Türkiye, son yıllarda art arda operasyonlara uğruyor. Suriye’de kurulmak istenen terörist koridora müdahalenin geciktirilmesi, çözüm sürecinde PKK terör örgütünün şehir eylemlerine hazırlık için Güneydoğu’da kent merkezlerinde yığınak yapması ve Türkiye’nin oyalanmasının ardından aynı güçler yeniden sahneye çıktı.
Bugün de IKBY Başkanı Mesud Barzani’nin referandum adımıyla birlikte büyük İsrail devletine giden süreçte Türkiye’nin müdahalesini engelleme çabaları devreye girdi. Türkiye içindeki bölücü lobi, “Kürt düşmanı” algısı oluşturarak, Türkiye’nin Irak’taki gelişmeler karşısında elini kolunu bağlamayı amaçlıyor.
Bu çabaların sahibi olarak da Türkiye içinde bölücü bir lobiye işaret ediliyor. Bu lobinin ilk andan itibaren Büyük Ortadoğu Projesi’nin gerçekleştirilmesinde Türkiye’yi etkisiz hale getirme amaçlı görev yaptığı, Türkiye’de “işgalci, Kürt düşmanı, antidemokratik adımlar, terörle mücadele operasyonlarında terörist diyerek sivil Kürt halkına zarar verildiği” gibi iddialara ilişkin algı operasyonları yürüttüğü belirtiliyor. Diğer yandan da bürokratik yönlendirme yoluyla Türkiye, bölücü planların rahatlıkla uygulanabilmesi için zararsız hale getirilmeye çalışılıyor.
Barzani’nin referandum ısrarı ardından, bugüne kadar Irak’taki Kürtlere yardım elini uzatan, kredi açan ve refah artışına destek veren, bunun da ötesinde anayasa gereği bölgedeki federasyonu tanıyan Türkiye’nin bugün “Kürt düşmanı” olarak lanse edilmesi şuanda kabul görmekten uzak. Ancak bu konuda ısrarlı algı operasyonları devreye sokulmuş durumda. Bu doğrultuda da her türlü yalan enformasyon pompalanıyor. Barzani’nin referandumu yoluyla Irak’ın toprak bütünlüğünü bozacak adımlara yönelik tehdit algılamaları perdelenmeye çalışılıyor. Türkiye’nin ilgisi Kürt düşmanlığı algısına karşı mücadeleye çekilmek suretiyle müdahale haklarının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Gerek Suriye’de gerekse Irak’ta yaşananlara dair gerçekler perdeleniyor. Türkiye, Kürt karşıtlığı yaftasıyla uğraşırken, Irak’ta ve Suriye’de olup bilenlere kör ve sağır kalması sağlanmaya çalışılıyor.
Eğer Türkiye algı oyunlarına gelip gereken adımları hızla atmaktan imtina ederse, referandum sonrası sınırlar değişecek, Türkiye’nin güneyinde terör koridoru hızla tamamlanacak. Türkiye, Irak ve Suriye üzerinden güneyden kuşatılacak. Bunun da yıllar önce Türkiye’yi Orta Anadolu’ya hapseden haritaların hayata geçirilmesinde bir ilk adım olduğu belirtiliyor. Türkiye’nin bölücü lobilerin her türlü engelleme çabasına kulak tıkayarak hızla harekete geçmesi ve bölgede oldu bittilere izin vermemesi gerektiğine işaret ediliyor.
- PKK KONTROLÜNDE BİR HAT
- Her zaman Irak’ın toprak bütünlüğünü riske atacak adımlardan uzak duran Türkiye, IKBY’nin referandumunu Suriye’deki gelişmelerden ayrı düşünmüyor. Türkiye’ye göre kendi güney sınırlarında bir kuşak oluşturuluyor ve bu kuşak “Kürt kuşağı” olduğu için değil, “PKK tarafından kontrol” edilen bir “terör kuşağı”na evrileceği için tehdit olarak görüyor.