|
İslam dünyasını doğru okumak
Acaba Üsame bin Ladin'in dört karısı ve 16 çocuğu bulunduğuna mı inanmalısınız, yoksa onun Amerika'ya karşı nefretinin "cinsel kompleks"ten kaynaklandığına mı? Haber Hürriyet'te çıktı. CIA eski Başkan Yardımcısı Larry Johnson diyesiymiş ki: "Üsame bin Ladin, Beyrut'ta yaşadığı yıllarda Amerikalı bir kadınla yatağa girdi. Ancak kadın Ladin'in erkeklik organı ile alay etti. O da bu yüzden tüm Amerika'ya kin besledi. Bu nefret onu bu terörist saldırıya kadar götürdü." Psikolojik savaş, sıcak savaşın da yolunu açıyor. Zihinleri teslim alıyor. Düşman bir seks manyağı... İster dört kadınla evliliğini gündeme alın, ister cinsel kompleksini... İkisinde de, üstünü çizmeniz gerekir Üsame bin Ladin'in...

Savaş başladı ve sizden yandaşlık isteniyor.

Ama aklınızı koruyun.

Öncelikle bu savaşın uluslararası teröre karşı verildiği iddiasına karşı koruyun aklınızı.

"Bizim Amerikalılar" çoktan gerdeğe girdi Amerikan propagandasıyla... Şimdi Türkiye'yi şartlandırma savaşındalar.

Oysa bakın, CIA ve Rand Coproration bağlantılarıyla tanıdığımız Amerikalı araştırmacı, Graham E. Fuller, birkaç günden beri bizim de ısrarla vurguladığımız gibi, işin ayrıntılarında nelere dikkat çekiyor:

"Özbekistan'ın neo Stalinist yönetimi, tüm muhaliflerini hapsetti. İşkenceye uğrattı, öldürdü ya da sürgüne gönderdi. Böylece ülkede silahlı bir "islamcı" hareketin doğmasına yol açtı. Şimdi aynı yönetim 'terörizm'e karşı işbirliğine sevinerek girecek, çünkü bu tanım bütün muhalefeti kapsıyor.

"Çin'in Sincan'da 8 milyon Müslüman Uygur Türküne yaptığı eziyet, Uygurları aşırı milliyetçiliğe ve İslam'a yöneltti, daha sonra bu hareketler şiddete dönüştü. Çin, Vaşington'un terörizm karşıtı hareketine katılmak isteyecektir, çünkü böylelikle Uygurlar'a uygulayacağı kıyımı açıklayabilir.

"Çeçenler, 200 yılı aşkın süredir Rusya'dan bağımsızlıklarını kazanmak için savaşıyor ve bu savaş geleneksel olarak İslamiyet adına yapılıyor. Rusya da "terörizm karşıtı harekat"a hoş geldin diyecektir.

"Müslüman Keşmirliler, Hindistan'a karşı verdikleri mücadelelerinde İslamiyet'e başvurdu.

"Tacikistan'daki kabile savaşları yine İslam merkezli.

"İran Taliban'dan nefret etti, çünkü Şiiliğe karşıydılar."

Evet, oluşturulan koalisyon böylesine "kirli eller"i buluşturuyor. Ve bizden bu "kirli eller"i görmememiz isteniyor. Putin elini yıkayacak, İslam Kerimov elini yıkayacak, Çin elini yıkayacak... Ve Şaron elini yıkayacak Filistin'li çocuğun kanına bulaşmış...

Görme, duyma, konuşma... Üç maymun rolü yakışır sana ey insanoğlu, çünkü çağın putu Amerika böyle istiyor.

Amerikalı araştırmacı uyarıyor:

"ABD için jeopolitik hoşgörüde bazı limitler var. Kimse Taliban için gözyaşı dökmezken çoğunluk Asya'da ABD'nin hegemonya kurma olasılığına düşmanlık besliyor. Onlar kapılarının önünde gerçekleşecek ve ABD'nin bütün dünyaya rahatlıkla karışabilmesine olanak tanıyacak bir askeri harekattan korkuyorlar."

