Bosna Hersek’in doğusundaki Srebrenitsa kasabası, 11 Temmuz 1995 günü, tarihin gördüğü en büyük barbarlıklardan birine sahne oldu. Müslüman Boşnaklarla Sırp ve Hırvatların birlikte yaşadığı kasabayı kuşatan Sırp milisler, tam 8 bin 372 Boşnak sivili korkunç biçimde katletti. Sırpların komutanı Ratko Mladiç, emrindeki adamlara soykırım emrini verirken, “Burayı Sırp halkına bayram hediyesi yapacağız. Bu topraklarda Türklerden intikam almamızın vakti artık geldi” diyordu.
- Srebrenitsa’daki soykırımın dikkatlerden kaçırılan tarafı, Birleşmiş Milletler Koruma Gücü (UNPROFOR) gözetiminde gerçekleştirilmesiydi.UNPROFOR bünyesinde bulunan Hollanda kuvvetleri de, Sırplara göz yummakla kalmamış, aynı zamanda Müslüman Boşnakların katledilmesinde bilfiil görev almıştı.1993’te BM tarafından “güvenli bölge” ilân edilen Srebrenitsa’nın Müslüman Boşnaklar için hiç de güvenli olmadığı, Sırpların vahşi saldırılarıyla anlaşılmıştı.
GÖSTERMELİK SORUŞTURMALAR
ACI DİNMİYOR
- Srebrenitsa Soykırımı günümüzde bütün dünyada çeşitli etkinliklerle anılsa da, kuru teselli cümleleri kurban yakınlarının acısını dindirmeye yetmiyor.Sırbistan devleti, soykırımda başrol oynayan Sırp milisleri direkt biçimde hedef almaktan hâlâ kaçınıyor. 2013 yılında dönemin Sırbistan Devlet Başkanı Tomislav Nikoleviç, “Srebrenitsa’da işlenen suçlardan dolayı” resmî özür dilemiş olsa da, yaşananları “soykırım” olarak tanımaktan kaçındı. Boşnaklar, bir halkın tümüyle haritadan silinmesine yönelik bu barbarca eylemlerin “soykırım” kapsamına girdiği konusunda ısrarlı.