|
"Bir gece ansızın gelebilirim!"

Kaset operasyonunun üzerinden tam üç yıl geçti: Deniz Baykal, kendisine ''aslında kimlerin ateş ettiğini'' bilmiyor olabilir mi?

Tek kelime ile cevap verelim: Olamaz!

*

Deniz Bey,14 Aralık 2010 gecesi ekranda aynen şöyle demişti:

''Orası ayrı bir dünya! Bu dünyanın CHP''yi dizayn etme hevesi, arzusu, talebi, baskısı var.

CHP''yi yeniden yapılandırmak istiyorlar.

1 Mart Tezkeresi''nin hemen ardından da benzer komplolara muhatap olmuştum…''

Bu dikkat çekici satırların üzerinde pek durulmamıştı; çünkü Baykal''ın sözünü ettiği ''O dünya''nın kimler olduğuna odaklanmak çoklarının işine gelmiyordu.

*

Son birkaç aydır, Baykal''ın yeniden denize açıldığını yelkenlerini rüzgârla doldurduğunu görüyoruz.

Deniz Bey''in gidişini Kemal Bey''in gelişini sevinçle karşılamış olan Doğan Medyası''nın son dönemde Baykal''ı hatırlaması, ağırlaması ilginçtir.

Hürriyet''te iki gün üst üste yayınlanan röportajla (15-16 Nisan 2013), hafta başında Baykal''ın CNN Türk ekranında ''sahne alışını'' kast ediyorum.

Böylesi bir ilgi, Doğan Grubu''nun Deniz Baykal''ı yeniden sevmeye başladığı anlamına gelmiyor, elbette…

Doğan Medyası, şu kaset operasyonunda Baykal''a aslında kimin ateş ettiği hususuyla bugüne kadar neden ilgilenmedi, acaba?

*

Hürriyet mi, şimdilerde Mustafa Sarıgül''e oynuyor. Kelebek ekinde bile saksılara ''Sarı-Kırmızıgül'' ekiliyor.

Baykal ise artık ''tamamen şarj olmuş'' durumda; yılların tecrübesiyle ağını geriyor:

Henüz CHP formasını giymeyen…

Her haliyle ''Bir gece ansızın gelebilirim'' şarkısını söyleyen Mustafa Sarıgül''e karşı bir nevi ''koruyucu hekimlik'' uyguluyor!

Geçenlerde Sarıgül kendisini tutamadı:

''Biz ona Baykal dedik, ömür boyu kal demedik ki! Artık Deniz Baykal lafını duymak istemiyorum'' diyerek elindeki oyun kartını bir defa daha açık etti…

Yani?

Arkasındaki baronların desteğine bakıp öyle bir havaya girdi ki, böylesine pervasızca konuşuyor.

Kemal Bey mi, ''Atını Vuran Kovboy''dur ve kendisini CHP''nin başına getirenlerin de artık ondan bir umudu kalmamıştır.

''ŞEBEKE''

Epeydir ''yedek kulübesinde ısındırılan'' Mustafa Sarıgül, oyuna girmek için can atıyor, buna mukabil hırsını belli etmemeye çalışıyor ve ardındaki ''yaşlı kurtlara'' pek güveniyor.

Sarıgül, Nişantaşı sokaklarını Rahmi Koç ve Hüsamettin Özkan''la birlikte arşınlıyor.

''Mister Simit''le New York''ta öğle yemeği yiyor; ''teknik direktörü ile'' muhabbete Arena Stadı''ndaki locada devam ediyor!

İnan Kıraç''la omuz omuza poz veriyor.

Rahmi Koç ve İnan Kıraç''ın ''mutemet adamı'' olan G.S Kulübü Başkanı Ünal Aysal''la ''can ciğer kuzu sarması'' takılıyor.

İsrail muhibbi Sözcü''nün ''babası'' Ertuğrul Akbay''la da içtikleri su ayrı gitmiyor.

Yani? Siyaset tarlasına Sarıgül ekimi hızla sürüyor.

*

CHP''ye ''münasip bir zamanda, uygun bir kıyafetle'' monte edilmesi hiç de zor değildir.

Mesela, eski bakan İstemihan Talay''ın birkaç gün önce CHP''ye katılması bir ''işaret fişeği'' olabilir mi?

İstemihan Bey, Sarıgül''e yakın bir isimdir!

*

Aydın Ayaydın ne zaman yolda yürüyüşe çıksa ya Rahmi Koç''la ya da Mustafa Koç''la karşılaşır ve birdenbire röportaj yapar!

Ayaydın''ın kızı ile İstemihan Talay''ın oğlu beş yıl önce evlenirken nikâh şahitleri Aydın Doğan''dı. Hüsamettin Özkan da başköşede idi…

''Düğün Evinin Tefçisi'' mi?

Tabii ki, Mustafa Sarıgül''dü!

11 yıl önce
"Bir gece ansızın gelebilirim!"
Rabbine hasım kesilen insan!
Sosyal çürüme yazıları 8: Sıkıntı yok cumhuriyeti
Belirsizlik ‘algılamayı’ öldürür
Reisi’nin manidar ölümü
İran bu sancılı günleri nasıl atlatacak?