Para yani ekonomik gücü temsil eden değerli kağıtlar, uluslararası sermayenin elinde ticaret aracı konumundan siyasal güç aracı oldu.

Uluslararası dev şirketlerin ellerindeki ülkelerin bütçelerini bile katlayan sermaye birikimi, bugün siyasal iktidarların en korkulu rüyası hatta kâbusu haline dönüştü.

Çünkü dev sermaye ve bunların gizli sahipleri paranın gücünü para kazanmak için değil siyasal iktidarları değiştirmek için kullanıyor.

Gördüğünüz gibi para para olmaktan çıkmış.

Uluslararası fonların yönettiği paranın vatandaşın ay boyunca çalışarak elde ettiği para ile hiç bir alakası kalmamış.

Siyasal bir silaha dönüşmüş.

Bugün holding dediğimiz çok şirketli sermaye grupları büyüdükçe para da şekil değiştiriyor.

Ticaret ve yatırım aracından siyasal ve sosyal, toplumsal araca doğru yol alıyor.

Kimi parayı toplumsal değerleri iyileştirmek, kimi yoksulluğu azaltmak, kimi de siyasi nüfuz sahibi olmak için kullanıyor. Uluslararası büyük sermayelerin faaliyetleri kapitalizmin son dönemini yaşadığımız günümüzde artık ekonomiden çok siyasal alanı ilgilendirir hale geldi.

Bu açıdan bakıldığında hızla küçülen dünyada yaşanan çalkantıyı sistemin sonunu getiren küresel dalga diye isimlendirmek daha doğru gibi gözüküyor.

Bu dalgalar sona erip sular durulduğunda dünyada birçok ekonomik ve siyasal değişimler de gerçekleşmiş olacak.

Uluslararası sermayenin para anlayışı ile küçük ve orta boy işletmeler dediğimiz KOBİ''lerin, hatta vatandaşın paraya bakışı farklı.

Paranın ticaret ve ihtiyaç giderici vasfı ise günümüz dünyasında küçük işletmeler ve vatandaşlara mahsus.

Gerçek ekonomik ve ticari faaliyetleri küçük ve orta boy işletmeler üstlenmiş.

Holdingleşme, siyasal alana kaymanın da başlangıç noktası.

Holdinglerin uluslararası sermayeye dönüşü ile kapitalist süreç tamamlanıyor.

Ekonomik güç uluslararası siyaset sahnesinde başrole soyunuyor.

Ülkelerin rejimlerine kadar müdahale operasyonları siyasal arenayı karıştırırken gelir dağılımındaki uçurumun da en derin olduğu bu süreçte arz talep dengesi iyice bozuluyor.

Uluslararası ekonomi ve siyaset sahnesinde yavaş yavaş artan dalgalanmalar bir müddet sonra küresel hale geliyor.

Dalga o kadar büyüyor ki son aşamada neden olanları bile yutuyor.

Bugün ABD''de yaşandığı gibi.

Sonra.

Sonra en başa dönüş başlıyor.

Sözün özü, sermayeyi ekonomik alanda tutmak ve sermayeyi tabana adil biçimde yaymak için devleşmesine izin vermemek lazım.

Sağlıklı bir ekonomi ve siyaset alanı oluşturmanın tek yolu küçük işletmeleri ve girişimcileri desteklemek.

Holdingleşmek fıtri (doğal) olmadığı için ekonomik, siyasal ve sosyal bütün toplumsal dengeleri bozuyor.

Bankaların Ramazan ayı boyunca aylık 0.89''a kadar gerileyen ''bayrama özel'' kredi kampanyaları kredi kart zedelere yaradı.

İnternetten hesabının olduğu bir bankaya 3 bin YTL bayram kredisi için müracaat edenin cep telefonuna 1 dakika içinde "Kredi talebinize onay verilmiştir. En yakın şubemize uğrayarak kredinizi alabilirsiniz" mesajı geliyor.

Peki bu krediyi kimler alıyor.

Kredi kart zedeler.

Bayram kredileri ile yüzde 100''lere varan kredi kartı faizlerini düşürme fırsatı yakalayan kartzedeler bayram öncesi banka banka dolaşarak düşük faizli kredi arıyorlar.

Kampanyadan yararlanmak için son tarih 29 Eylül.

Kredi alacak zedelere bir uyarı; Kredi alırken düşük faize aldanmayın. Toplam maliyeti hesap ettirin.

0.95 faizli kredi yüzde 1.95''e gelebilir.