|
Şeyh Ahmed El-Hânî/ Şéx Ehmedé Xânî

Geçen hafta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı tarafından Şeyh Ahmed El-Hânî/Şéx Ehmedé Xânî paneli gerçekleştirildi. Daire Başkanı dostumuz Abdurrahman Şen"in teşebbüs ettiği, bizim de koordine ettiğimiz bu etkinlik gerçekten önemli ve faydalı bir adım oldu. Sayın Abdurrahman Şen"e bu konuda ne kadar teşekkür etsek azdır.

Günümüze değin ihmal edilen bu ülkenin tarihindeki önemli değerlerine, büyük şahsiyetlerine, ilim irfan pınarlarına gereken önemin verilmesi, kamuoyuna hak ettiği şekilde tanıtılması için bu tarz etkinlikler daha da önem arz etmektedir.

Şeyh Ahmed bin İlyas El-Hânî/Şéx Ehmedé Xânî coğrafyamızda yetişmiş, Kürtler arasından çıkmış önemli bir mutasavvıf, ârif, şair ve âlimdir. Özellikle Mem O Zîn, Nubihar (Nubâr) ve Eqîda İmâné/Akide-i İmân adlı Kürtçe manzum eserleri toplumumuzun temel eserleri olarak medreselerde okutuldu ve okutulmaya devam etmektedir.

Tanınmış Kürt-İslâm şair, âlim, ârif ve mutasavvıfı olarak hayatı hakkında çok şeyler yazılmış olmasına karşın, tarihi veriler anlamında maalesef eksik ve çelişkili bilgiler verilmektedir. Bazı kaynaklarda 16. yüzyıl ile 17. yüzyıl başlarında yaşadığı söylense de, yazdığı kitaplardaki kayıtlardan, 17. yüzyılın ikinci yarısı ile, 18. yüzyılın başlarında yaşadığı kesin olarak anlaşılmaktadır. Nitekim Ehmedé Xani"nin kendisi Mem o Zin adlı manzum eserinin son bölümünde hicri 1061/1650 tarihinde dünyaya geldiğini kat"i bir şekilde ifade etmektedir. Mem o Zin kitabını ise 44 yaşında tamamladığını aynı yerde ifade etmektedir.

Lewra ko dema ji xaybé fek bu

Tarixé Hezâr o şist o yek bu

İsâle gihéşte çil o çaran

Wi pişirevé günah-kâran

Tercümesi: "Gayb aleminden kopup (bu dünyaya) geldiği zaman ki, bin altmış bir (1061) tarihiydi. Günahkarların öncüsünün bu sene (yaşı) kırk dörde vardı."

Bazı son dönem kaynaklara göre Şeyh Ahmed El-Hânî anılan tarihte Hakkari"nin Gevar (Yüksekova) kazasının Hânik köyünde dünyaya gelmiş bu yüzden Hânî lakabını aldığı kaydedilmektedir.(Bozarslan, 1968:14). Bazı kaynaklarda ise, Hakkari civarında bulunan Kürd aşiretlerinden Hânî aşiretine mensup olduğu belirtilmiştir.(Seccadî, 1952:189; Mustafa Resul, 1979:27; M. Emin Zeki Beğ, 2006:98-99). Bölgede Hânik adıyla üç köy bulunmakta, ilki Hakkari"nin Beytüşşebab kazasında, ikincisi, Gevar/Gever (Yüksekova) kazasının Bacirge nahiyesinde, üçüncüsü de Ağrı"nın Tutak kazasında bulunmaktadır. (Köylerimiz, 1928:404, 571,575) Eserlerinden, güçlü bir medrese tahsili olup, bilahare müderrislik yaptığı ve Doğu Bayezid"de Mir Divanı"nda divan katipliği yaptığı belirlenebilen Şeyh Ahmed-i Hânî"nin vefat tarihi konusunda kaynaklarda farklı kayıtlar sözkonusudur. M Emin Zeki Beğ"e göre Hânî 1000"le 1063 yılları arasında yaşamış. (M. Emin Zeki Beğ, 2006:98) Ancak bu kayıt Mem o Zin"deki sarih kayıtla çelişen indi bir kayıttır. Tarihu Edebi"l-Kürdî kitabında, yazma bir eserin iç kapağında yer alan bir hamiş esas alınarak Şeyh"in vefat tarihi 1119/1707 olarak verilmiştir. (M. Resul, Ehmedé Xani, 1979:33-34). Şeyh Ahmed El-Hânî Doğu Beyazid"de vefat etmiş olup, kesme taştan altıgen kubbeli büyükçe olan türbesi şehir merkezine 8 kilometre uzakta İshak Paşa sarayının üst kısmındadır. Türbenin ön tarafında yine taş kubbeli mescidi bulunmaktadır. Türbe ilçede halen en önemli ziyaretgâhtır.

Şeyh Ahmed El-Hânî kürdçe yazdığı manzum eserler ve dört dilde (Her bir mısrası bir dilde, Arapça, Farsça, Kürdçe, Türkçe) yazdığı beş kıt"alık şiiri/Mülemma ile tanınmıştır. Bilinen eserleri şunlardır:

1- Mem o Zîn (Mizânu"l-Edeb): Yusuf- Züleyha; Leyla ile Mecnun tarzında kürdçe (Kurmanci lehçesinde) manzum bir eserdir. Eserde Botan emiri Emir Zeyneddin bin Abdal"ın kızkardeşi Zin(Zinet) ile sitti (Seyyideti)"nin Mem (Mehmed) ile Taceddin arasındaki aşkın mecazi bir şekilde işlenmesi esas alınmış. Kitapta asıl olan Tasavvufi/İrfâni anlamda İlahî aşktır. Kitap uzunca münâcat ve naatlar ile başlar. Yine sonda münâcat ve Allah"a yakarışlarla sona erer. Eserin çeşitli yazma nüshaları olup, defalarca basılmıştır. Eserin ayrıca Osmanlı Türkçesi ile Bitlisli Şerefhan sülalesinden, Ahmed Faik Han (vefatı: 1238/1823) tarafından yazılmış manzum naziresi ve tercümesi de bulunmaktadır. Ahmed Faik Han"ın gerek manzum tercümesi gerekse manzum naziresi yazma nüshaları üzerinden Muş-Alparslan üniversitesinden dostumuz Ayhan Tek tarafından yayına hazırlanmaktadır

2-Eqîda İmâné/Akîda İmani: Bu yine manzum olarak yazılmış kürdçe Eş"arî İslam akaididir. 70 beyit olarak yazılmış. Eş"arî akaidine göre temel İslam inançları izah edilmiştir. Tarz olarak yine manzum ve Arapça olan Siracuddin Ali bin Osman El-Uşî (Vefatı:H.569)"nin Emâli adlı ünlü akaid kitabı ile İstanbul"un ilk kadısı Hızır Çelebî (Vefatı: İstanbul, H. 863)"nin Nûniye Kasidesi"ne ve kendi çağdaşlarından Erzurumlu İbrahim Hakkı"nın Kaside-i İ"tikâdiyye"sine benzemektedir. Halen Kürt medreselerinde okutulmaktadır.

3-Nûbihar/Nûbâr (Nûbâra/Nevbahara Piçukan-Çocukların Turfandası) : Medresedeki kürt çocuklarına yönelik, onları Arapça"ya alıştırmak için H.1094 tarihinde yazdığı manzum Arapça-Kürtçe çocuk sözlüğüdür. kitaba Nubihara Biçukân (The Spring of The Kids) adını verdiğini, ilimde ilerlemiş olanlar için değil, Kur"an-ı Kerim"i hatmeden mübtedi çocukların okuma yazma ve Arapçaya aşinalık kesbetmeleri için yazdığını söylemektedir. Halen de Kürt medreselerinde okutulmaktadır.

Bunlar ve beş kıt"alık Mülemması dışında maalesef elimize başkaca bir eseri ulaşmamıştır. Şeyh Ahmed El-Hânî/Ehmedé Xani ile ilgili gerçekten verilere dayalı daha geniş araştırmalara ihtiyaç sözkonusudur. Ülkemizi/coğrafyamızı aydınlatan bu tür nurlu şahsiyetlerin, Mârifetullah ehlinin tanıtılması eserlerinin günyüzüne çıkarılıp kamuoyuna sunulmasına o kadar ihtiyaç var ki..

il y a 10 ans
Şeyh Ahmed El-Hânî/ Şéx Ehmedé Xânî
Haftanın ekonomik özeti ve beklentiler
Mülâhaza etmek
Siyasetçileri bürokratlara kurban etmek
Musallada bir sosyolog daha… Vehbi Başer’in ardından
Taşkent’in öbür yüzü