Fotoğraf: Arşiv
Hukukçu ve Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Genel Sekreteri Zühal Aksoy, Avrupa’daki ırkçılığı değerlendirdi.
Irkçılıkta 2012’den bu yana artış gözlendiğini belirten Aksoy, istatistiklerin doğruları göstermediğini, ırkçılığa uğrayan kişilerin çoğunun suç duyurunda bulunmadığını kaydetti.
Irkçı polislerden ötürü yabancıların polise güvenmediğini anlatan Aksoy,
“İnsanlar tek başına polise gitmeye çekiniyor”
dedi. Avukatlık ofisine ırkçılığa uğramış kişiler geldiklerinde onlar adına suç duyurusunda bulunduklarını söyleyen Aksoy, şahit olduğu bir olayı anlattı:
POLİS ZORLA BAŞINI AÇTI
POLİS ZORLA BAŞINI AÇTI
- “Bir bayan gelmişti. Önceden tesettürlü değilmiş, pasaportunda tesettürlü olmayan bir fotoğrafı var. Sonradan tesettüre girmiş ve fotoğrafını değiştirmemiş. Polis pasaport kontrolü yaparken başörtüsünü çıkarmasını istiyor. Kadın da bir erkeğin karşısında başını açamayacağını söylüyor. Başörtüsü zorla çıkartılıyor. Kendisi adına suç duyurusunda bulunduk.Savcılık takibe aldı. Fakat şöyle bir sonuca vardı: Polis işini düzgün yapmış! Bir hatası olmadığı için bu dosya ırkçı bir saldırı olarak kayıtlara geçmedi. Dosya kapatıldı.”
IRKÇILIĞA MARUZ KALDIM!
IRKÇILIĞA MARUZ KALDIM!
Erkek polisin kadına,
“Tamam benim karşımda değil ama kadın polis karşısında çıkartın”
diyebileceğini, ancak böyle bir hassasiyet göstermediğini söyleyen Aksoy, benzer konularda suç duyurusunda bulunurken yapılacaklar hakkında uyardı:
“Ben ırkçı bir saldırıya maruz kaldım”
diye özellikle söylenmesi çok önemli.
“A kişisi geldi bana hakaret etti”
denirse, o ırkçı bir saldırı olarak değil, hakaret olarak kayıtlara geçiyor. Polis ve savcıya bu cümleyi yansıtıyoruz. Irkçılık böylece istatistiğe giriyor.
#Başörtüsü
#Avrupa
#Müslüman
#İbadet
#Türk
#Almanya
3 yıl önce