|

Siyasi kavgayı bırakıp müzik için birleşelim

Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Başkanı Recep Ergül MESAM tarihinde en yüksek oyu alarak ekibinin görev başına geldiğini söylüyor ve ekliyor: Siyasi kavgayı bırakıp müzik için birleşelim.

Semiha Kavak
04:00 - 18/07/2021 Pazar
Güncelleme: 23:37 - 17/07/2021 Cumartesi
Yeni Şafak
Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MESAM)
Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MESAM)

Türkiye Musiki Eser Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) 16. Olağan Genel Kurulu, Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı ve yeni yönetim belli oldu. Recep Ergül’ün yer aldığı “Değişim ve Reform Grubu” seçimi kazandı. “Değişim ve Reform Grubu”, Recep Ergül’ün yanı sıra Coşkun Sabah, Fuat Güner, Suat Suna, Zülfü Beyhan, Selim Çaldıran, Alex Tataryan ve Abdülkadir Doğan’ın da aralarında yer aldığı isimlerden oluşuyor. MESAM’ın yeni başkanı Recep Ergül’le seçimi ve yeni dönemi konuştuk.

Öncelikle tebrik ediyorum. MESAM çeşitli iç kavgalara, çekişmelere sahne olan ve uzun bir süre geçici yönetimle yönetilen, kayyum tartışmalarına konu olan bir meslek örgütü. Zor bir dönemden, pandemi döneminden geçiyoruz. Bize biraz devraldığınız MESAM tablosundan ve genel tablodan bahseder misiniz?

MESAM Türkiye’nin ilk ve en büyük meslek birliği. Dünyanın 174 ülkesinin Türkiye’deki tek temsilcisi, 11 bin üyesi ve yüzlerce belediyeden fazla bütçesiyle müzik meslek birliklerinin amiral gemisi ve en güçlü birlik. Burada yaklaşık 15 yıldır Sayın Arif Sağ ve ekibinin bir yönetim çoğunluğu söz konusuydu. Ben de bu yönetim içinde azınlıkta kalarak 2014-2018 yıllları arasında yönetim kurulu üyeliği yapmıştım. Fakat çoğunluğu ele geçirenler, muhaliflere çok fazla hayat hakkı tanımıyorlardı. Güçlü bir örgütlenme içine girmişlerdi. MESAM’a hiçbir zaman kayyum atanmadı. Dört kez Sayın Arif Sağ ve yönetimi çeşitli sebeplerle, -usulsüzlük, görevi kötüye kullanma- gibi nedenlerle görevden alındılar. 2018 yılında yapılan genel kurulda devletin verdiği kararları tanımayan gruplar özellikle genel kurulu çığırından çıkararak, hukuk dışı önergeler verdiler. Bunun üzerine ben ve arkadaşlarım konuyu mahkemeye taşıdık. Adalet biraz geç tecelli etti. İki yıl sonra buraya bir aylığına geçici bir yönetim atadı. Ancak pandemi nedeniyle İçişleri Bakanlığı genelgesine göre genel kurulumuz üç kez ertelendi ve nihayet 30 Haziran’da MESAM Genel Kurulunu hazırlamış olduk. Bugüne kadar en yüksek oyu almış kişi en güçlü lider Sayın Arif Sağ idi. Yanılmıyorsam, 303 oy almıştı. Ben ve ekibim 906 oy alarak bunu üçe katladık. Böylelikle MESAM tarihinin en yüksek oyunu almış olduk.


SİYASİ KAVGAYA DEĞİL MÜZİĞİMİZE BAKALIM
Sektörde birbirleriyle ihtilaf içinde olan çeşitli meslek örgütleri var. Bu sorunlara hep birlikte odaklanmayı, sorunları çözmeyi zorlaştırıyor. Bu sorunu aşmak için neler yapılması gerektiğini düşünüyorsunuz?

