31 Mart’ta İstanbul’u çekişmeli hatta “kafa kafaya” bir seçim bekliyor. AK Parti, “kazanabilecek, seçilebilecek bir aday” gösterdi. -Meral Hanım’ın kulakları çınlasın! *** Murat Kurum’un adaylığı, İmamson’un tekrar seçilme ihtimalini zorlaştıran bir tercihtir. *** “Ortadaki reyleri veya geçen seçimde karşı cepheye giden oyları alabilecek bir aday” diyebiliriz. *** Arada bir de İstanbul’a uğrayan, daha ziyade tatilci izlenimi veren... “Cumhurbaşkanlığı hayali ile dolaşan” İmamson Efendi’ye karşı...
31 Mart’ta İstanbul’u çekişmeli hatta “kafa kafaya” bir seçim bekliyor.
AK Parti, “kazanabilecek, seçilebilecek bir aday” gösterdi.
-Meral Hanım’ın kulakları çınlasın!
***
Murat Kurum’un adaylığı, İmamson’un tekrar seçilme ihtimalini zorlaştıran bir tercihtir.
***
“Ortadaki reyleri veya geçen seçimde karşı cepheye giden oyları alabilecek bir aday” diyebiliriz.
***
Arada bir de İstanbul’a uğrayan, daha ziyade tatilci izlenimi veren...
“Cumhurbaşkanlığı hayali ile dolaşan” İmamson Efendi’ye karşı...
-Tamamen icraata yönelik bir aday!
Bu sütunda 6 Aralık 2023’te yayınlanan “İP’siz CHP! İmamson Turizm! Truva-han Hep Başbakan!” başlıklı yazıda şu satırlar yer almıştı:
“İstanbul’da AK Parti adayının kim olacağı hususu da -muhtemelen Murat Kurum- Mr. İmamson’un seçilme şansını birebir etkileyecek.”
Müdafa Bey “Assolistler, en son çıkar” hesabıyla sunuldu!
***
Özgür Hususi mi; İmamson Efendi’nin “Genel Başkan rolünde oynayan” siyasi memurudur.
“Sayın Genel Başkanım, Biz 6 Mayıs’ta (2019) çıkardığımız o ceketi hiç giymedik. İktidar olana kadar da hiç giymeyeceğiz!”
***
Kendisine “Tatilde ceketle dolaşılmaz ki, Ekrem kardeş!” diyen olmadı, haliyle...
***
Yerel seçim öncesinde; bir kez daha kılıktan kılığa giriyor, tüm tuşlara basıyor.
Kurumlanarak/böbürlenerek dolaşıyor.
İçi boş laflar, kasıntı hareketler, kibirli vaziyetler nerede; Müdafa Bey oradadır!
Devrik Genel Başkan Kılıçdarson, davet edilmesine rağmen...
İBB aday tanıtım toplantısına katılmadı!
“Programının yoğunluğunu” gerekçe olarak göstermesi, komik bir mazerettir...
Belli ki “sırtında hançer yarasını taşıdığı eski evladına” tavır koyuyor!
***
İmamson Efendi ise toplantıda sahne aldığında Kılıçdarson’un adını bile anmadı.
“Madem öyle, gel böyle!” demiş oldu.
Kemal Bey’in yakın çevresi, bu duruma şöyle bozuk çaldı:
“Ekrem İmamoğlu’nun vaktiyle kendisini İBB Adayı yapan, seçtirten Kemal Bey’den bahsetmemesi çok üzücü...
Dalgınlık olduğunu düşünmüyoruz...
İki ay öncesine kadar Genel Başkan olan, 13 yıl o koltukta oturan Kılıçdaroğlu unutulacak bir isim değildir...”
(Milliyet, 7 Ocak 2024)
Mister Kemal, hançerle geldi, hançerle gitti!
Merhum Deniz Baykal’a yaptıklarının karşılığını hayattan alıyor!
***
Deniz Bey, bir sohbetimizde aynen şöyle demişti: “Kemal, beni partide tecrit etti!” (14 Nisan 2014)
Fatih Terim Fonu’nun başroldeki aktristi olan Seçil Erzan’ın kırdığı telefonunda yer alan mesajlara ulaşıldı.
***
Geçen hafta medyada ayrıntılı olarak haberleştirilen yazışmaların, yargılamanın kapsamını değiştirebilecek nitelikte deliller içerdiğini görmek zor değil...
İşbu mesajların tamamı okunduğunda, artık “Seçilbank” diye anılan Ponzi filminin başrol oyuncusunun yani eski tabirle esas oğlanın “Sinyor” olduğu görülüyor!
***
İster “Sinyor EFT!” isterse Panatinaikos serüveninden dolayı “Güvercin Uçuverdi!” diyebilirsiniz, size kalmış...
Şu aşamada merak edilen bir husus var ki, o da “Kara Mizah” kapsamına giriyor!
Nedir, o?
“-Kebapçı Selahattin, Atina’da lokanta açacak mı?”