|

Bizim Yunus’tan insanlığın Yunus’una

UNESCO’nun 12-27 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen 40. Genel Konferansı’nda 40 C/15 sayılı belgesi çerçevesinde alınan karar gereğince “Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü” Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Özbekistan’ın desteği ve Türkiye’nin teklifi ile “2021 UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri” arasına alınmıştır.

00:00 - 8/02/2021 Pazartesi
Güncelleme: 04:20 - 8/02/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Yunus Emre
Yunus Emre
MEHMET MAZAK

UNESCO’nun 12-27 Kasım 2019 tarihlerinde gerçekleştirilen 40. Genel Konferansı’nda 40 C/15 sayılı belgesi çerçevesinde alınan karar gereğince “Yunus Emre’nin Vefatının 700. Yıl Dönümü” Azerbaycan, Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya ve Özbekistan’ın desteği ve Türkiye’nin teklifi ile “2021 UNESCO Anma ve Kutlama Yıl Dönümleri” arasına alınmıştır. Yunus Emre Yılı olarak ilan edilen 2021 yılında bu konulara ulusal ve uluslararası çapta önem kazandırmak, toplumsal ve toplumlar arasında barışı, anlayışı ve yakınlaşmayı geliştirmek ve görünürlüğünü artırmak amacıyla ülkemiz genelinde bir dizi etkinlikler ve programlar icra edilmedir. 13.ve 14. yüzyılda Anadolu’da yaşamış Türkçe’nin kurucu şairi Yunus Emre’yi ülkemize ve şehirlerimize hatırlatmak; dünyaya ise beşeriyetin ortak bir değeri olarak takdim etmek ve tanıtmak karar vericilerin ve yönetenlerin asli görevleri arasındadır.

İspanyolların Miguel de Cervantes’i, Almanların Johann Wolfgang von Goethe’si, İngilizlerin William Shakespeare’rinden birkaç asır önce Anadolu topraklarında 13. yüzyılda dünya gelmiş bir insandır Yunus Emre. Bu mümbit topraklardan beslenmiş, Cemal Süreya’nın ifadesi ile ”Yunus Türkçe’nin süt dişleridir”. Türkçe’nin billurlaşmış sözcüklerini dizelerinde ilk defa Türkçe söyleyen kişidir. Yunus Emre, dağa, taşa, doğaya, insanlığa ve Yüce Yaratan’a karşı gökyüzü tarlasından biçtiği sözcüklerini, Anadolu harmanından çuvallayıp, heybesine koyarak şehir şehir gezerek, dağ-tepe aşarak insanlığın ortak değerleri olacak bu Türkçe sözcükleri heybesinden çıkararak Anadolu coğrafyasına, Balkanlar, Azerbaycan ve Türkistan diyarlarına ekmiş bir Türk dervişi ve düşünürüdür.

DÜNYAYA ŞİFA OLACAK GÖNÜL DİLİ

Cervantes, Goethe ve Shakespeare’den daha kucaklayıcı bir dile, dünyanın sıkıntılarını göğsünde eritecek bir gönle sahiptir. “Gelin tanış olalım, İşi kolay kılalım, Sevelim sevilelim, Dünya kimseye kalmaz” diyecek bir akla ve “Cennet cennet dedikleri, Birkaç köşkle birkaç huri, İsteyene ver onları, Bana seni gerek seni” diyebilen bir adanmışlık ve dünya zevki ü sefasından uzaklaşmış duygulara sahip erdemli bir insandır Yunus Emre. İşte Yunus Emre’nin bu sahip olduklarına ve insanlığa bakışına Cervantes, Goethe ve Shakespeare asla sahip olmadığı gibi, bu duygulara yaklaşamazlar. Ama bugün bütün dünya Cervantes, Goethe ve Shakespeare’i tanımasına eserlerini okumasına, düşünce ve şiirlerini bilmesine rağmen Yunus Emre, Taptuk Emre’nin ifadesi ile “Bizim Yunus” olarak kalmıştır. Yunus Emre’nin düşüncesi, herkesi kucaklayan gönül dili Anadolu coğrafyasına hapsedilemeyecek kadar büyük bir düşünce akımıdır. Bu Yunus’un gönül dili, Dünya’nın gönül dili haline getirilmelidir.