Evet. Belirttiğiniz gibi müzik meslek birlikleri arasında sen ben kavgası yıllardır yaşanıyor. Öte yandan bu meslek birliklerinde hizmetten çok siyaset var. Siyaseti meslek birliklerinden söküp atarak, hizmet odaklı meslek birlikleri haline getirmek istiyoruz. Ve uzlaşı kültürünü bu meslek birliklerinde egemen kılmak. Mesela sinemacıların da kendi aralarında sorunları var ama hepsi birleşip sayın Cumhurbaşkanımıza gittiler ve sorunlarının çözümüne katkıda bulunulmasını istediler. Mısırdan tutun bilete kadar hepsi çözüldü. Bizler de müzik meslek birlikleri olarak önü tıkanmış olan müziğin, önünü açmak için her türlü mücadeleyi vereceğiz. Yanlış yapanları da deşifre edeceğiz elbette. Çünkü müziği sadece şarkıdan türküden ibaret görmemek gerek. Müzik bizim dilimize de hizmet eden yegane kültür varlığıdır, kültürün en önemli temel taşlarından biridir. Yönetim olarak şu anda her tür inanç ve kökenden, her türden siyasi görüşe sahip insanlarla bir aradayız. Ama ortak haklar ve tek hedefe kilitlenmiş olarak bir araya geldik. Bizi birleştiren yegâne şey budur. Haklarımız için, yani telifi Türkiye’nin her noktasında ciddi şekilde hayata geçirip, toplamalıyız ki, müzik yaşayabilsin. O nedenle birlikte hareket etmeyi bütün meslek birliklerine öğreteceğiz.

TÜRKÇE MÜZİK DAHA ÇOK ÇALMALI
Sektörün en önemli sorunlarından biri telif sorunu. Hem hak sahipleri, hem de kullanıcılar çeşitli nedenlerle mevcut telif yasasından şikayetçiler. Sizce bu konuda neler yapılmalı? Konunun taraflarını memnun edecek bir model oluşturmak mümkün mü?

Türkiye telifle ilgili uluslararası sözleşmelerin altına imza atmış bir ülke. Bern Sözleşmesi, Roma ve Wipo Sözleşmesi, dolayısıyla telifi ülkesinde toplayıp hem ülkesinin sanatçılarına hem de uluslararası arenada. Türkiye’de örneğin müzik meslek birlikleri içerisinde 174 ülkeyi temsil eden tek kuruluş MESAM’dır. Burada yabancı hakları da söz konusudur ve Türkiye buna taraftır. Fakat telif bilinci toplumumuzda yeteri kadar oluşmadığından, telif toplamak konusunda Avrupa’nın sonuncu, dünyanın da son birkaç ülkesinden birisiyiz. Mevcut telif yasası yani 5846 sayılı fikri mülkiyet kanunu şu anda ihtiyaçlarımıza yeteri kadar cevap veremiyor. Amacımız, bu sorunları devletimizle oturup konuşarak, çözüm odaklı bir yönetim anlayışını ve aynı zamanda şeffaflaşmayı hayata geçirmek. Örneğin MESAM yönetim kurulu toplantılarını web sayfası üzerinden bütün üyeler kendilerine tahsis edilmiş olan şifrelerle takip edebilecekler. Tüketicilere gelince; adalet anlayışı çerçevesinde Kültür ve Turizm Bakanlığımızın da onayladığı tarifelerle gideceğiz. Ve herkesin metrekare hesabına göre ödeyeceği bedel neyse hakkaniyetli bir şekilde bunu alacağız. Öte yandan Türkçe müzik Türkiye’de kendine yeteri kadar alan bulamıyor. Bugün sayısı 16 bine ulaşmış otellerin çok büyük bölümünde yabancı müzik çalınıyor. Giyim mağazaları, AVM’ler, büyük marketler de buna dahil. Elbette buna karşı değiliz ama bunun orantılı gitmesi gerekiyor. Bizler, Türkçe müziğin yaygınlaşmasını ve milli değerlerimizin yaşatılmasını istiyoruz. Öte yandan Türkiye kültürel alt yapısı son derece zengin olan bir ülke. Pek çok dilden müziğimiz var. Bu müziklerin yaşayabilmesi için mutlaka telifini almamız gerekiyor. Telifi ödememek konusunda direnen kurum ve kuruluşlar aslında olayın vahametinin farkında değiller. Bu şekilde müziğimiz asimilasyona uğrayabilir. Milli değerlerimizin her daim yaşamasından yanayız.


