|

Milletin iradesi emir aldığınız odakları yenecek güçtedir

Biz sizi çok iyi tanıyoruz... Biz sizi 27 Mayıs’tan, 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan, 27 Nisan’dan, özellikle de 15 Temmuz’dan tanıyoruz. İçinden çıktığınız, ekmeğini yiyip suyunu içtiğiniz aziz milletten nasıl nefret ettiğinizi; havasını soluduğunuz vatana nasıl kastettiğinizi, kendi hırslarınız için millet ve memleketi ateşe atmaktan nasıl canice bir haz duyduğunuzu çok iyi biliyoruz...

Yeni Şafak
00:00 - 12/04/2021 Pazartesi
Güncelleme: 02:59 - 12/04/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Biz sizi çok iyi tanıyoruz…

Biz sizi 27 Mayıs’tan, 12 Mart’tan, 12 Eylül’den, 28 Şubat’tan, 27 Nisan’dan, özellikle de 15 Temmuz’dan tanıyoruz.

İçinden çıktığınız, ekmeğini yiyip suyunu içtiğiniz aziz milletten nasıl nefret ettiğinizi; havasını soluduğunuz vatana nasıl kastettiğinizi, kendi hırslarınız için millet ve memleketi ateşe atmaktan nasıl canice bir haz duyduğunuzu çok iyi biliyoruz.

“Yüce Türk Milletine” diye başlayan o utanç vesikalarınızın ardından ne geleceğini de biliyoruz…

Milletin oyuyla seçilmiş milletin öz evlatlarını alaşağı etmek, hapse atmak, onları işkenceden geçirmek ve hatta onları darağaçlarına göndermek konusunda nasıl tecrübeli olduğunuzu, bunu tekrar tekrar yapmak için nasıl yanıp tutuştuğunuzu da biliyoruz.

Hiç bıkmadınız aynı rolü oynamaktan... Kirli emellerinizi hiç gizleme gereği duymadınız…

Sokaklar savaş alanına dönerken, gençler birbirini katlederken, kan oluk oluk akarken, o silahların nereden geldiğini, ülkenin hangi merkezden karıştırıldığını çok iyi bildiğiniz halde sadece izlediniz.

“Şartların olgunlaşmasını” beklediniz, sonra da ülkenin üzerine karabasan gibi çöktünüz.

Ölümleri izlemekten utanmadığınız gibi, gençleri, hem de yaşlarını büyüterek idama göndermekten de utanmadınız.

Her seferinde ekonomiye çok ağır yük yüklediniz; ülkeyi, milleti yoksullaştırdınız. Büyümenin, kalkınmanın, refahın önünde en büyük engel siz oldunuz. Kendinize lüks hayatlar inşa ederken faturayı millete, milletin evlatlarına kestiniz. Türkiye, dışarıdaki efendileriniz önünde diz çöksün diye bunları yaptınız.

Türkiye’nin uluslararası çıkarlarını ayaklarınızın altında çiğnediniz.

Her seferinde milleti üzdünüz; düşmanı sevindirdiniz. Türkiye düşmanlarının emellerine hizmet ettiniz.

En büyük zararı da, milletin gözbebeği, “Peygamber Ocağı” aziz ordumuza, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verdiniz. Ordumuzun motivasyonunu altüst ettiniz, kahraman Mehmetçiğimizin moralini bozdunuz, ordumuzun içine fitne soktunuz. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne verdiğiniz bu zararla, ülkeyi düşman işgaline açık hale getirmek istediniz.

Türk Silahlı Kuvvetleri, dışarıdan emir alanlardan arındıkça büyük zaferlere imza atıyor. 15 Temmuz ihanetinin ardından hainlerden temizlenen Türk Silahlı Kuvvetleri Suriye’de, Libya’da, Akdeniz’de ve Karabağ’da başarıdan başarıya koşuyor.

Hiç emekli olmadınız gizli emellerinizden… Hiç vazgeçmediniz kirli oyunlarınızdan… Hiç geri durmadınız kapkara ihanetlerinizden… Dış mihraklarla yan yana durmaktan hiç utanmadınız.

Ama millet de hiç korkmadı, düşman yerine kendisine çevirdiğiniz namlulardan… Hiç çekinmedi size hesap sormaktan…

Millet, 27 Mayıs’ın, Adnan Menderes ve arkadaşlarını idamının hesabını 1965 seçimlerinde sordu.

1971’de Meclis’in tepesinde uçak uçurarak, istediğinizi Cumhurbaşkanı seçtireceğinizi sandınız, yanıldınız.

Millet, 12 Eylül’ün başı Kenan Evren’e en güçlü zamanındayken bile haddini bildirdi. Evren’in istediği değil, milletin adamı iktidara geldi.

28 Şubat’ta milletin iradesine balans ayarı yapan ve “bin yıl” iktidar rüyaları görenler, 2002’de kâbusa uyandı.

27 Nisan’da e-muhtıra ile Meclis’e, milletin iradesine “Cumhurbaşkanı” seçtirmeyenler, 22 Temmuz’da sandıkta cevabını aldı.

15 Temmuz’da millet bu kez cevabını bizzat verdi, en esaslı tokadı indirdi. Tankların üzerine yürüyen kalabalıklar, o demir yığınlarını çıplak elleriyle durdurdu, darbecileri aşağıladı, rezil etti.

Son olarak 4 Nisan’da bu zamana kadarki vesayetçilerin, cuntacıların-darbecilerin üslup ve tarzının birebir taklidi olan bir gece yarısı bildirisiyle karşılaştık. Bundan önce olduğu gibi halen birilerinin maşalığını ve tetikçiliğini yaparak bu millete parmak sallayan piyonlar, kuklalar!

Biz, sizi de sahibinizi de tanıyoruz. Bu millet, sahibinize karşı geçmişte olduğu gibi bundan sonra da karşı koyacak inanç, irade ve kudrettedir.

O kadar yüzsüzsünüz ve ibret almaktan, ders çıkarmaktan o kadar uzaksınız ki yeniden ve hâlâ şansınızı deniyorsunuz.

Ama milletteki vatan sevgisi, inanç, sabır, cesaret, feraset, mücadele kararlılığı ve gücü sizin ihanetinizden büyüktür.

Eğer bir gün yine televizyon ekranlarında karşımıza bir darbe bildirisiyle çıkarsanız, şunu unutmayın ki, biz de tarihin ve ecdadın bize yüklediği sorumlulukla, 84 miyon olarak topyekûn yine dimdik sizin karşınızda olacağız.

Geçmişte olduğu gibi gelecekte de, cüret edeceğiniz her darbe girişiminin, dışarıdan size hükmeden kuklacılarınızın emri olduğunu, kastınızın Türkiye’yi istikrarsızlaştırma, bölme, parçalama, ülkeyi yoksullaştırma, itibarsızlaştırma hamlesi olduğunu size hatırlatacağız.

Türk milleti; iradesine bağlı askeri, polisi, jandarması ve yargısıyla bütün ihanetlerinizin üstesinden gelebilecek güç ve kararlılıktadır.

Hiç unutmayın!

Aklınızdan çıkarmayın!

Biz buradayız ve daima nöbetteyiz!..

#Yeni Şafak
#27 Mayıs
#12 Mart
#12 Eylül
#28 Şubat
#27 Nisan
#15 Temmuz
#Türk Silahlı Kuvvetleri
#Suriye
#Libya
#Akdeniz
#Emekli amiral
3 yıl önce