Bizim Amerikalılar hiçbir şeyden korkmuyor. "Haydin savaşa, haydin savaşa. Sakın geç kalıp nal toplamayalım."

Amerikalı araştırmacı uyarıyor:

"Eğer Amerika'nın başlatacağı terörizm karşıtı savaş, barışçı islami hareketlerle karşı karşıya olan bu köklü rejimlerin yararına sonuçlanırsa, -Filistinliler üzerindeki İsrail kontrolünü artırmak gibi- ABD'nin planları hakkında ciddi şüpheler doğacaktır."

Bizim Amerikalıların Amerika'nın global planından hiç kuşkusu yok oysa...

Amerikalı araştırmacı uyarıyor:

"Seçim yapmak çok zor, çünkü islami hareketler sürdükçe, daha radikal bir hale geliyorlar. Filistin ve Keşmir sorunları için bulunacak adaletli çözümler, ABD'nin terörizm karşıtı savaş planlarına bölgeden samimi bir destek gelmesi için önkoşul."

Bizim Amerikalıların ön koşulu yok. Onlar için ABD ne diyorsa o.

Ve Amerikalı araştırmacının son uyarısı:

"Eğer Vaşington, ülkelerin iç meselelerine karışmakta ısrar ederse, dostlarının büyük çoğunluğunu kaybedecek." (Los Angeles Times, 20 eylül 2001, Radikal 23 eylül 2001'den)

Şu an, dünyadaki genel psikoloji "Amerika ile birlikte görünme" noktasında odaklaşıyor. Bunun altında ABD tarafından dışlanmama eğilimi yatıyor. Bir tür gizli çıkar ortaklığı. "Anti terörizm" bunun en yaldızlı makyajı. Bunun en çiğ yansımalarını Türkiye'deki değerlendirmelerde görmek mümkün. Ne kadar kamufle edilirse edilsin, taa derinlerde "Bir koyup üç alma" hesabı yattığı açık. Açık da, o mantıkla bakıldığında bile, Amerikan politikalarıyla birebir örtüşmenin kaçınılmaz olduğunu mu düşünmek gerekiyor, o tartışmalı... Amerika'nın Taliban'a verdiği "müzakere yok" ültimatomu, Taliban'dan çok, Amerikan lejyonerlerini etkilemiş gözüküyor. Bu kadar akılsız dostun Amerika için bile faydalı olduğu tartışılabilir. Çünkü Amerika'nın bu ateşin içinden nasıl çıkacağı da bir soru.

Amerika'ya birileri, yönetimlerin teslimiyetine rağmen, İslam dünyasında sivil alanda ortaya çıkan tepki birikimini görmezden gelmemek gerektiğini hatırlatmalıdır. Saddam'a yönelik en küçük bir sempati bulunmamasına rağmen, Irak operasyonunu onaylamadı İslam dünyası... Afganistan'a saldırı da onaylanmayacaktır. Üsame'yi tüm İslam ülkelerinde sevilen bir tip haline getirecektir bu adaletsiz yaklaşımlar, bu tabansız psikolojik savaş harekatı. Hamas'ın çocuklarını mı tercih edecek İslam dünyası, yoksa Şaron'un arkasında duran Amerika'yı mı? Camiler bombalanıyor değişik ülkelerde, sivil, günahsız insanlar öldürülüyor. Bu, İslam'la bağlantılı "anti terörizm" kampanyasının ürünü...

Amerikan lejyonerleri Türkiye'yi arkadan itiyor. Türkiye her şeye rağmen, en azından Fuller'in uyarıcı misyonu içinde hareket edebilir.
#Usame Bin Ladin
#ABD
#İslam dünyası
23 yıl önce
İslam dünyasını doğru okumak
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?
Nazlı seçmen günlerinde siyaset