasında dağılıp kaybolan bir tosun, bir inek sesinin, bir koyun melemesi ve koç kükremesinin yüklendiği anlamı duymak ve duyurmak çok zor. Bir iç kabarması ve göz yaşarması ne kadar ifade eder, onları ki?

Ya bu güzel hayvanları kurbanlık için alan ailelerin duyup yaşadıkları!.. Hele de çocukların ilgileri, heyecanları!..

Kurban kesme, bana söz kesme gibi gelir hep. Bir nişan için, nikâh için, çok önemli, hayati bir konuda söz kesmek neyse, bir kurban kesme de o demektir. Zaten kurbanı da sözle kesmezseniz, o kurban olmaz. Kurbana inen bıçağınıza söz iştirak etmiyor, hatta söz bıçaktan önce inmiyorsa kurbanınız kurban olmakta şüphe lekesi taşıyor demektir.

Tabiat süzülüp insan da birikir. O, bir İsmail olur, evlat, eş, arkadaş olarak gönülde birikir. Bu birikintiler, ruhun Allah''a yürüyen yolunda engeller oluşturabilir. Ruh, Rabbına, Mîlkine yönelecekken, malına-eşine-evladına yönelebilir. Bu yönelişler onu, Allah yolundan alıkoyabilir. Bütün bu alıkonulmaların ortadan kalkması, yolun tamamen açılması için, İsmail olarak biriken dünyanın kesilmesi, engelin ortadan kaldırılması gerekmektedir. İşte kurban kesmek, Yüce Dost ile yakınlık kurmak, sözde yakınları ortadan kaldırmakla, kesmekle mümkündür. Bu da kurbandır, işte.

Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem ıyd için

Dem-be-dem sâat-be-sâat ben senin kurbânınam

Diyor, Fuzûli. Bu hal, huzûr-ı dâimi dedikleri haldir. Her nefes alış-verişte Hakkın huzurunda olmanın şuurudur. Bu şuuru devam ettiren Hak dostları için her nefes alış-verişi yani her ölüp dirilme işi Hakkın “yuhyi ve yümit” (hayatı ve ölümü veren) oluşunun akıldan çıkarılmama işidir.

Bencileyin avam için bu iş söz konusu değil. Ben, günlük hayatın karmaşası içinde kendimi kaybediyorum. Kim olduğumu, yeryüzündeki asli vazifemin ne olduğunu çok az hatırlıyorum. Hayvani yönüm ağır basıyor. Hep onu besleyip büyütüyorum. O da ruhumun önünü kesiyor. Beni Hakka götürecek yolu tıkıyor. Bedenim bayram ediyor, kendi dünyasıyla ama ruhum kendi dünyasından ayrı matemler içindedir.

Her yıl gelen Kurban Bayramı benim için bir fırsattır. Kurbanlıkların uzaklardan gelen sesleri birer uyarıdır. Akan kanlar, dağılan etler: dünyayı kes, dünyadan kesil biraz. Beslendiğin bu kan ve et dünyasını terk et. Bedeninde, içinde hep onu biriktirip durarak obezleşme, derler. Ruhun gıdası ruhtur. Bedenler, nasıl kendi cinslerinden gıdalarla beslenip büyürlerse, ruhlar da kendi cinslerinden gıdalarla beslenirler.

İnsan, insanla beslenir. İnsanı insan besler. Sevgiyle, şefkatle, inançla, ümitle, merhamet ve hikmetle besler, insanlar birbirlerini. Bunu tersi de mümkün, nefretle, kinle, inkârla, ümitsizlikle birbirlerini zehirler, öldürürler de. Dünyanın büyük bir kesiminde tablo bu değil mi?

Birer ur gibi varlığımda biriken ne kadar olumsuzluklar, insanlık dışı oluşlar varsa, onları kesip atmanın, Allah''a yakınlaşmanın yıldönümü geldi. Hac geldi. Hayat geldi. İnsanın ailesini, asli kökünü hatırlama vakti geldi. Allah''ın ailesi oluşun, bütün insanların kardeş oluşlarının bir daha hatırlanma ve hak edilme günü geldi. Ailede en hayırlı evlat olma, İsmail olma yarışının yılbaşı geldi. İbrahim ve Hacer olmanın, şeytanın bütün oyunlarını bozmanın devri geldi. Devir, o devir olmalı. Gün, o gün olmalı.

Allah''ın evi tam şenlenmeli. Şeytan şaşkına dönmeli. Başını alıp bir başka gezegene gitmeli. Dünya, yeryüzü, İbrahim''in, İsmail''in, Mesih''in yurdu olmalı. Her gönül, bir diğeri için Kâbe olmalı. Muhammed Mustafa aleyhisselam, bu ümmet tablosuyla sevinmeli. Ümmet, gerçek ümmet olmanın hakkını vermeli. Beş kıtada mazlum, mağdur insan kalmamalı. Bayram, gerçek bayram olmalı. Kurbanlar, sahih kurbanlar olmalı. Kurban sesleri, beş kıtayı birer İsrafil sûru gibi sarmalı, sarsmalı, silkelemeli ve kendine getirmeli. Ve herkes Fuzûli gibi:

Yılda bir kurban keserler halk-ı âlem ıyd için

Dem-be-dem sâat-be-sâat ben senin kurbânınam Demeli.

13 yıl önce
Kurban kesmek
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset