ABD Dışişleri Bakanlığı''nın gizliliği kaldırılarak yayınlanmış belgelerine göre, 12 Mart 1971 muhtırasıyla başbakanlıktan istifa eden Süleyman Demirel, CHP''nin başına Bülent Ecevit''in gelmesini (1972) olumlu bulmuş…
Buna mukabil, Demirel dönemin ABD Büyükelçisi''ne şöyle demiş: "CHP''nin geçmişteki elitist eğiliminden kurtulup halkın partisi olup olmayacağına karar vermesi gerekiyor."
CHP için kırk yıl sonra bile aynı yapısal eleştirinin yapılıyor olması fazlasıyla manidar…
Ecevit CHP''sinin 5 Haziran 1977 seçimlerinde aldığı yüzde 41.5''luk oy yüzdesi ise bu konudaki istisnayı oluşturuyor.
*
Güniz Sokak''taki evinde uzunca bir süredir siyasi çaresizlik içinde yaşayan Süleyman Demirel, kırk yıl sonra aynı saptamayı Kemal Kılıçdaroğlu''na da yapmış mıdır, acaba?
Geçen 11 Ekim''de, Süleyman Bey''in Isparta''dan Ankara''ya dönerken, özel uçağına CHP liderini misafir ettiğini hatırlıyorum.
İkilinin ne konuştukları pek merak edilmişti.
*
Demirel''in, o yolculuk esnasında Kemal Bey''e "Partinizde iki başlılık var!" uyarısı yaptığı öne sürülmüştü.
Bu görüşmeden üç hafta kadar sonra Gandi''nin Önder Sav operasyonunu yapmasında Demirel''in de etkili olduğu iddia edilmişti.
Sahi, Süleyman Bey CHP liderine taktik veriyor mudur?
Demirel''in Güniz Sokak''ta "boş durmadığına" dair epeyce örnek var. Bunları sıralamaya dahi gerek duymadan, Demirel''in CHP ile aynı siyasi hedefe odaklandığını hatırlatmak yeterlidir, sanıyorum.
CHP''yi geçen Mayıs''tan itibaren ''dizayn eden'' güç merkezi ile Demirel, aynı takımda oynuyorlar.
Sırası gelmişken…
Baykal''ın CHP kurultayından hemen önce ekranda "CHP''yi dizayn eden, bu yönde baskı yapan bir başka dünya var!" şeklindeki çarpıcı açıklamasını hatırlatmalıyım.
Deniz Bey''in bu tarihi sözleri, itina ile saklanmıştı!
Daha önce Cindoruk''un partisinin kapısından dönmüş olan Süheyl Batum''un CHP''nin Mayıs kurultayında "oyuna girmesi" ve kısa sürede partide yükselmesi "hesaba dahil" bir gelişme idi ya…
Şu "tesadüf"e bakar mısınız?
Şimdi de, Berhan Şimşek''ten boşalan CHP İstanbul İl Başkanlığı''na Doğan Holding''in eski CEO''su Nebil İlseven getirildi!
Bakalım, "Hürriyet''ten istifa ederek Aydın Bey''in elini rahatlattım" diye konuşan Oktay Ekşi''ye ne zaman CHP rozeti takılacak?
*
Bu arada, CHP''nin Javier Bardem''i Gürsel Tekin''in, Güniz Sokak''ta Demirel''e komşu olduğunu duymuşsunuzdur.
Yeni evinin kapılarını Akşam''a açan Gürsel, "İlk fırsatta randevu isteyip Demirel''le görüşmek istediğini" söylemiş…
Böylelikle, CHP yönetimi de "Baba Nasihatı" alma işini, uçak yolculuğu tesadüflerine bırakmamış olur!
*
Güniz Sokak''tan en çok "Baba" nasihatı alanlar ise doğal olarak DP''liler…
DP Genel Merkezi''nde toplanan bir kısım il başkanı, kendilerine "yol göstersin" diye, "Baba"yı Güniz Sokak''taki evinde ziyaret etmişler; Süleyman Bey de onlara "Görevi seven gelir, kapınızı açık tutun!" demiş…
Ziyaretçilerin aktardığına göre Demirel "Vaktiyle Tansu Çiller''i kendisinin yıldız yaptığından" bahisle, "Çiller''e karşı çıkmasının mümkün olmadığını" öne sürmüş…
DP Genel Başkanı Cindoruk da, kısa bir süre önce Mesut Yılmaz''la birlikte Güniz Sokak''ta Demirel''i ziyaret etmiş, ardından "Çiller''in genel başkanlığa yakın olduğunu" söylemişti. Oysa, Hüsamettin Bey numara çekiyordu.
Demirel de, aynen Cindoruk gibi Çiller''e "karşı değilmiş gibi" yapıyor.
Çiller, bu durumun elbette farkındaydı. Adaylığı düşünmüyordu. Nitekim, çıktı, beklendiği gibi "Adaylıkta yokum!" dedi.
*
Çiller de gelse, DP''nin hiçbir şansı yok.
Tansu Hanım da biliyor, bunu…
Çiller''in, Cindoruk''un DP''si ile aralarındaki görüş ayrılığının temeline dair Milliyet''e söylediklerini bu vesileyle not etmekte fayda var:
"Ayrışma referandumda ortaya çıktı. Partimi zaafa uğratmamak için konuşmadım. Darbelerin karşısında olmuş DP, bu görüntüsünden taviz vermemeliydi. Partinin bugünü ile görüşlerim arasında çok ciddi ayrım görüyorum. DP, CHP''den bile daha radikal bir söylem takındı…"
*
Unutmayın, Cindoruk ile üstadı Demirel, "CHP''yi dizayn edenlerle" aynı takımda top koşturuyorlar.
