Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın açıklama yaptı. Kalın'ın açıklamasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Bizim çağrımız, bu referandum kararından derhal vazgeçmeleri ve Irak'ın toprak bütünlüğü içerisinde Erbil ile Bağdat arasındaki sorunların çözümüne yönelik adımların atılması olacaktır.
Bu karar sorunları daha da karmaşık hale getirecektir. İsrail dışında tek bir ülke yok. Bağdat'ın aldığı karar da bu çerçevede önem arz ediyor. Kuzey Irak ile iyi ilişkiler içinde olduk ama bunu baltalayacak adımlardan uzak durmaları gerekiyor. Kerkük'ün referanduma dahil edilmesi, defacto bir durum kabul edilemez. Her türlü adıma karşı olduğumuzu ve sessiz kalmayacağımızı da ifade etmek isteriz.
24 Eylül'de Almanya'da seçimler yapılacak. Sayın Cumhurbaşkanımız şahsında Türkiye'ye yönelik asılsız iftiraları reddediyoruz. İç siyaset malzemesi yaparak Türkiye'yi karşısına almak Alman siyasetinin yararına değil. Son yıllarda ne kadar Türkiye karşıtı varsa Almanya'da olması, para toplaması kabul edilemez. Almanya gibi bir ülke hukukun üstünlüğüne inanıyorsa terör örgütlerine faaliyet izni vermez. Demokratik bir devletten beklentimiz budur.
Sayın Cumhurbaşkanı'nın S-400 açıklamaları yine belli çevrelerde temelsiz tartışmalara yol açmış görülüyor. Türkiye ulusal güvenliğinin gerektirdiği bütün adımları bundan sonra da atmaya devam edecektir. NATO'nun yaptığı açıklamayı da memnuniyetle karşıladık. Bizce bu tartışmanın artık bitirilmesi gerekir.
Aysel Tuğluk'un annesi Hatun Tuğluk'un cenazesinde yaşanan hadiseleri Cumhurbaşkanlığı adına en net bir şekilde kınadığımı ifade etmek istiyorum. Bu gayri insani tutumu kabul etmek mümkün değil. Bu kültür medeniyet değerlerimizle bağdaşmaz. Ölüye saygı medeniyet unsurlarımızın temellerinden biridir.
Sayın Trump ile Sayın Cumhurbaşkanımızın New York'ta Birleşmiş Milletler Genel Kurulu marjında bir görüşmesi olacak. Şu anda gün ve saati üzerinde çalışıyor.
Davaya gelince siyasi olduğu çok açık. Washington'da yaşanan hadisede oradaydık. Yani bir konuk devlet başkanına göstericilerin 30-35 metre mesafede tutulması gerekirken 10 metre mesafeye kadar gelebilmesi, oradan bırakın slogan atmalarını, su şişlelerini fırlatmaları kabul edilebilir bir şey değil. Bizim korumaların görevini yapmalaları ile ilgili dava açılması kabul edilebilir bir şey değil. Trump Türkiye'ye gelse böyle bir şeye müsaade eder miyiz? Oradaki güvenlik zaafı bu neticeyi doğurmuştur. Kendi kusurlarını örtbas etmeye çalışıyorlar. Orada bulunmayan arkadaşlarımız da bu davaya dahil edildi, akılalmaz bir şey. Bununla ilgili hukuki süreçleri en etkin şekilde kulnamaya devam edeceğiz.
- Suriye'ye operasyon olacak mı?
- Astana süreci yarından itibaren başlayacak. Bu önemli bir süreçtir. Oradaki amacımız Suriye'nin bütün bölgeleri ama öncelikli olarak 4 alanda çatışmasızlık uygulaması. Bu konuların detayları konuşulacak. Bizim beklentimiz İdlib'in de çatışmasızlık bölgesi haline getirilmesi. Burada Türkiye üzerine düşen bir görev olursa Türkiye geri durmayacaktır.
- Sınırdaki hareketliliğe gelince coğrafyamızı düşününce almamamız gereken önlemlerdir. O anın durumu neyi gerektirirse cevap için alınan önlemlerdir. Biz o bölgede bir terör koridoruna izin vermeyeceğiz.
Başta söyledim Irak ile iyi ilişkiler içinde olduk referandum kararının mutlaka bir sonucu olacaktır. Erbil'den beklentimiz bu uyarıyı dikkate almalarıdır.