KORSAN CD KAVGALARI YERİNİ İNTERNETE BIRAKTI
İnternet bütün sektörleri şekillendiriyor. Bunun sektörünüze yansıması nasıl, sektörün geleceğini güvence altına alma adına neler yapmayı düşünüyorsunuz?

İnternetin müzik sektörüne getirisi kadar götürüsü de çok fazla oldu. Eskiden korsan kaset cd’lerde yaşanan sıkıntılar bugün internet mecralarında görülüyor. Birinci konu bu. Bunun mutlaka önüne geçip, yasal düzenlemelerle caydırıcılık teşkil edecek ağır cezalar getirilmesini sağlayacağız. İkinci konu ise; biz nasıl telif toplamak konusunda Avrupa’nın son ülkesiysek, maalesef bazı dijital mecralarda yapılan anlaşmalarla Avrupa’nın sonuncu ülkesi muamelesine tabi tutulmuş gibi. Örneğin Avrupa’da youtube gibi kanallar yüzde 13, 14 gibi ücret öderken, müzik meslek birliklerine, bize ödenen ise yüzde 3 yüzde 4 civarında. Bu konuyu mutlaka düzeltmek istiyoruz.. Bugüne kadar yaşanan sorunlar müzik meslek birliklerinin yönetim zafiyetinden kaynaklanıyor. Biz bunu gördüğümüz için, daha profesyonel bir yönetim anlayışını buralarda egemen kılmak, devletle daha koordineli çalışmak ve birlikte çözümler üretmek için yola çıktık. Dijital mecraların daha etkin kullanılabilmesi için, geleceğin dijitalde olduğunu unutmadan bu konuda yapılan sözleşmeleri iyileştirmek suretiyle her türlü girişimi başlatacağız. Ve kısa sürede de sonuç alacağımızı umuyorum.

PANDEMİ SEKTÖRÜ OLUMSUZ ETKİLEDİ
Pandemi nedeniyle müzik sektöründe neler yaşandı? Yaşanan sorunların çözümü için ne gibi adımlar atıldı, daha neler yapılabilirdi, bundan sonra neler yapılmalı?

Pandemi en çok müzik sektörünü etkiledi. Hatta etkilemek hafif bir tâbir, adeta yerle bir etti denebilir. Mekanlar, konser salonları kapalıydı. Hayatını tamamen müzikten sağlayan insanlar yaklaşık 17 aydır iş yapamadılar. Yüzlerce müzisyen intihara teşebbüs etti. Devletimiz bu konuda elinden gelen gayreti gösterdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı toplamda müzisyenlere 8 bin lira gibi bir ödeme yaptı. O vakitler sade bir vatandaş ve bir MESAM üyesi sıfatımla, her şeyden önce insani, vicdani ve ahlaki bir sorumlulukla binlerce müzisyene maddi, manevi katkıda bulunup, müzisyenleri yaşatmaya çalıştık. Pandemi bu şekilde devam ederse devletimizden bunun 12 aya çıkartılması konusunda taleplerimiz olacak. Bir de müziğe saat 24’e kadar izin verildi. Bunun uzatılması için taleplerimizi ileteceğiz ve böylece normalleşme sağlayacağız. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığı himayelerinde büyük kentlerde, meydanlarda devasa sahneler kurularak müzisyenlerin buralarda müzik icra etmesini halkın da küçük paralarla bilet satın alarak destek olmasını sağlayabiliriz. Çünkü normale dönmek bayağı bir zaman alacak gibi. MESAM yönetimi olarak tamamen çözüm odaklı yönetim anlayışına sahibiz.

#MESAM
#Müzik
#Sanat
#Recep Ergül
3 yıl önce