Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Forumu, aralarında eski Tunus Başbakanı Hamad el-Cibali ve eski Irak Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el-Haşimi'nin de yer aldığı 120'ye yakın siyasetçi, akademisyen, yazar ve düşünürün imzasıyla, Türk ürünlerinin boykot edilmesi istemine karşı uyarı niteliğinde bir açıklama yaptı.
Boykot kampanyasının "adil ve şeffaf olmadığına" işaret edilen açıklamada, "Türkiye'nin Arap ve İslam ülkelerini etkileyen tüm kriz, felaket ve zorluklarla müspet biçimde başa çıkmayı teşvik eden faal bir unsur olduğu" belirtildi.
Bu kapsamda, Türkiye'nin bölge halklarını kardeşçe destekleme ve insani dayanışma konusunda ne kadar istekli olduğunu ortaya koyduğu vurgulanan açıklamada, "Türkiye'nin Suriye, Yemen, Filistin, Libya, Somali, Lübnan ve Sudan ülkeleri ile Uygurlara verdiği insani desteği ve yardımı tüm dünya takip etmektedir." ifadelerine yer verildi.
- Türkiye'nin sadece bu ülkelerde değil, dünya genelinde aynı hassasiyeti sergilediği ve milli gelirine göre yaptığı yardım oranıyla dünyada ilk sırada yer aldığı kaydedildi.
"BOYKOT ÇAĞRISI, ADALETSİZ"
Arap ve İslam dünyasından farklı ülkelerden siyasetçi, düşünür, ilim adamı, akademisyen, diplomat, gazetecilerin de bulunduğu Forum üyelerinin imzasını taşıyan açıklamada, Türkiye'ye yönelik boykot kampanyası "İslami değerlerden, Arap ve İslam ahlakından uzak, insanlık dışı ve adaletsiz" olarak nitelendirildi.
Düşünce ve Stratejik Araştırmalar Forumu, "Tüm barış yanlısı devlet ve halkları, Türkiye'nin yanında yer almaya, bölgesel, uluslararası barışı ve güvenliği etkileyecek ekonomik güvenliğin tehlikeye atılmasına izin vermemeye" çağırdı.
TÜRKİYE İLE KÖPRÜLER KURULMALI
Türkiye'nin jeostratejik konumunun, kendi güvenliğini etkilediğini, bunun da dünyanın barış ve güvenliğine etki ettiği aktarılan açıklamada, bu nedenle Forumun, halkları boykot çağrılarına karşı çıkmaya ve bölgenin sorunlarının çözümü için diyalog çağrılarını desteklemeye davet ettiği belirtildi.
- Açıklamada, bölge halkları arasında dayanışma, omuz omuza verme ve bir bütün olma konusundaki bağları desteklemenin mevcut şartların yüklediği bir görev olduğu vurgulandı.