|

Artık normale dönelim

Türkiye’de yılda gerçekleşen yaklaşık 1,5 milyon doğumun ortalama 750 bini sezaryen doğumdan oluşuyor. Türkiye’de sezaryen oranları bu kadar yüksek seyrederken, gelişmiş ülkelere baktığımızda bu oranların çok daha düşük olduğu görülüyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 17/10/2015 Cumartesi
Güncelleme: 23:17 - 16/10/2015 Cuma
Yeni Şafak

Türkiye'nin en köklü hastanelerinden Zeynep Kamil Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticisi ve Başhekimi Prof. Dr. Ateş Karateke ile normal ve sezaryen doğumlar üzerine konuştuk.



Prof. Dr. Ateş Karateke Türkiye'de gerçekleşen doğumların yarısının sezaryen olmasının aslında kabul edilebilir bir durum olmadığına dikkat çekiyor ve sezaryenin artmasının hekimden ziyade gebe ve hasta yakınlarına bağlı olduğu görüşünü bildiriyor ve devam ediyor:



“Normal gidecek bir doğumu hekimler sezaryen yapmak istemez. Sezaryen oranları yüksekse, genelde anne adayı ve yakınları 'normal doğumda bana ya da bebeğime bir şey olur mu?' kaygısı, korkusu taşırlar. Bu kaygı giderilemediğinde normal doğum için risk söz konusu değilken bile hekim gebeyi sezaryenle doğurtabilir. Tabii bakıldığında hastalar ve hasta yakınlarının normal doğum hakkında aslında yeterince bilgileri de maalesef yok. Bu konuda bir eğitim eksikliğimiz var. Normal doğumdan korkulmamaması gerektiğini gebe ve gebe adayları ve yakınlarına hissettirmeliyiz.”







12 saat de sürer 24 saat de….


Prof. Dr. Ateş Karateke, gebe yakınlarının doğumun tamamlanmasını beklerken, "Ben böyle bir durum görmedim. Bir doğum 10 saat mi sürer?” dediklerine de şahit oluyoruz diyor ve devam ediyor: "Zira ilk doğum 12-24 saat sürebiliyor. Çünkü 10 cm açıklık olmadan bebeğin dışarı itilmesi mümkün değil. Doğumun hızlı ilerlemesini isteyen gebe yakınlarının tavrı, hekimin üzerinde baskı oluşturabiliyor ve maalesef gereksiz sezaryen doğum yaptırılabiliyor."



Sezaryenden sonra normal


Sezaryenin yüksek olmasının bir diğer nedeninin ilk doğumdan sonraki diğer doğumların da sezaryen olması kaynaklı olduğunu dile getiren Prof. Dr. Ateş Karateke konuya şöyle dikkat çekiyor:



“Çünkü ilk doğum sezaryen ise ikinci doğumun normal yollardan olması tıbbi açıdan risk taşıyabiliyor. Bu durumda annenin kanama riski artıyor. Halbuki bu riskler ortadan kaldırılabilirse ikinci ve sonraki doğumlar normal yoldan gerçekleşebilir. Bu konuda, yani sezaryen sonrası vajinal doğumun gercekleştirilebilmesi için hazırlık halindeyiz.”



Ebeler aktif olmalı


Doğumun yalnız hekimlere bırakılmaması gerektiğine de dikkat çeken Prof. Dr. Karateke şunları belirtiyor: “Ebeler hem gebelik takibi hem de doğum sürecini yönetebilecek durumdaki sağlık çalışanlarıdır. Örneğin İngiltere'de ve İskandinav ülkelerinde ebeler çağırmadıkça hekim doğuma müdehale edemez. İşte böyle bir sistemde sezaryen oranları düşerken normal doğum oranı daha yüksek olur. Türkiye'de de bu sistemi el birliği ile oturtmayı planlıyoruz.”


#Ateş Karateke
#doğum
#normal doğum
8 yıl önce