Kediler yüzyıllardır İstanbul’un vazgeçilmez bir parçası olarak şehrin her köşe başında insanları selamlıyor. Şehrin sokaklarında 150 bin civarında sokak kedisi yaşıyor.
Fatih, baştan başa kedilerle süslü semtlerden biri olarak öne çıkıyor. Boş zamanlarında komik kedi videoları ile değerlendirmeyi seçenler, eğer konumunuz Fatih ise gb’larınız cebinizde kalıyor.
Her köşe başında size meraklı gözlerle bakan, kaldırım taşlarından pencere pervazlarına, alçak duvarlardan çöp kutularına hoplayıp zıplayan kediler, türlü muzipliklerle Fatihlilerin günlük yaşantısına minik heyecanlar katıyor.
Peki, Fatih semtinin en ünlü kedileri nerede yaşıyor? Semtin kedilerinin izini sürerek Suriçi’nde bir günümüzü geçirdik.
KÜTÜPHANE MUHAFIZLARI
Kedilerin kütüphane muhafızlığı oldukça eskiye, Osmanlı dönemine dayanıyor. Osmanlı’da el yazması eserleri, kitapları fareler yemesin diye kütüphanelerde kediler beslenirmiş.
Günümüzde gelişen altyapı çalışmalarıyla fareler kitaplar için tehdit olmaktan çıksa da kediler kütüphanelerdeki mevzilerini bugün dahi terk etmemiş. Bu nedenle keşif gezimizin ilk durağı Fatih Merkez Kütüphanesi’ydi.
40 bini aşkın kitabıyla İstanbul’un en büyük kütüphaneleri arasında yerini alan Merkez Kütüphanesi, Fatih Belediyesi Hizmet Binası içerisinde yer alıyor. Zemin katta yer alan her sıcak ve sessiz mekanın müdavimi olan kediler, burayı da es geçmemiş. Otomatik kapı her açıldığında bir öğrenci, bir kedi içeri dalıyor.
Kedilerin bazısı bekleme alanındaki öğrencilerin kucaklarında uyurken bazısı da kütüphanenin içinden geçip arka bahçeye çıkarak soluklanıyor.
PAMUK YA DA PAKİZE
İkinci durağımız tarihi Davutpaşa Medresesi. Lisansüstü araştırma merkezi olarak 14 oda ve 1 baş odasıyla hizmet veren bu mekan, çalışma alanı bulmakta zorlanan lisans ve doktora öğrencilerine tahsis edilmiş. Lisansüstü öğrencisi olmanın yanında başvuru için gereken şartlardan biri de Pamuk/Pakize’nin gönlünü kazanmak. Medresenin Ali Kuşçu odasında ikamet eden bu nevi şahsına münhasır kedi, medreseye farklı hiçbir kedinin girmesine izin vermiyor.
“İlim Çin’de dahi olsa gidip alınız” düsturunu benimseyen bu pamuk kedi, branş fark etmeksizin her öğrencinin masasında, kitaplarının notlarının arasında merakla dolanıyor. Medreseye çalışmaya gelen her öğrenci Pakize ile ilgili ayrı bir anı anlatıyor.
Her branşın maskotu olan bu kediye öğrencilerin bir kısmı “Pakize” diye seslenirken bir kısmı “Pamuk” diyor. Pakize, kışları odalardaki ısıtıcıların üzerine yazları ise bahçedeki siyah sütunların üzerine konuşlanıyor. Gözalıcı tüylerine dokunduğunuzda hem siz hem de Pakize su koyuveriyorsunuz… Tüm gerginliğinizi alıp götüren bir uysallığa sahip bu kediye ayrıca Instagram’da @medresekedisipamuk adresinden ulaşabilirsiniz.
Son günlerde pek ortalıkta gözükmeyen bu kedi belediyeyi ziyarete gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın da gözdesi olmuş. Güzel olduğu kadar uyuşuk ve ağırkanlı olan bu kedi söylenene göre günlerdir kütüphaneye uğramamış. Kütüphane görevlileri Bilge için endişeli…
KEDİ AKADEMİSİ
Somut ve somut olmayan kültürel mirasımızın korunması amacıyla çalışmaların yapıldığı ve projelerin geliştirildiği Zeyrek Akademi, Fatih’in somut güzelliklerinden olan kedilere de ev sahipliği yapıyor. Bahçesinde 10’dan fazla kedinin ikamet ettiği bu tarihi binanın personeli ve kediler arasında güçlü bir muhabbet var. Hangi saatte hangi kedi nerededir hepsi personel kayıt sistemi gibi hafızalara kaydedilmiş.
Aileden bağımsız bahçe sakinleri arasında bir de genç bir erkek kedi bulunuyor. Genellikle kasılarak yürüyen ve uzun uzun kaşınan bu delikanlı, mekanın yenilerinden. Akademi ekibi, oldukça stresli gözüken bu genç kedinin bir de vücudundaki kızarıklıkları fark edince onu hemen hayvan hastanesine götürmüş. Meğer erkek kediler, hakimiyet kurdukları bir yerde hakimiyetlerini kaybettiklerinde ya da güvendiği ortamdan uzaklaştıklarında böyle alerjik reaksiyonlar gösterebilirlermiş. Son durağımız olan Zeyrek Akademi kedileri arasında bir de ismi dillere destan bir “Süslü” var. Bir süre akademinin bahçesinde Süslü’yü aradıysak da gözlerden uzak kalmayı tercih eden bu nadide kediyi fotoğraflama şerefine erişemedik. Dönüş yolunda olur da görürsem diye “Nasıl bir kedi?” diye sorduğumda, “Süslü’yü gördüğünde tanırsın” cevabını aldım.
ÇATLADIKAPI’DA ARTAN KEDİ NÜFUSU
Tesis etrafında günden güne artan kedi nüfusu çalışanlar tarafından fark edilince tesisin yanına güzel bir kedi evi konulmuş. Masa ve sandalye tepelerinde gezmekten hoşnut olan kediler henüz bu yeni evi benimseyememiş. Ama tesis çalışanları soğuk havalar geldiğinde kedilerin bu evden memnun kalacağını öngörüyor.
Tesis çalışanlarından Faruk Öneş, yavru kedilerin sayısının arttığını ama biraz büyüdükten sonra yavruların civar semtlere dağıldıklarını anlatıyor. Tesisteki yavrular içerisinde favorisi “Minnak”. Öneş, eşini ikna edip henüz yeni doğan bir yavru olan Minnak’ı sahiplenmek istiyor.
