Kılıçdaroğlu''nun kendisini sildiğini öğrendikten sonra sigortaları atan Önder Sav, CHP genel başkanını “iç düşman” konsepti içinde tanımlamıştı…
Önder Bey''in o esnadaki ruh hali bambaşka idi:
Hani mümkün olsa…
AYM''ye “Gandi Kemal” hakkında eve kapatma davası açmak için teşebbüste bile bulunabilirdi!
*
CHP''nin Önder Somer''i…
Yargıtay Başsavcılığı''nın, Kılıçdaroğlu''nun MYK tasarrufunu onaylamasını; Sabih Kanadoğlu''nun kendisine yönelik “İl başkanlarını toplarsa bunun adı ancak dost meclisi olur” şeklindeki “ayar” vermesini müteakip…
Kısa süre içinde “normal”leştirildi!
Devamında…
“Korku İmparatoru Önder Bey” ile “İç Düşman Gandi Kemal” CHP Genel Merkezi''ndeki “Bülent Ecevit''i Anma” toplantısında buluşuverdiler.
Aralarına Rahşan Hanım''ı alarak “CHP Yurdu''nda Sulh” görüntüsü verdiler.
Önder Sav, Kemal Bey''le tokalaşmakla da kalmadı; “İç Düşman Gandi”ye saygısını göstermek üzere önünü bile ilikledi.
Rahşan Hanım''ın başrollerinden birini oynadığı “Gandi Kemal, Halkçı Ecevit''in İzinde” illüzyonunu veya “DSP oylarını lüpletme” abra kadabrasını irdeleyecek değilim; Önder “Somer”e devam ediyorum…
*
Baykal Operasyonu''nun ardından, Kılıçdaroğlu''nun CHP''nin başına getirilmesinde rejisörlük görevini üstlenen “Hançerci” Önder Bey''in “kılıçlanması” ne iştir?
Kaybeden Statüko, “Gandi Kemal” ile Önder Sav''ın aynı potada erimediğini, vesayet altındaki bir genel başkanlığın yürümediğini gördü; bu arada “kan uyuşmazlığı yaşayan ikili”yi “kenetlemek” için de uğraştı, ama bir türlü başaramadı!
Sonunda tuttular; elli üç yıllık has adamlarını bir çırpıda el birliğiyle eleyiverdiler.
Önder Somer rolündeki yıllanmış hizmetlerinden dolayı herhalde Sav''a teşekkür de etmişlerdir!
*
Önder Sav, önce neye uğradığını şaşırdı:
“İç Düşman” lafları bu şaşkınlığın ve kızgınlığın ifadesiydi…
“Şaşıranlara” veya ne olduğunu algılamakta zorluk çekenlere…
“Kaptan pilotunuz Sabih Kanadoğlu konuşuyor!” türünden bir anons yapıldı.
Kanadoğlu, “En fazla dost meclisini toplamış olursun” çıkışıyla CHP''ye ayar verirken, Önder Sav''la resmen dalga geçti:
“Portakal, orada kal; direnme!” demeye getirdi.
Yargıtay Başsavcılığı da, Sabih Kanadoğlu da…
CHP yönetimi veya örgütü için yeri geldiğinde bir bakıma “üst kurul” gibi bir işlev görüyor…
Sav, bu “üst kurul” üzerinden “mesajı” aldı; şaşkınlığını da, öfkesini de çöpe attı; çaresizlik içinde, “gecikmeksizin” kendisini ve kuvvetlerini geri çekti!
*
Kaybeden Statüko''nun…
Kılıçdaroğlu Projeksiyonu''nu sadece bir “ara istasyon” olarak kurguladığını vurgulamakta fayda var.
Genel seçimde varlık gösteremediği taktirde, Kemal Bey “Abbas Yolcu”dur.
Zaten “Gandi Bey” de gelir gelmez kendisini bağlamış ve “Tatmin edici bir oy yüzdesine ulaşamazsak, bu koltukta durmam” anlamında konuşmuştu, hatırlayacaksınız…
Mayıs kurultayıyla birlikte “Mutfaktaki Genel Başkan” Önder Sav''ın yönetiminde yola çıkarılan “Birkaç Potansiyel Lider Adayı”nın ise…
Son operasyonda hiç vakit geçirilmeksizin Kemal Bey''in “yeni otobüsü”ne bindirilmiş olduğuna ayrıca dikkat buyurunuz!
*
Bu isimler arasında yer alan Süheyl Batum''un Genel Sekreterlik görevine getirilmesi tesadüf değildir.
Batum''un tercih edilmesinde, Sabih Kanadoğlu Etkisi''nden söz edebiliriz.
“Hızlı Statükocu” Süheyl Batum''la “Yeni CHP” olur mu?
Bakınız, Kemal Bey''in üzerinden Önder Sav vesayeti kalktı ama CHP''nin üzerinden Kaybeden Statüko''nun vesayeti kalkmadı!
Yani?
Sav''sız yönetimin/mevcut aktörlerin, genel seçim öncesinde yapacakları şu:
“Yeni CHP”yi oynayacaklar!
*
Unutmadan…
CHP Genel Sekreteri Süheyl Batum, keşke CHP''li olsaydı!
Bir süre önce “Statükocu” Hüsamettin Cindoruk''un DP''sine dahil olmak üzere idi, sonradan vazgeçti.
Yılların CHP''lisi Tansu Çiller''in 1993''te “kurmaca bir rüzgarla” DYP''nin başına getirildiği…
“İhtiyar Delikanlı” kontenjanından DP''ye genel başkan yapılan Hüsamettin Cindoruk''un, partisine bir önceki seçimde oy dahi vermediği, şu tuhaf siyasi gezegenimizde…
Belli mi olur…
Süheyl Batum da…
Şayet, Kaybeden Statüko kendisine bir başrol görevi yazarsa…
CHP''ye lider bile olabilir!
Ama, netice değişmez.
*
FİNAL: “Yeni”yi oynayan CHP''den de bir şey olmaz.
