Arşiv
Osmanlı İmparatorluğu’nun dağılmasının ardından, 1920’den itibaren İngiliz manda yönetimi altına alınan Filistin toprakları, 1940’ların ikinci yarısında artık kaos ve krizin merkezine dönüşmüştü.
Dünyanın dört bir yanından işgalci Siyonistlerin akın ettiği ve Filistinli ahaliyi yurtlarından sürüp çıkarmaya çalıştığı Filistin, yönetilemez durumdaydı.
İngiltere, nihayet konuyu Birleşmiş Milletler’e (BM) havale ederek, problemin sorumluluğundan kurtulmaya karar verdi.
- BM Genel Kurulu’nda 29 Kasım 1947 günü düzenlenen oylamayla, Filistin topraklarının Araplarla Yahudiler arasında bölünmesi kabul edildi.Ne var ki, Arap çoğunluğa toprakların azını veren, Yahudilere ise nüfuslarıyla tamamen orantısız kazanımlar sağlayan bu taksim, meselenin içinden çıkılmaz hale dönüşmesine yol açacaktı.
TEHDİTLE OY
TEHDİTLE OY
O dönemde BM’yi oluşturan ülkelerden bazıları, Siyonist lobisi tarafından yoğun bir baskı altına alınmıştı.
Ekonomik ve siyasi tehditlerle karşılaşan bu ülkeler, ABD’nin de yönlendirmesiyle Filistin’in bölünmesi yönünde oy kullandılar.
Liberya, Filipinler, Haiti, Venezuela gibi devletler, normalde Filistin meselesiyle hiçbir bağlantıları bulunmamasına rağmen, taksime “evet” diyerek kaosa katkı sağladılar.
SAVAŞ ZİLLERİ
SAVAŞ ZİLLERİ
- Filistin’in Araplarla Yahudiler arasında bölüştürülmesi, sonraki aylarda çatışmaları yoğunlaştırmaktan başka bir işe yaramadı.14 Mayıs 1948’de manda yönetimi sona erdiğinde, ilk Arap-İsrail Savaşı da bu atmosferde patlak verdi. Filistin’deki Siyonist işgale uluslararası bir çerçeve kazandıran taksim kararı, bugün İsrail’in devam ettirdiği politikaların da sözde “gerekçe”sini oluşturdu.
İNGİLTERE ÇEKİMSER KALDI
İNGİLTERE ÇEKİMSER KALDI
BM’deki Filistin oylamasının en ilginç taraflarından biri, bölgedeki krizin ana müsebbibi İngiltere’nin “çekimser” kalmasıydı.
ABD, Fransa, Sovyetler Birliği gibi ülkeler “evet” oyu kullanırken, İngiltere’nin bu yolu seçmesi, elbette sonraki dönemde Araplarla ilişkilerini garantiye almak hedefini güdüyordu. Oylamada İslâm dünyası dışında Filistin taksimine “hayır” diyen üç ülke ise Küba, Hindistan ve Yunanistan’dı.
Bu da yine dönemin siyasi şartları çerçevesinde ortaya çıkan bir gelişmeydi.
#Filistin
#BM
#Arap
#Yahudi
2 yıl önce