Bugün, Dünya’yı kasıp kavuran Covid-19 belası ve salgınını düşündüğümüzde Yunus’un sözleri ve düşünceleri Dünya’ya bir mesaj olarak verilebilecek, şifa olabilecek bir derinliğe sahiptir, diye düşünüyorum. Yunus Emre’nin doğduğu, büyüdüğü coğrafyaya baktığımızda bir tarafta Moğol belası, diğer tarafta Bizans tehditleri, Anadolu’da birlik ve dirliğin bozuk olduğu, Beyliklerin kendi aralarındaki mücadeleleri, farklı düşünce akımlarının olduğu bir ortamda insanlığı kucaklayan Türkçe şiirleri ve sözleri ile Yunus, Anadolu coğrafyasında yaşayanlara reçete sunmuş bir gönül doktoru olmuştur. 2021 yılının UNESCO tarafından Dünya’da Yunus Emre yılı ilan edilmiş olmasını Türkiye olarak avantaja çevirmeliyiz. Yunus, yaşadığı dönemde ve bugüne kadar bizim coğrafyamızın nasıl gönül doktoru olduysa, 2021 yılında Dünya’nın içinde bulunduğu Covid-19 salgınını göz önünde bulundurduğumuzda, Dünya insanlığının gönlüne hitap edecek, ruhunu dinginleştirecek sözlerini, düşüncelerini ve şiirlerini uluslararası arenaya taşımalıyız diye düşünüyorum. “Bizim Yunus” artık Dünya’nın “İnsanlığının Yunus’u” olmalıdır. Bu konuda yönetenlere ve karar vericilere çok ama çok büyük görev düşmektedir. Dünya pandemi krizi sebebiyle olağanüstü bir süreçten geçiyor. Bu süreçte yaşam tarzımız ve iş şekillerimizde bir dizi değişiklikler yaşanırken sanat ve kültürde insana temas etmeden programlar yapmaya çalıştığımız günleri yaşıyoruz. Özlem duyduğumuz eski günlerimize döndüğümüzde fotoğraflarda kalan boş sahne ve koltukların içimizde bir acı olarak kaldığını daha iyi fark edeceğiz.

DOST İLLERE SESİNİ İLETELİM

Hiç kuşkusuz 2021 yılı içinde ülkemizde Yunus Emre ile ilgili birçok anma programları ve etkinlikler gerçekleştirilecektir, hatta gerçekleştirilmeye başlandığına şahitlik etmekteyiz. Bizler kültür insanları olarak, kamu, özel sektör ve STK’larımız ile el ele vererek 2021 yılından başlayarak Yunus Emre’nin evrensel gönül dilini uluslararası platformlara taşıyacak bir iletişim kanalı oluşturmalıyız. Bugün ülkemizde Yunus Emre’nin onbeş şehirde makamı bulunmaktadır. Yunus’un şehirlerine ve coğrafyalarına tabi ki ulaşalım, ancak bu gönül insanını Anadolu coğrafyasına ve şehirlerine hapis etmeyelim. “Benim dilim kuşdilidir, benim ilim dost ilidir” diyen bu büyük insanın sesini ve soluğunu Berlin’de, Londra’da, Paris’te, New York’ta, São Paulo’da, Tokyo’da, Pekin’de velhasıl Batı’da ve Doğu’da, Kuzey’de ve Güney’de beşeriyetin yaşadığı arzın her yerinde duyulmasını sağlayacak adımlar atarak Yunus’un sesine kulak vererek oraları “Dost İller” haline getirmeliyiz. İletişimin bu kadar yaygın olduğu çağımızda sosyal medya mecralarını da kullanarak İnsanlığın ve Dünya’nın Yunus’u haline getirmeliyiz.

Dünya’ca tanınmış bir sanatçıya bestesini yaptırarak, bir heykeltıraşa Dünya’yı kucaklayan bir çalışma yaptırarak, ırkçılığa ve sosyal yardıma duyarlı bir sporcuya mesaj verdirerek Yunus’u anlatalım. Yunus’un şiirlerini ve öğütlerini Dünya’da en çok yaygın olan 10 farklı dile çevirerek, hakkında yayınlanmış kitapları farklı dillere çevirerek, sosyal medya mecralarına yönelik farklı dillerde içerik oluşturarak insanlığa mesajının ulaşmasını sağlayalım. Anadolu’nun Türk-İslam kültürüyle bütünleşmesinde çok büyük katkısı olan Yunus Emre’yi gelin hep beraber 2021 yılında önce ülkemizde, sonrada bütün Dünya’da gündeme taşıyalım. Yunus Emre asılar öncesinden bugüne ne güzel bir ışık tutuyor. “Ben gelmedim dava için, benim işim sevi için, Dost’un evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim” Yunus’un sevgi, dostluk ve kucaklayıcı diline en çok bu dönemde ihtiyacı var Dünya’nın. “Bizim Yunus” Dünyaya ve insanlığa gönül dilinden merhaba desin. Şiirin ve sözün mana dolu ikliminde 2021 yılında Yunus’un dilini ve gönlünü Dünya insanına açalım. Yunus Emre, bütün Dünya’yı kucaklayacak kadar büyük kollara ve gönle sahiptir.

#Yunus
3 yıl önce
default-profile-img