Avrupa Birliği ile normalleşme yol haritası

Fotoğraf: Arşiv

Yarın toplanacak AB Liderler Zirvesi’ne sunulacak Türkiye raporu açıklandı. Raporda, göç mutabakatının yenilenmesinden bahsedilmese de gümrük birliğinin güncellenmesi konusunda çalışmaların başlatılması önerildi.

Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell imzalı raporda, Türkiye-AB ilişkilerinin özeti yapıldı, Yunanistan tezleri ışığında Doğu Akdeniz’deki durum, Kıbrıs meselesi ve Libya’ya ilişkin endişeler aktarıldı.

Terörle mücadele iş birliği konusu yanında HDP’ye kapatma davası açılmasına yer verildi.

DİYALOG KANALLARI AÇILMALI

Raporda, daha önce askıya alınmış olan üst düzey diyalog kanallarının ekonomi, enerji, ulaşım, politik gelişmeler, dış politika ve güvenlik politikaları, yeşil mutabakat ve iklim, iç güvenlik, dinler arası diyalog ve kültür konuları üzerinden yeniden başlatılmasının önemine işaret edildi.

Türkiye’nin ekonomik ve sektörel reform taahhütlerinin desteklenmesi kapsamında da iletişim kanallarını açık tutmanın faydalı olacağı vurgulandı.

YAPTIRIM SEÇENEKLERİ

Doğu Akdeniz’de tek taraflı eylemler ve provokasyonlara dönülmesi halinde bunun siyasi ve ekonomik sonuçları olacağının açıkça belirtilmesi, olumsuz tırmanmadan kaçmak üzere uygulanacak AB önlemlerinin ise orantılı ve geri döndürülebilir olması gerektiği vurgulandı.

Ticari ilişkileri geliştirecekler

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülke liderleri, Türkiye ile ticari bağları derinleştirmeye hazır olunduğu mesajı vermeye hazırlanıyor. Reuters haber ajansının, AB Liderler Zirvesi sonuç bildirgesi taslağına dayandırarak verdiği habere göre, liderler, AB Komisyonu’na Türkiye ile “Gümrük Birliği güncellenmesi müzakere yetkisinin” verilmesi için çalışacak.

Böylece Gümrük Birliği, hizmetler, kamu alımları ve tarım ürünlerini de kapsayacak biçimde genişletilebilecek. Liderler, Suriyelilere ev sahipliği yaptığı için Türkiye’ye daha fazla mali destek verilmesine de vurgu yapacak.

Söz konusu alanlarda ilerleme, insan haklarına saygılı olunması, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz konularında Türkiye’nin “daha esnek” davranması ile sağlanacak.